İs İt Love?

Hesaplaşma

"T-taehyung?" Dedi minik tavşan parmaklarıyla oynarken. bu ses tonu kesinlikle bir şey isteyeceğine işaretti. Bu tatlı tavşan Taehyung'un kalbine fazlaydı.
"Söyle bakalım miniğim" dedi başını okuduğu dergiden kaldırıp.
"Ş-şey acaba?" Dedi ve sustu.Eşini iyi tanıyor ve kabul etmeyeceğini biliyordu.
"Acaba ne? Güzeller güzelim acaba ne?" Yine de gelecekteki eşinin bu hali Jeonguk'a az da olsa cesaret vermişti.
"Havuçlu kek ve k-kola-.." deyip susmuştu.Kolaya izin vermeyeceğini o da biliyordu. "Kola dışında bir sürü seçenek emrinize amadedir minik prensim?"

Herşeyin elinin altında olduğunu bilse de yasaklı şeyler her zaman tatlı gelmez miydi?
"Şey ama canım çok çekiyorrr~"
Yine bu tatlı ifadeyle Taehyung'u tuzağa düşürmüştü.

Minik dudaklarını büzünce,Taehyung için dünya duruyordu adeta.Ama yine de ona bu zararlı şeyi içiremezdi. "Bana öyle bakma tavşan bey.Yasak!" Jeonguk başını üzüntüyle eğmişti. Jeonghan dayanamayıp konuya dahil olmuştu. "Abi!Taehyung eniştem haklı.Doğurduktan sonra doya doya içersin.Hem çok az kaldı" Jeonghan da abisinin bu durumuna üzülüyordu ama kola bebek için çok zararlıydı.

Minhyuk'da söze girdi. " Doğru söylüyor dikkat etmelisin" dedi.

Jeonguk bu kadar kişiyle savaşacak gücü bulmuyordu kendinde."Of tamam!" Demişti yanaklarını şişirip oflayarak.Ardından hızlı adımlar atmaya çalışarak sitemle yürüyüp koltuğa oturdu.Taehyung dayanamayıp nişanlısının yanına oturdu üzüntüyle.  "Yapma böyle.Ben istemez miyim sanıyorsun? Ama doktoru duydun işte" Taehyung ilk kez isteğini geri çevirmek  zorunda kalmıştı.O da böyle yapmak istemiyordu ama mecburdu.

Taehyung'un üzüldüğünü görünce bu sefer ağlamaya başlamıştı Junkook. "B-ben seni çok üzüyorum değil mi Taehyung-iee" dedi gözyaşları pıtır pıtır akarken. "Hayır bebeğim üzmüyorsun beni ağlama lütfen" Jeonguk'u kendine çekip sarıldı ve sakinleştirdi biricik nişanlısını.İki çifte kumru konuşurken aniden çalan telefonla irkildi Taehyung.

Arayan Dawon'du.Taehyung hemen ayaklandı. Jeonguk telaşla bakıyordu. "T-taehyung ne oldu?" Taehyung koltukta oturan nişanlısını eğilip öptü. "Hemen çıkmam gerekiyor birtanem" Jeonguk kaşları çatık bakıyordu. "Nereye gidiyorsun? Ne oldu birden söylesene!"
Taehyung dönüp kararlı bir ifadeyle baktı. "Bu gün hesap kapanacak!Herkes gerçeği öğrenecek!"
Taehyung hızla giyinip dışarı çıktı.Jeonguk ise öylece arkasından bakakaldı.

Minhyuk da kaşlarını çattı.Anlamaz gözlerle Jeonguk'a baktı "Ne diyor bu?Ne hesabı?"
Taehhyung hiçbir şey söylemeden evden çıkmış ve doğruca Dawon'un yanına gitmişti.Abisinin gözlerindeki öfkeyi açıkça gören Minhyuk endişe ve şaşkınlıkla bakakalmıştı.

Taehyung aceleyle evden çıktıktan yarım saat sonra Minhyuk'da sevgilisi Changkyun ile buluşmak üzere dışarı çıkmıştı.

Hizmetçinin anlattıklarından sonra Taehyung daha da çıldırmıştı. Jeonguk'u zehirleyenin annesi ve kuzeni Seulbi olduğunu,eğer Taehyung'a söylerse onu öldürmekle tehdit ettiklerini söylemişti.Annesi ve Seulbi'nin bu kadar ileri gidebileceğini bilse de şaşırmıştı. "İnanın bana bir suçum yok.Size söylemek istedim ancak anneniz  beni hırsızlık yaptığım gerekçesiyle kovdu.Aileme zarar vermelerinden korktum" diyordu ağlayarak. "İkisi de  hakettiği cezayı alacak merak etme" dedi Taehyung güven veren sesiyle. Dawon hayretle bakıyordu. "Bu adam öldürmeye yataklık ve teşebbüs.Bunu ne cesaretle yaparlar.Jeonguk'da bebek de ölebilirdi"  Bu ihtimal Taehyung'un öfkesini ikiye katlamıştı. "Sana hastahanede söylemeye çalıştığım şey buydu" Taehyung düşünceli bir ifadeyle başını sallıyordu.