Renjun sabahın ilk ışıklarıyla kalktı, duşunu aldı ve saatin 7:00 olmasıyla ailesiyle vedalaşıp taksiye bindi ve havaalanına doğru ilerledi. Geldiğinde kontrolden geçip valizini verdi ve kendi de uçağına bindi. Ne olacağını, ne yaşayacağını o da bilmiyordu ama bu sefer kaderin ona gülmesini umuyordu ve bu onun son şansıymış gibi hissediyordu. Uçaktan indiğinde kuzeni onu karşıladı.
-----
Zhong Chenle ve Renjun kardeş gibi büyümüşlerdi. Chenle üniversiteyi Kore'de okumak istemişti ve gerekli işlemlerle Kore de bir üniversiteyi kazanmıştı. 21 yaşında bir geçti Chenle. Üniversitesine yakın bir evde tek başına yaşıyordu. Şimdi arkadaş olarak yanına en sevdiği kuzeni Renjun gelmişti. 3 yıldır tek başına ayaklarının üstünde yaşıyordu, ailesinin Çin'in en zenginlerinden olmasına rağmen. Zar zor olsa da bir kafe de iş bulmuş part-time çalışıyordu.
------
Renjun, Chenle'nun yanına gittiğinde sıkıca sarıldı ve ayrıldığında bildikleri şeyleri tekrar tekrar konuşarak otobüs durağına gittiler. Otobüse binip Chenle'nun evine gittiklerinde Renjun etrafı inceledi apartamana girmeden önce. Etraf gayet sakin ve güvenliydi. Az da olsa yeşillikte vardı. Apartmanın içine girdiklerinde sadece küçük bir asansör vardı ve sadece 3 kişi alıyordu. Chenle ve Renjun 2 kişi olmalarına rağmen valizle zor sığmışlardı. Sonunda 2.kata geldiklerinde ilk önce Chenle çıktı ve Renjun de valizle peşinden çıktı. Evin içine girdiklerinde 2+1 şirin bir ev olduğunu gördü Renjun, beyaz renkle boyanmış duvarları ve hemen girişe konulmuş mutfağı gördü. Chenle'nun yemekle bir işi olmadığını biliyordu. İşyerinde ya da okulda yiyip geldiğini de biliyordu ve zaten yemek yapmayı da bilmezdi uğraşırsa evi yakacağına emindi. Chenle, Renjun'e kısa sürede etrafı gösterdi ve onu kalacağı odaya bırakıp mutfağa indi. Burası da diğer odalar gibi beyaza boyanmıştı. Oda da şaşırtıcı bir şekilde yatak vardı, herhalde yatıya birileri geliyordu ve o yüzden almıştı ya da geldiğinde eşyalı bir evdi en azından Renjun öyle düşünmüştü, çünkü Chenle o yatağı Renjun geldiğinde rahatça kalsın diye Renjun'in ailesinin gönderdiği parayla almıştı. Renjun eşyalarını dizerken Chenle fırından aldıklarını tabağa koyduktan sonra ikisine de meyve suyu koyup içeriye götürdü. Chenle üniversitesine en yakın ev bunu bulmuştu, kirası da uygundu aslında ve 3 yıldır ev sahibiyle tek bir sorun olmadan yaşıyordu zaten 1 yıl sözleşmesi kalmıştı. Üniversite bittiği gibi evden ayrılmalı ve ailesinin yanına dönmeliydi. Renjun işini bitirince kuzeninin yanına gidip tabağa koyduğu açmalardan yemeye başladı. Chenle bugün boş günü olduğu için kuzeniyle vakit geçirebilecekti.
----------
Jaemin, her sabah olduğu gibi bu sabahta söylenerek kalkmıştı ve kahvaltı yapmadan işe gidecekti, tabii babası oturmasını söylemeseydi. Zaten sinirleri bozuluyordu işe giderken, babası daha çok bozacaktı. Oflayarak oturdu ve babasının diyeceklerini dinlemeye başladı.
''Evlenmeni istediğimizi biliyorsun ve bunun için şirket ortağının kızıyla evleneceksin.''
Jaemin kız kelimesini duyar duymaz yüzünü buruşturdu, Jaemin eşcinseldi ve bir kızla aynı eve girmesi de fazlasıyla imkansızdı. Ailesi yönelimini biliyordu ama Jaemin'in kapıdan bir erkekle girmeyeceğini de çok iyi biliyorlardı ve onu bir şekilde evlendirmelilerdi. Amaçları şirketlerine güç katmak değildi, zaten yeterince güçlüydü sadece oğullarının her gece bardan bir erkekle çıktığı haberlerini duymaktan bıkmışlardı ve tabii ki o haberleri medyanın yaymasını engellemekten.
Jaemin lafa atladı; ''Asla o kızla evlenmeyeceğim ve illa biriyle evlenmemi istiyorsanız erkek bulun ya da bana 1 ay verin ben bulup getireyim size damadınızı. '' Son kelimesini bastırarak söylemişti. Masadan kalkıp kapıya doğru yürürken babası konuştu.
'' 1 ayın var yoksa o kızla evlenmek zorundasın, Na Jaemin.''
Jaemin omuz silkerek evden çıktı nereden bulacaktı bilmiyordu ama deneyecekti bir şeyler asla evlenmezdi bir kızla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAME VS LOVE // RENMİN
FanfictionHer yerde dolaşan haberlerimi görmüşsündür ve ailem evlenmemi istiyor. O yüzden sadece 6 aylığına sevgilim olmalısın.