*28*

1.1K 49 12
                                    

Playlist: Auslyy – You Can Come To Me. Esin ve Tolga işte artık tanıyorsunuz onların şovu işte. Multimedia’ya ölürüm ♥ ♥ ♥  Mutlaka izleyip bölümü okuyun.

Bir insan düşünmeyi bıraktığında yaşayabilir mi? Bir insan umursamadığı zaman daha mı mutlu olur?

Bir süre düşünmemeye çalıştım ama yapamadım. Çünkü üzerimde oluşan psikolojik baskı beni zorluyordu. Avaz avaz susmak yerine, açık havada bağırmak istiyordum. İçimde biriken her şeyi, bana hissettirdiklerini içimde tutmak yerine dökmek istiyordum. Ama hiçbir zaman yapamamıştım bunu.

Şimdi de yapamıyorum. Evet, eskisine göre daha mutluydum ama aklımdan çıkmayan bir şey vardı; Çağrı.

Özellikle ismini seviyordum onun. O kadar güzel bir ismi vardı ki. Ama beynimi kurcalayan, sürekli beni düşünmeye iten şey duygularıydı.

Gerçek aşka inanmam ve yaşadıklarım yüzünden insanlara güvenmeyişim hayatta alacağım bazı kararlar üzerinde etkili oluyordu. Örneğin, aşık olmayacaktım. Çağrı’dan hoşlanıyordum ama ben hoşlanmayı aşk sanan aptallardan değildim. Aşk o kadar yüksek bir makam ki ulaşmak için güvenden oluşan bir merdiven gerekir. Ve ben o merdivenin hep kırık taraflarını gördüm. Önemli olan Çağrı’nın aşkı gerçek mi?

Hâlâ yalnız mısın?

Sadece özgür. 

Peki mutsuz?

Sadece alışmış.

Peki ya aşık?

Sadece eksik.

İşte aşk anlayışım. Aşk o olmadığı zaman öldüren; yanında olduğu zaman hayatın tüm duygularını tatmandır. Öyle sıradan bir şey değildir aşk. Terk edilmeler, aldatmalar hatta kavgalar bile yok benim aşk anlayışımda. Sadece sarılmak, beraber uyumak var. Sabah uyanığında yastıkta onun saç telini gördüğünde gülümsemen, benim kitaplarımın yanında onun kitapları, yan yana bırakılmış diş fırçalarımız…

Hayatımdaki tek gerçek aşk örneğin nedir sorusuna hiç düşünmeden Esin cevabını verirdim. Onun kadar aşık olmak, her özelliğini bilmek, onun seni sevmediğini bile bile sevmek. En güçlü aşk türü.

Tolga son zamanlarda Esin’e karşı bir şeyler hissediyor ama Esin’in Berk ile beraberliği de bana mantıksız gelmiyor. O aşık ama onun da en azından sevildiğini hissetmesine ihtiyacı var. Esin, Tolga’nın onu kıskanmasını hâlâ fark edemediğinden böyle hissediyor en azından.

Bulunduğumuz yer o kadar sıcaktı ki ben bile siyah dökümlü kazağımın kollarını sıyırmıştım. Esin ve Tolga bir kitap tanıtımın açılışı için şarkı söyleyeceklerdi. Esin’in ne kadar heyecanlı olduğunu hayal etmek bile istemiyorum. Şimdi eli ayağı tutmadığından ya bir bardak kırmıştır ya da kendi kolunu.

Kendimce kulis diye nitelendirdiğim yerin dar koridorları arasında yürürken şarkıcı olursak nasıl hissedeceğimi düşündüm. Evrende insanı en çabuk etkileyen şeyin müzik olması ve saniyeler içinde keşfedilmemiş veya derinlere gömdüğünüz duygularınızın harekete geçmesi müziğin büyüsü işte.

Kuliste sakin bir hava vardı. Koridorlar pembe renge boyanmıştı ve birkaç odadan başka bir şey yoktu. İki tane hazırlanma odası, bir kostüm odası ve temizlik odası vardı.

Merakımdan temizlik odasının kapısını açıp kafama çeşitli sopalar ve temizlik deterjanı şişeleri yediğim anda buranın odalarının küçük ve bakımsız olarak nitelendirilebilecek kapasitede olduğunu anladım. Odaları karıştırmamam gerektiğini de.

HAYATIM MÜZİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin