Napıcağım?

32 9 28
                                    




Herkese selam. Uzun süredir yoktum. Sonunda geldim. İyi okumalar :)

Sabah gözlerimi araladığımda kendi yatağımda yattığımı fark etmem içime su serpmişti. Başımda ağrı hissediyordum. Ayılmaya çalışıyordum. İster istemez dün olanları düşündüm. Gittiğimiz davet, kurallarımı bozarak ilk defa alkol deneyişim ve dün sahilde olanlar. Düşününce bir anda yüzüme hafifçe bir gülümseme büründü. Ona karşı bir şey hissediyor muydum? Dün sonuçta onu öpmüştüm ve oda karşılık vermişti. Bu duygu hoşuma gitmişti. Ona karşı olan hislerimde net değildim ama benim için önemlisi onun hisleriydi.

Gerçek miydi? Dün ikimizde sarhoş sayılırdık. Ya sarhoş olduğu için öyle bir tepki verdiyse? Belki de benim olağanüstü olarak nitelendirdiğim şey onun için basit bir öpücükten ibaretti. Dün olanlara bugün yanına gitsem bana dün ki gibi davranır mıydı? Gene aklımda bir sürü soru ve cevapsız. Onun duygularından emin olmadığım gibi kendi duygularımdan da emin sayılmazdım. Yüzümde ki gülümseme çoktan silinmişti. En iyisi hiç bir şey olmamış gibi davranmak. Acaba bugün işe gitmesem mi? Saçmala Chanyeon. Bugün gitmesem yarın gideceğim. Bir şeyleri değiştirmez. En iyisi bir şey olmamış gibi davranmak.

Yataktan kalkıp duş almak için banyoya ilerledim. Banyonun aynasında kendimi gördüm. Üstümde Jimin'in eşofmanları. Bunları yıkayıp geri teslim etmem gerekiyordu. En yakın zamanda. Üstümdekileri çıkartıp hızlıca duşa girdim. İğrenç alkol kokusundan sonunda arınmıştım.Üstümü giyinip makyajımı yapmıştım. Saçlarımı yaparken aynaya bakıyordum. Hiç bir şey olmamış gibi davranmakta kararlıydım.

İkimizde sarhoştuk sonuçta. Benim böyle abarttığım olayı onun için sarhoşken yapılmış önemsiz bir şey olabilirdi. Ya değilse? Her neyse. Şu an en mantıklı gelen hiçbir şey olmamış gibi davranmaktı.

Son kez aynadaki görünüşüme baktım. Çantamı alıp çıktım.

Deponun önüne geldiğimde bir an duraksadım. Kapıyı aralamadan önce son kez düşündüm. Kapıyı araladım. İçeri girdim. O gene masasının başındaydı. Bu sefer işlere dalmamış gelişimi anında fark etmişti. Sadece ona baktım. Ne yapacaktım şu an? Onun bakışları üzerimdeydi. Yüzüne sıcacık bir gülümseme yayıldı.

-Günaydın.

Hafif bir tebessümle yanıt verdim.

+Günaydın.

Başımı öne eğip hızlıca masama geçtim. Sesini yeniden duydum.

-Dün çok içtin. Bugün gelmezsin diye düşünmüştüm.

Dünden bahsetmek istiyor. Dün aklıma gelince kalp atışımın hızlandığını hissediyordum. Şu an stres mi yapıyordum?

+İşimi aksatmak istemedim. Haklısın dün fazla içtim. Umarım zorluk çıkarmamışımdır.

-Hayır hayır zorluk çıkarmadın.

Gözlerini bir çizgi haline getirecek kadar kısılmasına sebep olan bir gülümseme peyda oldu yüzüne. Küçük bir çocuk gibiydi suratı. Sevimli duruyordu. Bu görüntüyü izlemek hoşuma gitti.

Neden gülümsemişti ki ? Kesin dün saçmaladım. Umarım kendimi fazla rezil etmemişimdir.

Konuyu değiştirmek için güzel bir fırsat.

+Dün ki hardiski ne yapacaksın?

-Yurt dışından bir arkadaşım bir hafta sonra Kore'ye geliyor. İşinde iyidir. O ilgilenecek. Hardiskte muhakkak güvenlik önemleri vardır. O bize yardımcı olacak.

+Anladım.

Kafamı masamdaki dosyalarıma çevirdim. Kendimi fazla rezil etmiş olmamayı diledim. İlk raundu atlatmıştım bence. Dosyalardan birisini rastgele elime aldım. İşim yoğunlaşmaya ve sohbeti devam ettirmemeye çalışıyordum.

Winners//Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin