Zor Karar

763 69 31
                                    


Rowoon okul bahçesinde Taehyung'u arıyordu.Artık bu saçma ayrılığa bir son vermesi gerekiyordu.Taehyung ile gözgöze geldiğinde Taehyung gözlerini kaçırdı.Rowoon ona doğru koştu "Taehyung!" Diye seslendi.Ancak Taehyung oralı olmamıştı.

"Taehyung!Dur!.......Lütfen bir dakika dur!"
Taehyung hızlı hızlı yürürken derin bir nefes aldıktan sonra durdu. "Ne var?" Rowoon sakince konuşurken Taehyung sinirliydi. "Jeongu-" Taehyung lafını bitirmesine izin vermedi. "Off!Yine mi ?Tanrı aşkına ne istiyorsunuz benden?" Taehyung'un artık konuşmaya bile takati yoktu.

"Bak Taehyung.Jeonguk ile aramızda hiç birşey yaşanmadı.O benim kardeşim gibi" Bu cümleler Taehyung'u daha çok sinirlendirmişti.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun lan.Para karşılığında birlikte oluyorsun,hem de defalarca.Şimde de utanmadan bir de karşıma geçmiş,o benim kardeşim diyorsun.Aptal mı sanıyorsun lan sen beni!" Taehyung herşeyi tamamen yanlış anlıyor ve anlamaya devam ediyordu.
"Aptalsın gerçek bir aptalsın!Söylesene Jeonguk hakkında ne biliyorsun?....Ben söyleyeyim mi?...Hiçbirşey!" Taehyung'un kaşları çatılmıştı.Gerçekten de sevgilisi hakkında ne biliyordu.Onu ne kadar tanıyordu.Hiç ailesi hakkında soru sormuş muydu.Evet annesi babası yoktu.Fakat bir abi,bir abla veyahut başka bir yakını var mıydı?Taehyung'un gördüğü ve bildiği kadarıyla yoktu.

Yine kalbindeki acı ve öfke birşeyleri bilmek istemesine engel oluyordu."Birşey bilmeme gerek yok artık.Görüntüler bana herşeyi açıkladı.Yeterince öğrendim" Dedi öfkeyle.Rowoon ısrarla Taehyung'u bu yanılgıdan kurtarmak ve ikisini tekrar bir araya getirmek istiyordu.Fakat esmer oğlanın inadı herşeyin önüne bir duvar örüyordu.Rowoon hala sakinliğini koruyarak,
"Bak büyük bir yanlışın içindesin!Jeonguk sandığın gibi biri değil.O görüntüler herşeyi açıklamıyor!"

Haklı olabilir miydi.Taehyung'un gördüğü herşeyi yanlış anlama ihtimali olabilir miydi.Ne görmüştü tam olarak?
Kırmızı ışıklarla kaplı,sayısız odalı bir koridor....Evet Jeonguk o kapılardan birinden içeri girmişti.Fakat ne olmuştu içeride?Ne yaşanmıştı orada.Rowoon ile Jeonguk o odada birlikte olmuş muydu?Kafası almak bulmakta.Artık hiçbirşeyi düşünmek istemiyordu.Hedşeyin üst üste gelmemesinden ve çektiği acılardan bıkmıştı artık.
"Defol git! Seni ve zırvalarını daha fazla dinlemek istemiyorum!"deyivermişti.Sözler iradesi dışında çıkıyordu ağzından.Ama tutamıyordu işte.Dilin kemiği yoktu.

"Taehyung pişman olacağın şeyler yapma.Git ve konuş onunla.Karnında ikinize ait bir bebek var" Bir bebek.... İkisine ait,ikisinin kanından bir bebek vardı.Taehyung bu cümleden sonra yutkunmuştu.Fakat o bebek gerçekten kendisinden miydi.
Histerik bir gülüşle yanına yaklaşıp "Hıh!Ne malum ikimizden olduğu.Belki de sendendir" Israrla buna inanmayı reddediyordu.

Rowoon sabır dileyerek iki elini beline koyup başını yukarı kaldırdı.
"Ben gay değilim seni gerizekalı" Taehyung bu kelimeye sinirlenmişti.Parmağını Rowoon'a uzatıp
"Düzgün konuşmazsan acımayacağım" dedi dişlerini sıkarak.
"İçini rahatlatacaksa vur bana!Durma!Ama bir kez olsun Jeonguk'u dinle.Perişan durumda.Bebeğinize de zarar gelecek.Kendini,Jeonguk'u düşünmüyorsun ,bunu anladım.Ama o minicik bebeğe de mi acımıyorsun? Onun ne suçu var ki!" Rowoon bu duruma haddinden fazla üzülüyordu ve artık buna bir son vermek istiyordu.

Taehyung'un içi gitse de belli etmek istemiyordu.Ancak Rowoon onun gözlerindeki ışıltıları görebiliyordu.Taehyung heyecanlanmıştı.Her ne kadar gizlemeye çalışsa da karşısındaki adamdan gizlemesi biraz zordu.Çünkü o da en az Jeonguk kadar masum ve suçsuzdu.Kendince haklı olduğunu düşünüyordu Rowoon.Bu yüzden üzerine gitmek istemiyordu.
"Bebeğiniz deyip durma.Benim değil o bebek!" Bu sözleri söylerken bile heyecanlıydı.Rowoon onu yola getirene kadar savaşacaktı.Bu yüzden şimdilik Taehyung'u yalnız bırakmalıydı.
"Aptalsın gerçekten!Seninle daha fazla uğraşamayacağım.Ama iyi düşün hata yapıyorsun.Sonra çok pişman olacaksın!"

İs İt Love?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin