İlk Sorun

25 7 13
                                    

Kitabıma destek olursanız sevinirim.İyi okumalar:)

Taksiden indikten sonra  evime geçip bazı eşyalarımı bırakmıştım.Binadan çıkıp arabama bindim.Yeni iş yerime gidiyordum.İş yeri?

Jimin'in deposu.O büro diyordu ama alışılagelmiş bürolardan farklı.Mafya dizilerin unutulmaz, klasik,büyük,ıssız depolarına benziyordu.Belki de ben fazla mafya filmi izledim.Galiba ben fazla abartıyordum.Şehir merkezine biraz daha yakın olsaydı belki bu kadar benzetmezdim.Umarım onunla iyi anlaşırdım.Son karşılaşmamızda sürekli benimle inatlaşmıştı gerçi.Onunda benim kadar inatçı olduğu gerçeğini es geçersem iyi anlaşabilirdik.ben bunları düşünürken taksi tarif ettiğim noktaya varmıştı.Parayı ödeyip taksiden indim.Deponun karşısında duruyordum.Pardon büronun.İçeriye doğru hızla yürüdüm.Alışkanlık olduğu için kapıyı tıklattım ve açtım.İçeriyi girdim.Buraya daha önce bir kere gelsem de şu anda odada ki değişiklik barizdi.Kendi masasının karşısına kurulmuş benim için aldığı mobilyalara baktım. Kendisininkiyle aynı olan masalarımız.Olduğumuz yerin az ilerisinde farklı  kapılar vardı.En azından tam karşısına değilde oradaki odalardan birine yerleştirirdi diye düşünmüştüm.Her neyse çokta sorun değil.

Adım seslerimi duymuştu.Kafasını kaldırıp bana baktı.Gülümsedi. Olduğum yerde durdum.Onun gülümseyen suratına baktım.Olabildiğince dikkatli baktım.Ağzı ile beraber gülen gözlerine baktım.Karşı koymadım.Gülümsedim bende ona.

Yeni bir başlangıç.
Yeni bir ekip arkadaşı.
Yeni bir iş yeri.

Yaptığım ne kadar doğruymuş ne kadar yanlışmış diye ölçmemişim gibi hissettiriyordu.Değişimler bence herkesi biraz korkutur.Tek umudum her şeyin yolunda olması.Bu da pek mümkün değil gibi.Tekrardan yürümeye başladım.Benim için aldığı çalışma masasına ilerledim.Elimdeki kutuyu hızlıca masanın üzerine bıraktım.Biraz daha hızlı davranmaya çalıştım.Kutudaki eşyalarımı çıkarıp hızlıca yerleştiriyordum.Tamamen yerleştiğimde oturdum.Şuan ne yapacağımı bilmiyordum.Sonuçta patron oydu.

Onunla biraz sohbet etmeye çalışsam fena olmazdı çünkü bu gidişle daha uzun zaman beraber çalışacağımız kesindi.Sohbetten kastım ona sataşmaktı çünkü böylesi daha eğlenceliydi.

+Bana ayrı bir oda verirsin diye düşünmüştüm.Hiç iyi bir patron değilsin.

Kafasını beni görebilecek kadar kaldırdı baktığı dosyadan.Gözlerini kısacak kadar olmasa da bir tebessüm vardı suratında.Bu gülümseyişten anladığım üzere bilerek yaptığımı anlamıştı.

-Ne yaptığını bileyim diye karşıma geçirdim.Benden gizli saklı bir şey yapma diye.

+Senden gizli saklı bir şey yapacak olsam neden burada olayım?

-Bilmem insanlara güven olmaz.

Bana laf mı çarpıştırıyordu o? Tepkimi mi ölçmeye çalışıyordu?Park Jimin yanlış kişide deniyorsun bunu.Yüzüme umursamaz bir gülümseme takındım.Ona baktım.

+Haklısın güven olmaz.

Garip bir bakışı vardı.Karşımda olmasaydı kahkaha patlatırdım ama ne yazık ki.Telefonuma bir bildirim gelmişti.Telefonuma uzanmaya çalışırken konuşmaya başladı o.

-Gereksiz şeylerle meşgul olacağına sıradaki dava için bir şeyler düşün.

Tek cümlelik bir uyarı yapmıştı.Telefonu elime almaktan vazgeçtim.Ona doğru döndüm.

+Dava yarına ve sanırsam elimizde işe yaracak pek bir şey yok gibi.

-Bir şeyler yarat o zaman.

Winners//Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin