Vay,yine mi keder?
Ama artık yeter.
Sezen ablamızın şarkısı kulağımda çınlıyordu.Gerçekten bunları yaşamak için daha çok gençtim.
Biricik abilerim(!),kız kardeşleri,kız kardeşlerinin ikizi ve sevgili abileriyle bir locada oturmuş sohbet ediyorlardı.Ne kadar güzel.Harika!
Kesinlikle kıskanmadım(!)
"Elçim neyi bekliyorsun gelsene." kulağımın dibinde bağıran arkadaşıma kısa bir bakış atıp onların oturduğu locaya en uzak yere gitmiştim.
"Biraz daha gitseydin Elçim.Tuvaletlerin oraya gelmişiz.Bana bak çok içmeyi düşünmüyorsun dimi.Kusmuklu bir gece istemiyorum.Eğlenelim.Kafamızı dağıtalım.Tamam mı?"
Bu kız neden hep eğlence peşinde?
"Gayecim sinirlerim tepemde git arkadaşlarının yanına beni rahat bırak." ters ters konuşmamı bile takmayıp konuşmaya devam etti.
"Çok pardon ama kurtlar sofrasında seni tek başına mı bırakayım?Kaparlar kızım burda seni.Sesin soluğun da çıkmaz.Ama benim bir bakışım yeter korkmaları için."
Sizce ben oturup ağlayarak abilerime saydırmam gereken zamanda arkadaşımın gereksiz konuşmalarını dinliyor muyumdur?Cevap tabikide evet.
"Gaye.." ben daha konuşamadan bir beyefendi masamıza gelip elini belime doladı.Ne ben ne de Gaye dilimiz tutulduğundan konuşamamıştık.
Noluyor Fuat abi?
"Simay saçlarını yine mi boyadın?Kızım tanımadım seni insan yeni halini WhatsApptan atardı.Bak nasıl olmuş derdi.Ama varya çok güzel olmuş.Doğal gibi duruyo.Hangi kuaföre gittin.Benim sevgilim de boyatıcaktı.Söylersin ona da olur mu?" sözlerini sıralayan adama ne diyo bu değişik bakışlarımı atıyordum.
"Beyefendi kimsiniz nesiniz bilmiyorum ama elinizi çeker misiniz?Bu arada saçlarım zaten doğal benim.Kuaförümün numarasını da vermem." adam bana şaşkınca bakarken elini de çekmişti.
"Dalga mı geçiyorsun canım?Simaysın işte." hâlâ Simay denilen kişinin olduğumu iddia ediyordu.
Onun ikizinin klonlanmış haliydim.
Aklıma gelenlerle olayı anlamıştım.Dokuz ay aynı karnı paylaştığım ikizimin adını yedi kat yabancı birinden öğrenmek garip hissettirmişti.
"Şey..olanlardan haberin yok sanırım.Biyolojik ikizim oluyor benim." dedim kısaca.
Bana hâlâ aval aval bakıyordu.Gaye bakışmadan sıkılmış olmalı ki "Yani anlayacağın kardeş -eliyle beni gösterdi-bu kız İmay ile karışmış.Bizden duymanı istemezdik ama bizi sal artık."
Beyefendi sonunda kendine gelip "Ne şaka mı bu?Simay burada olacağını söylemişti.İkizseniz neden beraber değilsiniz?"
Sen çok zekisin bürütüs.
"Haberimiz yoktu.Ve 21 yıl sonra bulduğum ailemin kucağına atlayacak değildim." umursamaz görünmeye çalışıyordum.Ve gözlerim istemsizce onların masasına kaymıştı.Ne kadar süre baktım bilmiyorum ama benden küçük olduğunu düşündüğüm çocukla göz göze geldik.Kısa bir şaşkınlık yaşadıktan sonra gözlerini Simay'a çevirdi.Ve tekrar bana baktı.Gözlerimi ondan çekip Gaye'ye odakladığımda bana bakıyordu.
"Ne bakıyorsun öyle?" gözlerini daha çok kısarak baktı.
Neyi kaçırdım ben?
"O çocuk biraz senden yaşça küçük değil mi?" soru yönelttiğinde salak mısın sen dercesine baktım.
"Şimdi çaktırmadan o masaya bakıyorsun.İkiz abimler ve biyolojik ailem orada.Mekana girdiğimizde ilk bu yüzden durdum.O küçük çocuk kim bilmiyorum."
Ben anlatırken Gaye belli etmeden onların masasına bakıyordu.
"Küçük çocuğun yanındaki buraya bakıyor.Ve sana çok benzeyen yani aşırı benzeyen biri.Oha ikizin bu mu?" sesi sonlara doğru sanki hamileyim ama babası kim bilmiyorum demişim de ona tepki veriyormuş gibi çıkmıştı.
"Sadece Simayla aramızda 9 ay geçmiş.Onda da birbirimizi boğmaya,yemeye falan çalışmışızdır." dedim gülerek.
"Ha-ha.Ya çok benziyorsunuz.Hadi yanlarına gidelim lütfen." dediğinde yutkunamadım.
"Şey...Eray ve Erim Abimde orada.Ve bize sadece işleri olduklarını söylemişlerdi.Yani davet etmek isteselerdi ederlerdi değil mi?Hem biz buraya senin arkadaşının doğum gününü kutlamaya geldik.Hadi gidip kutlayalım."
Bir kaç saniye gözlerime baktı.Halimi anlamış olacak ki gülümseyip arkadaşlarının yanlarına ilerledik.Tabi gittiğimizde benden küçük olan çocukla karşılaşmak beklediğim bir şey değildi.
Az önce karşı masada değil miydi?
Benden küçük olan çocuğa dikkatle bakmayıp Gaye'nin arkadaşına odaklanıp sohbet etmeye başladık.
Tabi o çocuk yine ve yine bana bakıyordu.Daha fazla dayanamamış olacak ki bana doğru yürümeye başladı.Tam karşıma dikilip elini uzattı.
"Şey merhaba.Ben Ulun Çelik.Biyolojik olarak kardeşin oluyorum.Sende biyolojik olarak ablam Elçim olmalısın.Simay ablama çok benziyorsun.Yani tıpa tıp aynısınız." heyecanlı konuşmasına hafif tebessüm ettim.Ve uzattığı elini tutup "Merhaba Ulun.Yani Simay'ın biyolojik ikizi olmamdan dolayı benziyor olabilirim.Bu arada tanıştığıma memnun oldum." o da bana gülümseyip elini çekti.
"Şey...neden yanımıza gelmedin.Abimle de tanışırdın.Günberk abim dışında seni gören olmadı.Merak etmedik desem yalan olur.Hele Tolun Abim,Simay Ablam'a benzediğini sadece saç renklerinizin değişik olduğunu duyunca daha çok merak etti." konuşması samimiydi.
"Rahatsız etmek istememiştim.Ondan yanınıza gelmedim.Ve arkadaşımın bugün doğum günü olduğu için yanında olmak istedim."
Başını anladım der gibi salladı.Ve tekrar gülümseyip "O zaman görüşmek dileğiyle." yanımdan ayrıldı.
Millet kardeşini evinde,hastane de görüp tanışır.Ben öz kardeşimle bir bar'da tanışıyorum.Ne kadar da güzel.
Ulun giderken arkasından bakmamak için büyük çaba sarf ettim.Yanımda arkadaşıyla sohbet eden Gaye'ye kısa bir bakış atıp omzuna dokundum.
"Ben bir lavaboya gidiyorum.Gelirim hemen." diyerek yanından ayrıldım.
Az önce durduğumuz masanın biraz gerisinde olan lavaboya gittim.
Ayna da kendime baktığımda dağılan saçlarımı düzeltirken kapı açıldı.Arkamı dönmeden aynadan kısa bir bakış attım.
"Selam."
...
Selam gençlik.
Biraz biraz anlaşılmaya
başladı gibi hikaye.
Görüşlerinizi
yazarsanız sevinirim.
vote ve yorum atmayı da unutmayın.
öpüldünüzz😚
