GERİ DÖNÜŞ

160 5 2
                                    

HİRO

Geri döndüğümde KAİ yerinde yoktu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi istemeyerekte olsa şimdi onada göz kulak olmak zorundaydım. Daha doğrusu bugünlük bir olayıda kaldırmaya gücüm yoktu. Dışarı çıkıp hastanenin bahçesine cafesine baktım fakat ortalıkta yoktu. Odanın yanına dönüp ordaki hemşirelere sordum.

-Hızlıca burdan çıktı ve hastanenin çıkışını göstererek şu tarafa doğru gitti. Koşarak hastaneden çıktım. Ne yapmaya çalışıyor bu yine. Artık koşacak halim kalmamıştı arabayı alıp belki eve döner ümidiyle eve doğru yola koyuldum. Yoldayken onu limanda gördüm. Yere dizlerinin üzerine çökmüş öylece duruyordu. Kendine bişe yapmasına engel olmak için orda durup onu uzaktan izledim. Uzun bir süre sonra oturduğu yerden kalktı ve yüzünü bana döndü. Ne olduğunu tam olarak anlayamamıştım. Eliyle gözünden akan yaşları siliyordu. Suçluluk hissediyordu sanırım. Elim arabanın kapısına gitti fakat ben arabadan inecekken o taxiye bindi. Ahhhh bir bu eksikti yine nereye gidiyor bu. Taxiyi takip ettim. Terminalde indi. Arabadan inip arkasadan gittim. Bilet aldı gitmeye karar vermişti. Her zaman ki gibi yine kaçıyordu. Neyse ki kendine zarar vermeden geldiği gibi gidiyordu. Zarar verdiği tek kişi ALA idi. Rahatladım mı? Bilmiyorum. Neyse artık ALA NIN yanına dönmem gerekiyor. 1 saat sonra hastanedeydim. Koşarak ALA nın odasına gittim fakat oda boştu.

-Yoksa ALA ... Hayır hayır böyle bişey olamaz diyerek yatağın kenarına yaslandım. Soğuk soğuk terler döküyordum orda ne kadar kaldığımı bilmiyorum. Odaya bir hemşire geldi.

-pardon... şaşkın gözlerle dönüp hemşireye baktım. Konuşmaya devam etti.

-ALA adlı hastanın yakını mısınız?

- EVET diyerek doğruldum.

-Beni takip edin diyerek odadan çıktı. Kötü bir durum olsaydı söylerdi dimi. Aklımdan bu düşünceyi silmeye çalıştıkça daha da çoğalıp beynimin her hücresine işliyor ve beynimi kemiriyordu. Ne kadar yürüdüğümüzü bilmiyorum ama  yol bana uzadı da uzadı. O aptal yüzünden tekrar onu kaybedersem bu sefer kendimi asla affedemezdim. Bu düşüncelerden hemşirenin BUYRUN demesiyle sıyrıldım. Morga mı gelmiştik? Hemşire kapıyı açıp içeri girdi kapıyı aralık bırakmıştı. Nasıl içeri gireceğimi bilmiyordum. Başımı kaldırıp baktığımda 401 yanında ALA yazısını gördüm. Şoktan o kadarını görmüştüm. O an ne hissettiğimi kelimelerle anlatmam imkansız. Ne düşeneceği mi nasıl tepki vereceği mi bilmiyordum. Sadece içimden  defalarca TANRIM TEŞEKKÜRLER BENİ ONSUZ BIRAKMADIN bu söyledim. Hızlıca odaya girdim doktor odaydı. Doktora bakıp

- Durumu nasıl? Diye sordum.

-Şimdilik iyi. Çok su yutmuş bu gece burda kalması gerekiyor.

-Ne zaman uyanır?

-Birazdan uyanır. Geçmiş olsun diyerek odadan çıktı. Hemşirede kontrolleri yaptıktan sonra bana dönüp:

-O beyefendiyi bulabildiniz mi?

-Hangi beyefendi? Beyefendi deyince afallamıştım. Nasıl biri olduğunu bilseydi eminim bunu söylemezdi. Aaa evet buldum.

-Şey aslında yanlış bir anlaşılma olmuş bunu düzeltmek isterim.

-Nasıl bir yanlış anlaşılma bu?

-Şey doktor bey başka bir hastanın yakını sanmış. Hasta 2 gün önce hastaneye geldi ve yakını bulunamamıştı. Durumu kritikti. Bu gün siz geldikten sonra vefat etti. Doktor beyde kapıya çıktığında arkadaşınızı görünce hastanın yakını sanıp öldüğünü söylemiş.

-Şimdi o ALA yı öldü mü biliyor?

-Sanırım evet. Bu durumdan dolayı çok üzgünüz. Arkadaşınıza bu olayı anlatırsanız sevinirim diyerek odadan çıktı.

GEÇMİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin