GEÇMİŞİM

HATIRLA

[Hikayemi okuyan herkese teşekkürler yorumlarınızı ve votelerınızı bekliyorum]Sonraki gün okula gittiğimde ANGEL beni görünce yanıma geldi. Sessizce neredeydin? Niye telefonlarıma cevap vermedin? Seni ne kadar merak ettiğimi biliyor musun?

-Ailemin yanına gittim. Biraz ani oldu haber veremedim kusura bakma. Arkadan KAİ de aynı soruları sordu. Aynı cevabı ona da vererek yerime geçip oturdum. Yine bir yanıma ANGEL diğer yanıma KAİ oturdu. KAİ kulağıma biraz eğilerek biraz eğlenmek ister misin? Dedi. Başımı masadan kaldırdığımda bana bakan çekik gözlerini gördüm. Tebessüm edip EVET dedim. O zaman yarın akşam bahar şenliklerinde buluşalım. ANGEL de söyle birlikte gelin deyince biraz bozuldum fakat belli etmemeye çalıştım. Ne yapmayı planlıyordu? Sonra ki akşam konser vardı. Enis ve grubu bu konserde şarkı söyleyeceklerdi. KAİ yanıma gelip ilk şarkı senin şarkın dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. Sözleri ve melodisi hiçte yabancı değildi.

Sen de tapılacak bir şeyler yok mu, çünkü senin ayna gibi bir ışığın var

Yardım edemem ama farkına var, benim kalbimde senin yansıman var

Eğer yalnız hissedersen ve bu parlama bulmamı zorlaştırabilir

Bildiğim tek bir şey varsa o da daima dikkatli baktığımdır

Çünkü ellerim ellerinde ve cebim ruh doluyken

Gidemeyeceğimiz hiçbir yer olmadığını söyleyebilirim

Sadece ellerini geçmişte tut, buradayım ve seni kurtarmaya çalıştım

Sadece güçlü olmalısın

Çünkü seni şimdi kaybetmek istemiyorum

Bir ara şarkıya kendimi kaptırmışım. Hatırladığım deli gibi eğlenen bir grup. Sonra bir erkek sahneye elinde gitarla çıktı. Sonra bir kız kalkıp yanına gidip ona sarıldı. Bir anlık bir görüntüydü ne olduğunu anlamadan sendeledim.

ANGEL: İyi misin ALA?

ALA: İYİYİM

KAİ sahneden inince şarkı için teşekkür ettim.

-Hatırladın mı?     -Neyi?    -Şarkıyı  -Yok niye hatırlayacakmışım ki? Melodisi ve sözleri çok güzeldi. Teşekkürler.

Sonra ki gün okul yoktu. ANGEL, KAİ ve ben kafeye gidip oturduk. KAİ içecek bir şeyler almaya gitti ve o sırada biriyle telefonda konuştu. Birkaç dakika sonra masaya geri geldiğinde elinde 4 tane kahve vardı. Tam bu bir tanesi kimin diye soracakken ENİS kapıdan girip masaya oturdu.

ENİS: Merhaba

ALA, KAİ: Merhaba

ENİS: Rahatsız etmiyorum ya

KAİ: Yok ya ne rahatsızlığı

ANGEL tek elime dahi etmemişti. KAİ VE ENİS sessizce bir şeyler konuşuyorlardı.

KAİ: Halledebildin mi? Bir sorun var mı?

ENİS: Sen merak etme her şey hazır.

Mal mal KAİ nin yüzüne bakıyordum. Ortada bir oyun vardı fakat ne olduğunu anlamamıştım. ANGEL bir ara kalkmak istedi fakat müsaade etmedim. Ayrıca ENİS:

-ANGEL sende bugün bizimle takılsan olmaz mı? Deyince ANGEL şaşırıp kaldı. Ağzından zorla bir evet kelimesi çıktı. ENİS bu tepkiye karşılık tebessüm etti. KAİ ye dönüp bu gün bir planımız olduğunu bilmiyordum dedim. KAİ tebessüm ederek :

- Hadi kalkın gidiyoruz dedi. Nereye gidiyoruz diyemeden ENİS in arabasına bindik ve bir sinema salonun önünde indik. Boş bir salonda sadece “SADECE SEN” adlı bir filme girdik. Ben bu filmi nerden hatırlıyorum nerden? Geçen film araştırırken görmüştüm. İnternete düştüğüne göre bu sezonun filmi değildi. Peki neden bu filme gelmiştik. KAİ ye dönüp:

- Bu film…

- Hatırladın mı bu film mi?

- HATIRLAMADIM. Sadece bu sezonun filmi değil niye buna geldik?

- Biraz durduktan sonra ANGEL, ENİS ve ben bu filmi çok merak ediyorduk. Ondan önceden bilet almıştık.

- Tamam o zaman. ANGEL VE ENİS arkada ben ve KAİ de oturduk. Konserde olduğu gibi parça parça görüntüler hatırlıyordum. Sinemada bir kız ve bir erkek film izliyorlar arada dönüp birbirlerine bakıyorlardı. Yüzlerini göremiyordum. Bana ne oluyordu böyle bu görüntülerde neyin nesiydi? En önemlisi bu kız ve erkek kimdi? Filmden sonra bir yerde bir şeyler yedik.

ANGEL: Yemekten sonra bowling oynamaya gidelim mi? Dedi.

ENİS: Ya şey aslında ben buradan sizden ayrılsam iyi olacak.

KAİ: AAAAA oldu mu şimdi!!!

ANGEL: Biraz daha kendini toparlayıp ENİSE dönerek -ENİS biraz daha bizimle takılsan olmaz mı? KAİ , BEN VE ENİS şok olduk. ENİS tebessüm edip

-Tabi bu kadar çok istiyorsanız biraz daha kalabilirim dedi. ANGEL çok mutlu görünüyordu. ENİS te aynı şekilde mutluydu ve sürekli ANGEL e bakıyordu. Yoksa bu ikisi birbirinden hoşlanıyor muydu? Bunu anlamamak için kör olmak lazım. Bowling ten sonra ENİS ANGEL i eve bırakmayı teklif etti. Zorla da olsa ANGEL bu teklifi kabul etti. Bizde alışveriş merkezinde turlamaya başladık. Oyuncak makinesinin önünde durup benim için bir tane alabileceğini söyledi. Benim için küçük bir ayıcık aldı. Çok tatlı ve sevimliydi çok mutlu olmuştum. Teşekkür edip alışveriş merkezinden çıktık. KAİ ile yurda doğru yürüdük. Yolda KAİ:

-Bugün eğlendin mi?

-Evet çok eğlendim. Bugün için sana ENİS VE ANGEL teşekkür etmeliyim aslında.

-Peki bugün bir şeyler hatırladın mı?

-Ne gibi şeyler?

- Geçmişinle ilgili fotoğraf kareleri gibi mesela. Aslında hatırlıyordum kim olduklarını bulana kadar kimseye bundan bahsetmeyecektim.

- Bu günün hafızamla bir ilgisi mi var?

-Yok hayır alakası yok. Yurda gelmiştik. KAİ ye teşekkür edip ayrılacakken kolumdan tutup kendine çekti ve sarıldı. Kalbinin atışını duyabiliyordum. Benim kalbim onun ki gibi atıyordu.

-ÖZÜR DİLERİM dedi. Başımı kaldırıp KAİ nin yüzüne baktım. Başımı kaldırıp yüzüne baktım bir şey söylememe izin vermeden hadi içeri gir dedi. Ben de söz dinleyen biri olarak yurda girip odama çıktım. Bugün olanların hafızamla bir ilgisi olduğuna emindim. Perdeyi çekip dışarıya baktım yağmur başlamıştı. Yere oturup kollarımı dizlerimin üzerine koyup başımı iki elimin arasına aldım. Beynimde dolanan tek kelime HATIRLA … bu karanlık kuyuda çırpındıkça batıyordum. Boğuluyor nefes alamıyordum. Sonunda sakinliğimi koruyamayarak ağlamaya başladım. Ayakkabılarımı giyip çantamı alıp dışarı çıktım. Gittikçe şiddetlenen yağmurun altında saatlerce dolandım. Sahile inip taşlara oturdum. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Birazcıkta olsa rahatlamıştım. ANGEL beni aradı

-Merhaba

-Efendim ANGEL

-Ne yapıyorsun?

-Dışardayım dolaşıyorum. Sen ne yapıyorsun?

-Müzik dinliyorum. Sana anlatacaklarım var. Biraz durduktan sonra sen az önce dışardayım mı dedin. Ben yanlış duymadım dimi.

-Evet dışardayım.

-Bu yağmurda ne işin var dışarıda neredesin söyle yanına gelicem.

Sahildeyim diyerek telefonu kapattım. Dayanamıyordum artık hatırlamak istiyordum sürekli ne kaybettiğimi düşünmek istemiyordum.