Kötüleri Yargılayacak Bir Kanun YOK

34 9 14
                                    

Üç gün sonra*

Bugün mahkeme günüydü.Meydana boş çıkamazdım.Hazırlıklarımı yapmıştım.Kazanmayı tabi ki umursuyordum.Bugün en çok onu umursuyordum.Gizemli kişiyi.Kendini gösterecek miydi?

Belkide mahkemeye bile gelmez.Gelse bile kim olduğunu bilmiyordum ki.Bugün mahkemede her zamankinden daha dikkatli bakıcaktım etrafa.Onu gözlerimle de olsa bulmaya çalışacaktım.Dinç olabilmek için soğuk bir duşa girdim.Banyodaki bir kaç işimi hallettikten sonra dolabımdan takımlarımdan birisini alıp giydim.Saçlarımı ve makyajımı da yaptıktan sonra bir kaç takımı taktım.Telefonumdan saate baktım.Mahkemeye bir saat vardı.Telefonumu da alıp mutfağa gittim. Kahvemi yaptım.İlk yudumu almıştım ki telefonuma bildirim geldi.

Telefonumu elime alıp baktığımda bu oydu.Aynı bilinmeyen numara.

"Mahkemede görüşürüz bol şans Avukat Hanım."

Dudaklarıma bir gülümseme yerleşti.En azından mahkemeye gelecekti.Yani onu bulmam biraz olsun kolaylaşmıştı.Çantamı hazırlayıp evden çıktım.Otoparktan arabaya binip büroya uğradım bir kaç dosyayı da alıp adliyeye doğru yol aldım.
Mahkemenin başlamasına 10 dakika vardı.Ben salondaydım çoktan. Salondaki insanlara göz gezdiriyordum.

Hangisi oydu? Arkada oturanlardan mı yoksa karşı tarafın avukatı mı? O hangisiydi? Mahkeme başlamadan önce son bir kez hazırlıklarımı kontrol ettim.Mahkeme başlıyordu.

Bakalım kazanan kim olacak?

Tahmin edemeyeceğim kadar uzun sürmüştü.Beni zorlamıştı.Beklemediğim yerden vuruyorlardı . Neyse ki hazırlıklarım tamdı. Dediğim gibi yeterli delili olan kazanır.

Kazanmıştım.

Bu ayrı bir sevinçti .Beni araştırırken yenemeyeceğini de öğrenmiş olmalıydı.
Salondakilere göz gezdirdim.

O hangisi? Arkada oturan birisi dikkatimi çekmişti.Burada ki herkesten daha sinirliydi. Gözlerinden sanki  ateş çıkaracakmış hissiyatı veriyordu.

Ona baktığımı fark ettiğinde gözlerini benimkine dikti.Sanırım oydu. Daha fazla sinirlenmesi için dişlerimi göstererek gülümsüyordum.

Evraklarımı toplayıp çantama tıkıştırıp çıkışa yürüdüm. Arabamı adliyenin arkasına park etmiştim.Arabama vardığımda anahtarları çıkarmaya yeltendiğimde bir el tarafın kolum sarılıp çekiştirilmişti.Sürükleniyordum.

Beni çekiştiren kişiye baktığımda mahkemedeki o adam olduğunu görünce sesimi çıkarmadan peşinden gittim.Biraz ilerledikten sonra durdu.Beni kendine çevirdi.

-Davayı bırak
+Bana emir veremezsin
-Yanlış şeyi savunuyorsunuz Avukat Hanım.

Bana Avukat Hanım demesinden o olduğundan anlamıştım.

+Haklı olsaydın mahkemede görürdük.

-Başının belaya girmesini istemiyorum.

Bu onu ilgilendiriyor muydu? Hayır.Siniri daha da artmıştı.Hızlı solukları ile sakinleşmeye çalışıyordu sanırım.O bunu yaparken kafamı birazcık daha kaldırıp onu daha dikkatli inceledim.

Boyu fazla uzun değildi.Aramızda tahminimce beş altı santim vardı.Bu yüzden kafamı çok fazla kaldırma gereği duymadım.Beyaz teni, siniriyle sanki bir ton daha solmuştu.Yüzlerimiz birbirine fazla uzak değildi.Cildinin pürüzsüzlüğünü görebiliyordum.Koyu renk gözleri, beyaz teni ve siyah saçlarıyla fazlasıyla yakışıklı görünüyordu.Ona baktığımı anladığında kafasını bana çevirip gözlerini gözlerime dikti.

-Bazı şeylerin farkında değilsin.Yanlışı savunuyorsun.

Yanlışı savunduğumu yinelediğinde gözlerinde bakış korkutucu duruyordu.Sorun değil.Ona,onunkilere benzer bakışlarla yanıt veriyordum.

+Mahkemede gereken cevabı verdiğimi düşünüyorum.İyi olan kazanır.

-Kötüleri yargılayacak bir kanun yok.Sen ve senin gibiler yüzünden yaptıklarının üstü örtülüyor.Görmüyor musun mahvolmuş aileleri? Yakınlarını kaybetmiş üzgün insanları görmüyor musun?

Bunu söylerken gözlerini kaplamış olan hüznü fark ediyordum.Daha fazla görmemem için gözlerini gözlerimden çekti.
-Seni uyardım.Dinlemedin.Bu son ikazım.Yapabileceklerimin farkında değilsin ama yakında olacaksın.

Beni yine tehdit mi ediyordu?Bu sefer netti.Açık ve net.Beni tehdit etmesi sinirlenmemi sağlamıştı.O kim oluyordu ki beni tehdit ediyordu?Savaşmak peki? Evet varım.Kaybedecek neyim var? Hiçbir şeyim.
+Üzgünüm ben işimi yapıyorum.
Hızlıca kolumu ellerinden kurtardım.Ona arkamı dönüp araba bindim.Gideceğim sırada arkamdan bağırışını duydum.
-Dikkat et kendine Avukat Hanım.

Söylediğinden sonra hızla oradan uzaklaştım.

Şu sıralar neden hep aynı şeyleri tekrarlıyordum? Gene aklıma gelen sorular.Neyin içine düşmüştüm?Kafamın içinde bir sürü şey dönüyordu. En çokta onun sözleri.Gözlerindeki sinir.Söylediklerinden sonra gözlerini kaplayan hüzün."Görmüyor musun mahvolmuş aileleri? Yakınlarını kaybetmiş üzgün insanları görmüyor musun?" Adliyeden büroya dönüyordum.Kafamın içi allak bullak olmuştu.Son günlerde normalden daha az uyumam ile göz altlarım iyice çökmüştü.Uykusuz,yorgunluk ve şu son olanlar başımın ağrımasına sebep oluyordu. Kırmızı ışığa geldiğimde alelacele elimi torpidoya attım.Ağrı kesici hapı alıp ağzıma attım.Diğer elimle su şişesini yokladım.Elime geldiğinde kapağını açıp dudaklarıma götürdüm.Bir kaç yudum alıp bıraktım.Yerine geri koydum .Yoluma devam ettim.Bugün çok fazla işim yoktu.Gerçi bu halde de çok bir şey yapamazdım.Olanların etkisi hâlâ üzerimdeydi.Biraz kafamı dağıtıp kendime gelmek istiyordum.

Büroya vardığımda önünde durdum.Arabadan inmedim.Telefonumu alıp Kai'yi aradım.Son üç dört gündür onu ihmal etmiştim.Telafisini güzel bir yemekle yapmayı düşündüm.Aşağıda onu beklediğimi söylediğimde "Hemen geliyorum."demişti. Bende onu beklerken telefonumla ilgilenmeye başlamıştım.Kısa bir süre sonra birisinin camı tıklatma sesini duydum.
Kai'nin olduğunu biliyordum.Camı açtım.

+Atla yemeğe çıkarıcağım seni.

-Neyin şerefine?

+Yine ve yine kazanmamın şerefine.
Dediğim şeye yüksek sesli bir kahkaha bıraktı.Onunla böyle şakalaşıyorduk.Kapıyı açıp arabaya bindiğinde hemen çalıştırıp yakınlarda ki bir restauranta sürdüm.


Lütfen yorum yapıp oy verir misiniz?

Winners//Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin