[Hikayemi okuyan herkese teşekkür ediyorum. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.Bölüme geçelim artık. ]
Sonraki gün beni sınıfa tanıtan gıcık olduğum öğretmenin dersi vardı. Ders işlemeyeceğini söyleyip dersten çıktı. ENİS ayağa kalkıp: O bizim grubun yeni solisti dün tanışmıştınız zaten onada bize davrandığınız gibi iyi davranırsanız sevinirim dedi. Sınıftan o zaman bunu kutlayalım şarkı söyleyin dedi. ENİS EKİN gitarlarını alıp sınıfın önüne geçti. KAİ de arkadan kızların arasından geçerek yanlarına gitti. Daha ilk günden kızların ilgisini çemeyi başamıştı ister sesiyle isterse görünüşüyle. Sınıfta bir anda popüler oldu. KAİ şarkıları bana bakarak söylüyordu başka tarafa baksa olmaz sanki. Başımı yana doğru çevirip göz temasını kestim. Böyle olması hoşuma gitmiyor değildi ama olmazdı. Neden olmazmış mı sanki ? Bu boş düşünceyi bırakıtığımda ANGEL dikkatimi çekti. KAİ ye değil ENİS e bakıyordu. ANGEL diye seslendim ama beni duymadı. Sırayla şarkı söyledikleri için sıra ENİSE gelmişti. ANGEL de bir tuhaflık vardı. Sürekli kalemi ve eliyle oynuyor ilgisiz durmaya çalışyodu. ANGEL ANGEL diye tekrar seslenip dürtüttüm bu sefer beni duymuştu.
ANGEL: Hııhhhh efendim ALA
ALA:Sen nereye daldın böyle ?
ANGEL: Hicc sadece şarkı dinliyordum.
ALA: Öyle mi bana hiç öyle gelmedi sanki ENİSE bakıyordun.ENİS in isminin geçmesi yetmişti yine eli ayağına dolanmış bir şekilde
ANGEL:Ne ENİS e felan bakmıyordum ben. Şey ben sadece şarkıya kendimi biraz fazla kaptırdım sanki. ALA sonra konuşalım mı şarkıyı dinlemek istiyorum.
ALA: Tamam çıkışta konuşuruz. ENİS şarkı söylerken bile ANGEL ondan gözlerini alamıyordu. O ana kadar fark etmemiştim ama biraz düşününce ANGEL İLE ENİS arasında bir şeyler olmuş gibiydi. Tüm sınıfla konuşan ANGEL ENİS ve grubuyla pek konuşmuyordu. Onlar şarkı söylerken biraz önce olduğu gibi ilgisiz davranıyo fakat bunu pek beceremiyordu. ENİS TE ANGELE karşı pek farklı değildi onunla konuşmuyor zorunda kalmadıkça aynı ortamda bile bulunmuyorlardı. Bu ENİS in karakteri de olabilirdi tabi. Dersin sonuna doğru KAİ yanıma geldi : konuşmamız gereken şeyler var dedi. Ahhh harika zamanlama
ALA: Sonra konuşalım olur mu? Konuşmak için başka birine sözüm varda . KAİ birden sinirlenmişti.
KAİ: Sonra olmaz şimdi konuşacağız dedi yüksek sesle yada bağırdı desem daha doğru olur ne dedim ki sanki. Kolumdan tutup beni çekmeye başladı.
ALA: NE yapıyon ya bırak kolumu bırak dedim bırak duymuyon mu bıraksana.
ANGEL : ALA hani konuşacaktık
ALA: Birazdan gelecem. Kesin konuşmamız gereken şeyler var. Biraz beklersen sevinirim diye bağırdım. ANGEL da olur dercesine başını salladı. Okulun arkasına açılan bir kapıdan geçip sessiz bir bahçeye çıktık.
ALA: Ne konuşacağız ,bu kadar önemli olan ne ki. Konuş hadi beni buraya kadar sürükledigine değecek mi bakalım.
KAİ :Daha ne kadar yabancı gibi olacağız?
ALA: Bu muydu yani ? Bunun için mi bağırıp çağırdın? Ne bekliyodun ki ? Bence yabancı gibi olmak en güzeli. Neden geldin ki sanki?
KAİ: Neden mi geldim? Sebebi açık ve net değil mi ? Sıkıldım ,boğuldum,bunaldım bu yüzden buraya geldim. Sana ne dediler bilmiyorum ama buraya bunca lafı yemeye ve seni görmeye gelmedim.
ALA: Böyle olması sevindirici. O zaman iki yabancı gibi olmanın bir zararı olmaz dimi?
KAİ: Evet olmaz.
ALA: Bundan sonra seni tanımıyorum sende beni tanımıyorsun. Birbirimizden mümkün oldukça uzak duralım.
KAİ: Bekle bir dakika sen dediklerinde ciddi misin? Tamam dediğin gibi olsun. Telefonum çaldı arayan ANGEL idi.
ANGEL: Nerdesin konuşmayacak mıyız?
ALA: Bekle şimdi geliyorum.Sınıftasın değil mi? Birazdan ordayım diyerek koşmaya başkadım.
ANGEL ile okuldan çıkıp daha rahat konuşabileceğimizi düşündüğüm ağaçlığa doğru ilerliyorduk fakat herzaman boş olan ağaçlığmız bugün doluydu. Bu yüzden sahile gitmeye karar verdik. Üst geçitten geçip sahile indik. Kayaların üstüne oturup kısa bir süre sessizce denizi izledik. Bende bu sırada konuya nasıl girsem diye düşündüm. Sonra ANGEL e dönüp :
ALA: Anlat bakalım ENİS ile aranda ne oldu? Böylede sorunca damdan düşer gibi olmustu ama neyse artık sordum bir kere.
ANGEL: AAAAAAAA şeyvo konu biraz eski. Ben liseye başlarken TÜRKİYE ye taşındık. Şiir yazmayı seviyordum. Lise 2 de ENİS ile tanıştım. Başlarda aramız çok iyiydi. Komşumuz olduğu için her akşam birlikte ders çalışıp,film izliyor,bilgisayar oyunu oynuyorduk. Arada bana gitar çalıp şarkı söylüyordu. O şarkı söylerken kendimi sanki başka bir dünyaya aitmişim gibi hissediyordum. Bir gün onun için bir aşk şiiri yazdım. Şiirin altında ismim vardı. Niyetim şiiri ona vermek değildi. Bir gün onlara gittiğimde şiiri onun odasında düşürmüşüm farkında değildim. Sonraki gün onlara gitmem için mesaj attı. Şiiri bulmuş ve okumuştu. Onlara gittiğimde şiiri gösterip -bunu sen mi yazdın dedi. Sesi çok kızgın geliyordu,başımı kaldırıp yüzüne dahi bakmadım.inkarda edemezdim.- Evet ben yazdım dedim.
- Ama bu nasıl olur ben yalnız arkadaşım olarak görüyorum dedi. Utancımdan yerin dibine girmistim. O anki duygularını anlatacak sözcük bulamıyordu. Sonraki günlerde degil benimle konuşmak yüzüme bile bakmadı. Hem onu hem ilk arkadaşımı kaybetmiştim. Sansa bak ki aynı bölümde okuyoruz ve her zaman onu görmek zorundayım. Utancımı onu her gördüğümde tekrardan yaşıyorum. Anlatırken arada sesi kesiliyor daha sonra kendini toparlayıp tekrar devam ediyordu. ANGEL e döndüğümde gözleri dolmuş ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Onun bu hali bana garip gelmişti. Ona baktığımı anlayınca tebessüm etti. Demek yaşadığı gözlerinde gördüğüm acı buydu. ANGEL e sarıldım. Kendine daha fazla hakim olamadı ve ağlamaya başladı. Onu öyle görünce benimde gözümden yaşlar akmaya başladı. Uzun süre böyle kaldık ve sonra :
Peki ya şimdi hala ondan hoslanıyor musun? Bunca acıklamanın üstüne biraz aptalça bir soru olmuştu. Başını evet der gibi salladı .....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİM
RomanceAnılarımdan kurtulmaya çalışırken şimdi hatırlamak için neden bu kadar acı ....