Onsuz Nasıl Yaşarım

757 72 25
                                    



Jeonguk bu gün çok yalnız hissediyordu.Taehyung okula gelmemiş ve bu yüzden küçük bir kutuda sıkışıp kalmış gibi hareket edemiyordu.Sanki yerinden kalksa biri ona zarar verecek,onu incitmek isteyecekti.Nitekim öyle de olmuştu.Sırasında öylece dalgın dalgın otururken,iki kız sınıfa girip "Jeonguk sen misin?" Diye sorunca Jeonguk daldığı yerden uyanıp kendine geldi ve tepesinde bekleyen iki kıza korku ve baş sallamasıyla cevap verdi.Kızlar birşey demeden gelmesi için işaret yaptı.Aslında çok da korkunç görünmüyorlardı fakat Jeonguk sevgilisinin yanında olmadığı her an korkmaya başlamıştı.Bu kötü bir alışkanlıktı.Taehyung olmadan önceki hali ona zor geliyordu.Çünkü Taehyung her anında onun yanıbaşında koruyucu meleği olarak görevlendirilmiş gibiydi.

"Nereye?" Kızlardan biri ona dönüp "Gidince görürsün" Bu Jeonguk'u şüphelendirmişti.Fakat koskoca okulda ona ne yapabilirlerdi ki.

Kızların dediğini yapmış ve arkalarından gitmeye karar vermişti.Koridordan giçerken Changkyun onları görmüştü fakat Jeonguk önüne baktığı için onu farketmemişti.Changkyun onlara tuhafça baktı fakat yine arkadaşlarına dönüp sohbet etmeye devam etti.

Okulun dışına kadar çıkmışlardı.Açıkçası yol uzun sürmüştü ama yine de sormaya çekiniyordu.Şuan okulun bilmediği en ücra köşelere gidiyorlardı.Neden böyle bir yere çağrıldığını anlamamıştı.Belki de Taehyung'un yokluğundan faydalanıp onun canını yakacaklardı.İçindeki korku gittikçe büyümeye başlamıştı.Kızlar başta korkutucu gelmese de şuan girdikleri dar koridorlar onu korkutmaya başlamıştı.Okulun temizlik,depo ve arşiv için kullanılan karanlık koridorunda ilerliyorlardı.Kızlar bir anda durup eski kapıyı gösterdi "Gir bakalım küçük fare" işte bu cümleler onun tirtir titremesine yetmişti.Ancak kötü insanlar ona böyle kötü seslenebilirdi.İliklerine kadar titriyordu şimdi.Her hücresi Taehyung'u arıyor ve onu bulması için yalvarıyordu.Keşke sihirli güçleri olsaydı da Taehyung'un yanına ışınlanabilseydi.Jeonguk asla gerçek olamayacak şeyler diliyordu Tanrı'dan.

Kızlar onu kolundan tutup boş sandığı depo odasına hırsla ittirdiler.Bu hareketleri Jeonguk'un dizlerinin üzerine düşmesine sebep olmuştu.Düşerken ellerinden destek aldığı için avuçları kirlenmiş biraz da eşelenmişti.Ellerinin acısına rağmen temizlemek amaçlı bacaklarına silkelemek istedi.Fakat saçlarına geçen öfkeli ellerle neye uğradığını şaşırmıştı.

"Boşuna temizlemeye çalışma!Senin pisliğin temizlenmez.Çünkü ruhun kirli,onu nasıl temizleyeceksin?!" Dedi öfkeyle.Jeonguk bu kızı tanımıyordu.Ona ne yapmış olabilirdi de bu kadar öfkelendirmişti. "Taehyung'un senin gibi pislikleri nasıl sevebildiğini anlamıyorum"

Jonguk şaşkınlık ve korkuyla karşısındaki kıza bakıyordu.Kız parmaklarıyla Jeonguk'un saçlarına daha da asılıp ayağa kalkması için komut verdi.Jeonguk neye uğradığını şaşırdı.Kimdi bu kız ne istiyordu ondan.

"K-kimsin?" Kahkahayla gülüp "Taehyung'un evleneceği kızım.Sen ne cüretle onunla birlikte olmaya çalışırsın ha?!" Dişlerini sıkıp sert bir tokat attı Jeonguk'a.Canı acısa da belli etmemişti.Zaten alışıktı şiddet görmeye.Jeonguk'un her hatasında patronu aklının başına gelmesi için şiddete baş vuruyordu.Ama patronunun verdiği acı bile duyduklarından daha acı değildi.Karşısındaki öfkeli kız Taehyung ile evleneceğini iddia ediyordu.Bu olamazdı çünkü Jeonguk,Taehyung'a ve sevgisine tüm hücreleriyle inanıyordu.Bu işte bir iş vardı.Ancak kendi başına çözebileceği bir mesele değildi.

Kalbi karşısındaki kıza inanmamasını söylüyordu.Başını iki yana sallayıp "Bu doğru değil.Taehyung beni seviyor!" Seulbi bu duyduğuyla daha da öfkelenmişti.Her ne kadar doğru olsa da buna inanacağına ölmeyi tercih ederdi.Taehyung'u karşısındaki çelimsiz oğlana yar edemezdi.Daha önce de Taehyung'dan hoşlanan kişilerin başına bela olmuştu.Karşısındaki ise bir kızdan sonra en güçsüzüydü.Onunla baş etmek Seulbi için çocuk oyuncağıydı.

İs İt Love?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin