Bölüm 15

459 48 5
                                    

Annem elindeki poşeti yere düşürürken, babam bana dehşetle bakakalmıştı.

"Beni sevmemen ya da istememen umurumda değil ama o benim ağabeyim. Belki de beni ondan uzak tutmak istiyorsun, eyvallah ama en azından bana ismini söyle. Bari bunu bana çok görme..." Kalan son cesaret kırıntılarımla içimdekileri az da olsa kustum. Babam derin bir nefes alarak, "İçeri geçin." dediğinde sorgulamadan eve girdim.

Anne ve babam karşımdaki ikili koltukta yan yana oturmuş bir şekilde suçlu çocuklar gibi yere bakarlarken onları dikkatle süzdüm. Suçlulardı da zaten, tek farkla. Onlar çocuk değil birer ebeveyndiler.

Yalancı ebeveynler...

"Annenle evlenmeden önce biriyle ilişkim vardı. Aslı... Fakat yürümedi. Daha sonra annenle tanıştım ve evlendik. Annen sana hamileyken öğrendim bir oğlum olduğunu. Önceleri çok sinirlendim tabii ki. Aslı, oğlumu benden saklamıştı. Onun birçok ânını kaçırmıştım. Daha sonradan öğrendim. Evlendiğimi duyunca söyleyememiş fakat o da âşık olmuş. Âşık olduğu adamı ikna etmiş ve adam da oğlumu kabul edecek kadar çok seviyormuş Aslı'yı. Oğlum bu zamana kadar annesiyle kaldı, şimdi de onlarla yaşıyor. Annesi, üvey babası ve... Ondan bir yaş küçük kız kardeşiyle..."

Yutkunamadım. Yemin ederim ki nefes alamadım. Kızsam mı, gülsem mi, sussam mı yoksa ağlasam mı bilemedim.

"Yıllardır iki hayat arasında sürüklenip duruyorum kızım. Yine de sizin için bu iki hayatı birbirine karıştırmak istemedim. Senden ağabeyini sakladığım gibi, seni de ondan sakladım. İkinizin de bir hayatı varken, bu düzeni bozmak istemedim."

Hiçbir şey söyleyemedim. Hiçbir şey hissedemediğim gibi. Yine de istediğim tek bir cevap vardı.

"Adını söylemedin." O an konuşmanın başından beri bir kez bile bana bakamayan babam gözlerimin içine bakarak hafifçe tebessüm etti.

"Ağabeyinin adı Uzay. Uzay Gece Korkut." Gözlerim dolarken hızla kafamı yere eğdim.Yıldız Gece Korkut ve Uzay Gece Korkut. Yıllarca kendi adımın saçmalığına gülen ben, o anda adımı dağlara taşlara kazımak istiyordum.

"Aslı'nın hep gök bilimlerine ilgisi olmuştu. Uzaya, evrene... Bu yüzden oğlumuzun ismini Uzay Gece koymuş. Ağabeyinden ayrı büyüyeceğini bilsem de ondan bir parça taşımanı istedim. Sen bilmesen de yıllarca ikiniz aynı adı taşıdınız. Ne yıldızsız gece, ne de gecesiz yıldız olmaz, değil mi kızım?"

"Bu yüzden mi bizi birbirimizden kopardın."

"Yıldız... Annenle birlikte, senin için en doğrusunun bu olduğuna karar vermiştik. Nasıl öğrendin onu da anlamış değilim ama..."

"Yeter!" Sinirle ayağa kalktım ve ikisine son kez bakarak kapıya doğru ilerledim. Elim kapının üstünde öylece kalırken zar zor yutkunmayı başarabilmiştim.

Ya şimdi ya hiç!

"Duymuyorum sandınız, değil mi? Duymuyorum sandın, baba. Her geldiğinde annemle kavga ettiğinizi duymuyorum sandın. Anneme beni istemediğini haykırırken duymuyorum sandın! Yıllarca beni o sahte sevginle avutmaya çalışırken hissetmediğimi sandın ve anne... Her kavgadan sonra beni kontrol ettiğini bilmiyorum mu sandın! Babam çekip gittiğinde odanda sabaha kadar ağladığını bilmiyorum sandın, değil mi? İkiniz de beni yıllarca salak kızınız olarak tanıdınız değil mi?" Gözyaşlarım eşliğinde zar zor kurduğum cümleler biter bitmez kendimi sokağa attım ve sabah ayazında altımda pijamam, kulağımda kulaklığımla öylece ilerledim. Telefonuma gelen sayısız aramayı görmezden gelirken öylece yürüdüm.

Kulağımda kulaklığımla saatlerce yürümenin ardından yorulduğumu hissettiğim anda Sevgi'nin evine doğru ilerledim. Yediremiyordum. Gerçekleri kendime yediremiyorum. Bundan sonra hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmek zoruma gidiyordu. Ağabeyimin benden haberinin olmayacağını bilmek zoruma gidiyordu. Onunla kurduğum onlarca hayali, benim yaşlarımda olan kardeşiyle yaptığını bilmek zoruma gidiyordu... Babamın yıllarca yeri olmayan bir aile tablosuna kendini sıkıştırmaya çalışması ve buna devam edeceğini bilmek zoruma gidiyordu... Annemin her akşam ağlamaya devam edeceğini bilmek zoruma gidiyordu. Ah bir de annem vardı, değil mi? Büyük ihtimalle eve gidince dayak yiyecektim. Hadi ama! Ne kadar suçlu olsa da o bir anne. Sen kim köpeksin de annene artistlik yaparak evden öylece çıkıp gideceksin? Hele de onun telefonlarını açmamak... Gebertecekti beni!

Çalışkan Çocuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin