NEFES ALAMIYORUM

147 5 3
                                    

HİRO

Bu anı daha önce defalarca hayal etmiştim ve daha önceden herşeyi planlamıştım.  Mağaza da elbiselere bakarken ALA nın mezuniyette giydiği elbiseye benzer bir elbise gördüm. Ona yakışacağından emindim ve denemesini istedim. Haklıydım bu elbise ona çok yakışmıştı. Hazırlıkları bitirdikten sonra parti yerine gittik. Herkese sevgilim olduğunu ilan ettikten sonra dans etmeye başlamıştık. Sonra ona yaklaşıp onu öptüm. Bunu o an hangi cesaretle yaptığımı bilmiyorum ama bunu yapmayı o an çok istemiştim. Keşke gerçek duygularımı bilseydin de bu öpücük gerçek olsaydı. Yalandan da olsa ona sevgimi ilan etmiştim. Bu bile bana yetmişti. Arabaya bindiğimizde ona açıklama yapacaktım yani isterse bu oyunun gerçek olabileceğini söyleyecektim ki beni durdurup anladığını söyledi. İkimizde sessizdik. Bende bu sessizliği bozmak için radyoyu açtım. Çalan şarkıyı bir süre dinledik fakat nakarata gelince elim ayağıma dolandı.

Bir gün bir çılgınlık edip

Seni sevdiğimi söylesem

Alay edip güler misin

Yoksa sen de sever misin

Cesaretin var mı aşka

Çarpıyor kalbim bir başka

Sen de böyle sevsen keşke

Desen bana yar

Şarkı benim durumumu kısaca özetlemişti. Zorlada olsa radyoyu kapattım. ALA ya dönüp baktığımda çoktan gözlerini kapatmıştı. Yol boyu beni izlemiş ve günün yorgunluğuna yenik düşmüştü. Eve geldiğimizde kucağıma alıp onu odasına çıkardım. Kucağımdayken biraz huysuzlansada yatağına yattığında çok sakindi.

Ala

Sabah uyandığımda yatağımdaydım. Saate baktığımda 06:00 idi. Yataktan kalkıp salona gittim. HİRO hala uyanmamıştı. Üstümü değiştirip sahile indim. Limana doğru tek nefes kalana kadar koştum. HİRO sözünü tutup bana geçmişimi yani KAİ yi anlatacak mı? Kulaklığımı takıp biraz daha yani 1 saatte daha koştuktan sonra eve döndüm. Terden su olmuştum. Duş almak için banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp başımı kaldırıp aynaya baktım. Dün gece olanlar aklıma gelince koşmaktan kızaran yanaklarım daha da kızardı. Hızlı bir duştan sonra saate baktım hala çok erkendi. Bu gün zaman geçmek bilmiyordu. Kahvaltıyı hazırlayayım bari dedim. Dolabı açtığımda kahvaltılık pek bişe yoktu. Hazırlanıp alışverişe gitmek için evden çıktım. Alışverişten dönüp evin kapısına geldiğimde evden gelen bağrışmaları duydum. Kapı açıktı. Sessizce kapıdan içeri bir iki adım atıp dinledim.

HİRO: Neden geldin?

KAİ: ALA yı almaya geldim. Bu ses KAİ nin sesiydi.

HİRO: Neden alacaksın ALA yı? Yine terk edip canını yakmak için mi? Yoksa kendine bağlayıp yalan yanlış şeyler anlatmak için mi? Tam da benden yardım istemişken buna izin veremem. Bunu sessizce söylemişti.

KAİ: Nasıl bir yardım bu?

HİRO: Ne! Bu seni ilgilendirmez. Biraz durup derin bir nefes aldı. Nasıl biri olduğunu neden ona yaklaşmaya çalıştığını anlamaya çalışıyor. Onu biraz yalnız bıraksan olmaz mı?

KAİ: Bir iki adım atıp HİRO ya yaklaştı. Bu sefer eskisi gibi olmayacak. Onu tekrar hırsım için terk etmeyeceğim. Onun için geri döndüm.

HİRO: Yalan söyleme. Tek isteğin onun şarkıları ve telif hakları değil mi? Onun şarkılarıyla zirve yapmıştınız şimdi yeniden çıkış için ona ihtiyacınız var dimi?

KAİ: Doğrularımı duymak istiyorsun? Evet sırf telif hakkı için onun peşinde dolanıyorum.

HİRO: Bu yüzden burdan git. Seni ona anlatmak benim için yeterince zor. Bunu bile bile seni ona nasıl anlatırım. Yeniden incinmesine izin veremem.

GEÇMİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin