5.BÖLÜM

49 2 0
                                    

İkisi içinde büyük gün gelmişti. Ne olacağını ikisi de çok merak ediyordu. Renjun erkenden kalkıp -11:00 da- hazırlanıp evden çıkmış ve kafeye doğru yürümeye başlamıştı yakındı kafe, öğle arasında buluşacaklardı. Jaemin ceo değil sanki personeldi o şirkette ve öğle arası dışında boş bir vakti de yoktu. Akşama da bırakmak istememişti görüşmeyi en iyisi şimdi görüşmeleriydi. Öğle arası geldiğinde Jaemin arabasına binip sözleştikleri kafeye gelmişti dakikalar içinde fazla zamanı yoktu zaten. Jaemin arabasından inip kafeye girdiğinde Renjun'i görmüş ve yanına vardığında el sıkışmışlardı. Jaemin yerine oturduğunda Renjun de oturdu. Birbirlerini incelemişlerdi. Renjun'e göre Jaemin fotoğraftakilerden daha yakışıklıydı, model olmak istese olurdu, Renjun kendi boyuyla karşılaştırdığında bir kaç santim daha uzun olduğundan emindi Jaemin'in. Jaemin ise Renjun'i şirin bulmuştu ve ondan bir kaç santim daha kısa evlenmek isteseydi bu çocukla evlenirdi. 

Yanlarına Chenle geldiğinde sessizlik bozulmuştu ve Renjun, Chenle'nun kuzeni olduğunu söyledi. Tanışmaları bittiğinde Chenle siparişlerini alıp oradan ayrıldı. O siparişleri götürmek için yanlarından ayrılırken Jaemin sözleşmeyi çıkarttı ve Renjun'in bakmasına izin vermeden konuşmaya başlayıp bir yandan da sözleşmeye bakmasına izin verdi. Yine oradaki şartlardan başka çok az farklı şeyler söylüyordu daha asıl meseleye gelmemişti bile. Renjun sözleşmeyi okuyup bir yandan Jaemin'i dinliyordu. Renjun okumayı bitirmişti, tam ağzını açıp konuşacakken siparişleri gelmişti. Kendilerine kahve söylemişti her ikisi de. Jaemin kahvesinden bir yudum alırken Renjun konuştu;

'' Eğer siz de uygun gördüyseniz cvmi kabul ediyorum ben teklifinizi.'' 

Renjun galeri de çalışacaktı. Jaemin yakın zamanda annesi istediği ve galerileri sevdiği için annesinin doğum gününde hediye olarak açmıştı, içlerine annesinin sevdiği sanatçılardan tablolar koyarak. Bir nevi hediye olsa da iş de yapıyorlardı ve Jaemin Renjun'in resimlerini çok beğenmişti. Belki ilerde onun resimlerini de sergilerlerdi. 

Jaemin çantasından ikinci sözleşmeyi de çıkartırken, Renjun'e sözleşmeyi uzatırken. Sözleşmeyi alıp incelemeye başladı ama Jaemin'in cümlesiyle ona bakmak zorunda kaldı, merak etmişti ne olduğunu.

'' Aslında başka bir konu daha var, seni ise almam için en önemli madde diyebiliriz.''

Jaemin, Renjun'i kabul etse de etmese de ise alacaktı zaten. Yeteneği fazlasıyla şirketine para kazandırabilirdi ama ufak bir yalandan bir şey olmazdı. Jaemin, Renjun'in konuşmayacağına emin olduğunda devam etti konuşmasına.

'' Her yerde dolaşan haberlerimi görmüşsündür ve ailem evlenmemi istiyor. O yüzden sadece 6 aylığına sevgilim olmalısın.'' 

Renjun, insanların hayatını umursayan biri olmamıştı, magazinle de ilgilenmiyordu. Yani duymamış veya görmemişti. Hem Kore'ye yeni gelmişti ne ara haberi olacaktı? 

Renjun'in, beyninde yankılanıyordu adeta cümleler. Şoktan çıktıktan sonra ilk önce sinirden kızarmış daha sonra da morarmıştı. Jaemin, bu tepki normal diye düşündü, bağırıp kendini rezil etmesini istemiyordu zaten. Renjun'in morarması da geçtiğinde idrak ettiği cümlelerle Jaemin'e tokatı basıp eşyalarını da  aldıktan sonra yüzüne tükürdü ve bir şey demeyip oradan uzaklaştı. Susmak en iyi cevaptı bazen ama Renjun'in aklına sinirden bir şey gelmemişti ki. Neyse ki o tokatı basmıştı. Bir de yüzüne tükürmüştü.

Jaemin şokla orada kalırken Renjun kendini sahile atmış ve kumlara oturmuştu. Eşyalarını yanına koyduktan sonra denizi izlemeye başladı, dalgalanan deniz izledikçe rahatlatıyordu. Sinirden eli ayağı titriyordu resmen teklif ettiği şeyi düşündükçe daha da sinirleniyordu. Ellerinin titremesi geçtiğinde tabletini çıkarttı ve resim çizmeye başladı. Kafasını dağıtmalıydı. 

Akşam olduğunda Renjun olduğu yerden kalkmış ve eve gitmek için yürümeye başladı. Chenle'ya her şeyi anlatabilecek güç var mıydı kendinde bilmiyordu. Kulağında kulaklık ve elinde son ses açtığı telefonuyla yavaş yavaş yürümeye başlamıştı. Gerçekten dağılmıştı, birinden böyle bir tekilif almayı beklemiyordu. Homofobik değildi ama bir insanın böyle şak diye teklif etmesini de kimse beklemezdi. Eşcinseldi Renjun ama yönelimi ne olursa olsun öyle bir teklifi edecek değildi. Renjun sadece iş istemişti fakat insanlar onu oyuna alet etmeye çalışıyordu her zaman ki gibi, neyse ki bu sefer önceden biliyordu. Renjun'in 2 tane sevgilisi olmuştu. Onlar  da hayatında çok fazla yer edinmemişti ona oyun oynayan insanların onun hayatında yeri de yoktu. Şifreyi girip içeri girdiğinde eşyalarını kenara bırakıp kendini Chenle'nun kollarına attı. Chenle koltukta oturuyordu o an ve kafe de son anı sadece o görmüştü. Renjun'in tokat atıp oradan gittiği anı. Yetişmeye çalışsa da yapamamıştı, Renjun o an bir çita gibi gitmişti. Ses çıkarmadan anlatmasını bekledi. Renjun, sonunda kendine geldiğinde başladı konuşmaya.

'' Her şey iyi güzel gidiyordu ve her şeyi kabul etmiştim. İmzaları atacakken bana benimle 6 ay sevgili olmalısın dedi ve ben de tokatı yapıştırıp yüzüne tükürdüm oradan da çıktım.''

Renjun Chenle'dan cevap bekliyordu ama küçük dilini yutmak üzereydi.  Chenle, Renjun'in kendine zarar vermediğini ve sağ salim yanına geldiğine seviniyordu sadece. Renjun'in ne yaşadığını en iyi ailesi dışında Chenle biliyordu. Chenle o an kuzenine sımsıkı sarılmıştı ve sağ salim yanına geldiği için Tanrı'ya şükretti. Sonunda sakinleştiğine kanaat getirip Renjun'e baktı ve kuzenine her şeyin geçtiğini söyleyip onu teselli etmeye başladı. Chenle teselli vermekte fazlasıyla iyiydi ve Renjun'in kalbini herkesten daha iyi biliyordu. Bu da işini fazlasıyla kolaylaştırıyordu. Renjun, kollarının arasında uyuyakaldığında zar zor da odasına götürüp üstünü örtmüş ve kapıyı aralık bırakıp odasına geçmişti. Seslenir ya da bir şey olursa duymak istiyordu. 

Chenle, yatağına uzanıp örtüyü üstüne aldığında Na Jaemin'in instagram hesabına girip ona mesaj attı. Sakin bir mesajdı(!).

@dolphinle: Merhaba, ben Zhong Chenle, bugün görüştüğünüz Huang Renjun'in kuzeniyim, size tokat atan çocuğun. Sizinle yarın saat 20:00 da kafenin karşısındaki parkta görüşmek istiyorum, gelirseniz iyi olur, gelmezseniz o şirkete ertesi gün gelirim ve emin olun girmem de zor olmaz. İyi geceler.

Chenle bu mesajı attıktan sonra telefonunu yastığının altına koyup huzurla kendini uykuya bıraktı.

GAME VS LOVE // RENMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin