Bulldog'da geçinmek, işsiz bir genç adam için pek de kolay sayılmazdı. Seul'un en önde gelen ve en prestij sahibi caddelerinden biri olan Bulldog, ün salmış isimlerin ev sahipliği yaptığı en yoğun nüfuslu caddelerinden yalnızca biriydi.
Jungkook, Ruby Jane'in attığı adresin tahmin ettiğinin aksine lüks bir otele bekçilik ediyor olduğunu bilemezdi. Şimdi ise onun kaldığı odanın önünde dikilmeyi sürdürüyordu. Devasa koridorun cezbedici atmosferine eşlik eden üç boyutlu eserler olağan üstüydü.
Kapı çok geçmeden açıldığında kolunu kapının pervazından çekmeksizin kendisini karşılayan Ruby Jane'i kısaca süzdü. Gündelik sportif giyiminden asla vazgeçmeyen Jane, ifadesiz suratı eşliğinde kapıyı aralık bırakarak geri çekildi ardından içeriye adımladı.
Jungkook da peşi sıra odaya girdi ve kapıyı kapatırken etrafa kısaca göz gezdirmekte gecikmedi. Çok geçmeden yatağın önünde adımları duran Jungkook, koltuğa oturan Jane'e tepeden baktı bir süre. "Umarım buraya gelmeme değecek bir iş ilanı için çağırmışsındır. Yolculuğum pek iyi geçmedi. Yanımdaki sorumsuz kadının kızı üzerime kustu, otobüsün tekerleği alakasız bir zamanda mortingen oldu ve yetmezmiş gibi martının teki tarafından uyuyakaldığım için alnım gagalanarak uyandırıldım." dedi çantasını yatağın kenarına bıraktığı esnada. Ardından karşısındaki koltuğa oturdu ve Jane ona hayret içinde bakakalmışken usanmışlıkla bakışlarını kaçırmakla yetindi.
Etrafı yeniden inceleyen Jungkook, alımlı odanın dizaynı karşısında duraksadı. Ruby Jane plansız hareket etmezdi. "Bu lüks yerde kalmak için bu defa kimden ufak (!) bir meblağ ödünç çaldın?" diye sordu Jungkook, söylemleri alaycıydı ama ifadesi donuktu. Jane ise onun bu umarsızlığına alışık olduğundan sadece omuz silkti. "Bu sefer canım çalmak istemedi. Dedemin antika saatini sattım." diye kestirip attı, gözlerinden bir an için bir hüzün dalgası geçti ama bu kısa sürdü. Jungkook ise çenesini gergince ovaladı. "Ailenin tek hatırası olan saati mi?" "Evet." "Duygusuzun tekisin." "Öyleyim." dedi Jane, Jungkook sessiz kaldı.
"O halde," diyen Jane, masaya uzandı ve gece lambasının yanındaki dosyayı eline aldı. "Yeni patronun ile tanışmak için yeterince cesur musun? Gözü kara sekreterleri severmiş, Jooheon'u ödleğin teki olduğu için kovmuş. Şansını dene bir." diyerek dosyayı uzattığı Jungkook'un ifadesiz suratını dikizledi.
"Şuna bir bak. Manyak kadının kompleksleri asla bitmiyor. İşe alınmadan önce sözleşmeyi okumak gerekiyormuş. Pek iyi bir geçmişi yok, psikolojik sorunları olduğu belli. Deli demek için çok zeki. Sırf Gucci'nin yeni yüzü olan Kim Taehyung için o şirkete girerdim ama adam evli çıktı." Jane yüzünü buruşturdu.
Jungkook dosyadaki maddeleri okuma zahmetine bile girmedi, onun yerine yeni patronu Roseanne Park'ın fotoğrafına dikkat kesildi. "Veya deli taklidi yapıyordur." diye mırıldandı. Bu şüphesiz tartışmaya açıktı.
Ruby Jane telefonun kilidini açıp rehbere girdiği esnada Jungkook alnını kırıştırarak dosyayı masaya gelişigüzel bıraktı. "Attığım numara şirkete ait. Şirketteki babasının ortakları veya diğer varislerin sekreterleri Roseanne Park ile konuşmaya pek cesaret edemezmiş. Bu yüzden mülakattan geçen senin gibilerden aldığı ilk izlenime göre sekreterini seçiyormuş. Hiç ihtimal yoktu, şimdi de milyonda bir şansın var, harika." Jane göz devirdi, Jungkook'un artık bir iş bulmasını istiyordu.
Jungkook ise gözlerini kıstı, ovuşturduğu ellerini dizlerinde birleştirdi. "Bu işe ihtiyacım var. Sırf maaşı için. Yeter de artar bile." dedi, yeni patronunu bilinçaltında resmetmeyi denedi. Hafif çatık kaşlar, muzip bir ifade, şaşalı aurası ve dik duruşuna denk asi tavırlarıyla genç bir kadın hayal etti. Jungkook, donuk bakışlarını parke zemine dikti.
Jane, alay etmekten uzak şüpheli bir edayla kaşlarını çattı. "Ya seni kabul etmezse?" Bu yersiz soru kısa süreli bir sessizliğe yol açtı. Jungkook duraksar gibi oldu. "Ne?"
"Jungkook, seni üzmek istemem ama bu zor bir iş. Kadın ruh hastası, kız kardeşinin sahte de olsa deli raporu var. Bu bilgi medyaya yansıdığında şirketin imajının zedelenmesiyle ilgilenmeyip sadece ablası hakkında atıp tutanlara dava açmış. Mülakatta şansa ihtiyacın olacak. Ayrıca okumadığın sözleşmenin son maddesinde her sekreterinin yalnızca 6 ay çalışabildiği yazıyor. Bu en basit madde." Bunun üzerine Jungkook kısaca düşündü.
"Önemi yok," dedi, annesini tedavi ettirmek için paraya ihtiyacı vardı. "O işi alacağım."
.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
