three

1.1K 91 13
                                    

Roseanne ofisinden görüş alanı dahilinde olduğundan görebildiği sekreterlerin masalarını dikkatle inceledi. Yeni sekreterinin görüş alanından çıkmasını istemediğinden, ofisin karşısındaki masa onun sekreterlerine ait olurdu.

Ve 6 ayın ardından tereddüt etmeksizin kovduğu sekreterinin yerini alan yeni isim ilgisini çekmemiş sayılmazdı: Jeon Jungkook.


Bugün yönetim kurulu toplantısı olduğundan şirketteki hengame bariz ortadaydı.
Kapı nihayet çaldığında kollarını usta bir edayla kavuşturdu, kapıyı tıklatarak içeriye giren onun her adımına dikkat kesildi.
"İlk günden geciktin." dedi, kol saatine baktı. Sabahın 7'sinde uyanmak durumunda kalan Jungkook ise uykusunu alabilmiş sayılmazdı.
"Bundan böyle bir saniye bile yanımdan ayrılmamaya bak."
Roseanne ciddiyetinden ödün vermemekte ustaydı, Jungkook onunla resmiyetten uzak bir bağ kurduğunu hayal etmekte güçlük çekti.
Sahi, buna kafa yormak işi yeni alabilmişken ve her an kovulması kuvvetle muhtemelken pek akıl kârı sayılmazdı.
"Bana güvenebilirsiniz, Bayan Park. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım."

"İyi edersin. Ayrıca bugün yönetim kurulu toplantısı var. Genel müdür konumu için mirasçıların çoğu orada olacak. Ben de dahil." dedi Roseanne, sahte siteminden sıyrılarak kaşlarıyla camdan Kim Jae'yi işaret etti.
"Kim Jae, benim müdür olmamam için elinden geleni yapacaktır ve bu iflah olmaz herifi alt etmem için oy toplamam lazım, Bay Choi'nin aklını çel ve bir şekilde bana oy vermesini sağla." dedi, şüpheyle kısılan gözleri karizmasından ödün vermeyen temkinli duruşuyla Kim Jae'yi taradı.
Kim Jae, şirkette kendisi gibi ön planda olan mirasçılardan biri olan Lee Minhyuk'un babasıydı, karizmatik imajıyla bile birçok kadını büyülemeyi başarıyordu.

"Umarım Bay Choi'nin kim olduğunu biliyorsundur. Sözleşmede işe alınmadan önce şirket sahiplerinin geçmişini araştırıp önceden bilgi sahibi olman gerektiği yazıyordu."

Jungkook kaşlarını çattı, elindeki evrak dosyalarının olduğu deri çantayı masaya bıraktı.
"Yönetim kurulu toplantısından bahsediyorsanız, sabah erkenden düşündüm. Hyeri'den birkaç tüyo aldım sayılır, Bay Choi özgeçmişinizi gözardı edip beni dinlemeyi kabul etti. Ben de biraz yeni patronumu övdüm denebilir."
dedi, elini gerildiğinde olduğu gibi ensesine gitti ve patronuna baktı.
Roseanne duraksadı, elini hayretle ağzına siper etti ve yalancı bir şaşkınlık edası takındı.
"Tahmin ettiğimden daha çetin ceviz çıktın!"
Jungkook ona ciddi olup olmadığını anlamaya çalışır gibi bakarken Roseanne iç geçirdi, eski ciddiyetine geri dönmekte gecikmedi.
"Seninle bir konuda anlaşalım, Bay Jeon. Bu bakışlarından hoşlanmadım. Biraz daha neşeli olmadığın takdirde gözlerini son model Victorinox ile oymam an meselesi. Pozitif enerjim sayende yok oldu."
Burun kıvırdı, ardından afallamış Jungkook'un yanından geçip kapıya adımladı.

Onu takip eden Jungkook ise ofisten ayrıldıklarında kapıyı kapatmayı ihmal etmedi ve birkaç adımda patronuna yetişti.
"Yanında çakı mı taşıyorsun, patron?"
Roseanne cevap vermek yerine istikametini yürüyen merdivene çevirdi.

Bugün şirket epey bir telaş içerisindeydi, Avustralya'dan gelecek olan Kim Sunghae'nin misafirleriyle imza atılacak ortaklık, Bulldog'un prestiji için büyük bir gelişme kaydetmesine denkti.
Babasının ezeli düşmanı olan Kim Sunghae'nin şirketin mirasçılarının başında biricik oğlu Kim Sungjae'yi kayırmasına şahit olmak Roseanne için kesinlikle sinir bozucuydu.

"Patron," dedi Jungkook, kafası karışmış olmasına aldırış etmeyerek.
Devasa ışıklandırmalardan gözünü alabildiğinde ona taraf baktı.
"Evet?"
"Genel müdür olmayı neden bu kadar istiyorsun?"
Roseanne merdivenin son basamağına geldiklerinde adımları durdu, kavuşturduğu kollarını çözdü ve eli bir süre gümüş işlemeli küpesinde oyalandı.
"Kim Sungjae'nin ayağını kaydırmak istiyorum, Kim Sunghae'nin konumunu devralmak için çok bekledim. Bay Park'a kendimi ispatlamam gerekiyor. İflah olmaz bir varis olduğum algısından kurtulsun istiyorum."
Jungkook patronunun bu cevabı karşısında başını olumlu anlamda salladı.
Bir bildiği oluğunu itiraf eden bakışlarındaki kararlılık radarından kaçmış sayılmazdı.

about my new assistant: mr. jeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin