İstifa

29 6 6
                                    

İyi okumalar💜

Onu görmemle çok şaşırmıştım.Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyorum.Gözlerinin içinde gördüğüm şey...

Öfke ve hayal kırıklığı.Sanki ikisi birden gözlerine yansımıştı.Omuzlarım öne doğru çökmüştü.Az önce yaptığım anlaşma için daha sevinemeden moralim bozulmuştu.Yüzüm düştü.Onu üzdüm.Onu hayal kırıklığına uğrattım.Demek ki yalanlar bazen işe yaramıyor.Çekirge bir zıplar iki zıplar üçüncüsünde...Yakalanır.Evet yakalanmıştım.Suçluluk hissediyordum.Hemde hiç olmadığı kadar."Buraya nasıl geldin?" gibi klasik saçma sapan sorular sormayacaktım.Beni takip etmiş ve görmüştü.
Taehyung çok özür dilerim.

Taehyung'un yanına koşar adımlarla gidiyordum.Koşar adımlarla yanına vardım.O bakışları beni mahvediyor.Midemin yanmasına sebep oluyordu.Onu kırdım ve onarmam gerekiyordu.Yanına vardığımda sol elini kavradım.Elini tuttum.
+Taehyung özür dilerim.Çok özür dilerim gerçekten.
Kafasını yüzüme çevirdi.Göz göze gelmemizi sağladı.
-Arabaya bin.Sonra konuşuruz şimdi sırası değil.
Kafasını yüzümden çevirip Jimin'in suratına çevirdi.Kızgın bakışlarını ona dikti.Neyi ima ettiğini anlamıştım.Zaten yeterince kalbini kırmış ve olayları boka batırmıştım.Onun huyuna gidip gönlünü alacaktım.Bir şey demeden elimi elinden çektim.Anında kafasını ellerimize çevirmişti.Derin bir nefes verdim.Kilidi açık olan arabaya bindim.Sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa oturdum.O da son kez Jimin'e bakıp arabaya yöneldi.Arabaya bindiğinde hemen konuşmaya başladım.

+Taehyung lütfen izah ediyim.İzin ver izah ediyim.

Kafasını bana çevirdi.Donuk bakışlarla suratıma bakıyordu.Kahretsin!Çok kırılmıştı.

-Konuştuklarınızı duydum.Açıklama yapmana gerek yok.Ben hesap vermeni gerektirecek birisi değilim.

Duyduklarım üzüntümü zirveye taşımıştı.İçime bir şey oturmuştu.Yutkundum.Bir şey demem gerekiyordu.Boğazıma oturan yumru bunu engelliyordu hatta zar zor yutkunuyordum.Kafamı önüme eğdim.Ne demem gerektiğini ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.

Sessiz bir araba yolculuğu geçirmiştik.Uzun düşüncelere dalmıştım.Bir an kafamı kaldırıp pencereden dışarı baktım.Gördüğüm tanıdık sokaklarla evime neredeyse varmış olduğumuzu anladım.Çaktırmadan ona bakmaya çalışıyordum.Siniri biraz yatışmış gibiydi.Belki. Biraz.İki ellerinizde direksiyona kilitlemişti.Sadece yola bakıyordu.Araba durduğunda binanın önündeydik.
O ellerini yavaşça direksiyondan çekti.Bende emniyet kemerimi çıkardım.
Kısık bir sesle onun adını söyledim.

+Taehyung.

Bana baktı.Beni fazlasıyla üzen donuk bakışları hâlâ gözlerindeydi.Gövdemi ona doğru çevirdim.Takılı olan emniyet kemerinin kilit tuşuna basıp açtım.Emniyet kemeri otomatik olarak yerine gitti.Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.Bu yüzden ses çıkartmıyordu.Kolundan tutup çektim.Gözünde şaşkınlık vardı bu sefer.Çekişimle birbirimize yaklaşmıştık.

Elimi kollarından çekip boynuna sardım kollarımı.Yüzümü onun omzuna yasladım.Çok şaşırmıştı. Hissediyorum.Kısık sesle konuşmaya devam ettim.

+Çok özür dilerim Kim Taehyung.Cidden özür dilerim.Sana yalan söylemek istemezdim ama sende gelirsin diye söyledim.Pişmanlığıma inan. Samimiyetime inan.Lütfen...

Sözlerimden sonra baya yumuşamış gibiydi.Kollarını belime doladı.Sıkıca sardı.Kafasını kafama doğru yasladı.Bir süre öylece kaldık.Kokusu hatırladığım gibiydi hâlâ.Unutamadığım gibi...
Kafamı onun omzundan kaldırdım.Geri çekilcektim ki onun belimden ayırmadığı kolları izin vermiyordu.Yüzlerimizi sabitledim.

Winners//Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin