twenty eight

179 32 7
                                    

Eunji'nin tedirgin bakışları rutubetten geçilmeyen duvarlarla çevrili boğucu odada ürkekçe gezindi, günlerdir hapis olduğu bu hücreden farksız odada yalnız değildi. 
Yanındaki sandalyeye bağlı olan yaşlı adamın korkmuş ifadesi artık yabancı değildi, her ikisi de kendilerince yersiz sebeplerden burada olduklarını göz önünde bulundurunca kaygıları iki misli artıyordu.

Bay Jung ağzındaki bant yüzünden yüz hatlarını oynatmakta güçlük çekmeye başlamıştı ve Eunji duvarda şekillenen sanrıdan ibaret görseller yüzünden delirmenin eşiğindeydi.

Günün sonunda alışkın oldukları rutine denk olarak demir kapının açıldığı sesi duyuldu, Eunji gözlerini devirmekle yetindi.
Bay Jung'un tüylerinin ürpermesine yol açan topukluların merdivende bıraktığı tanıdık tok ses giderek yaklaştı. 
Yine ihtişamlı bir partiden fırlamış gibi görünen şaşalı imajıyla tam karşılarında duraksayan Roseanne ellerini arkasında birleştirdi, yaklaşan felaketten bihaber bitkin düşmüş iki esiri karşılayan tehlikeli tebessümü varlığını uzun süre koruyamadı. 

"Bu bakışlar ne?" diye sordu Roseanne sahte bir şaşkınlık nidası eşliğinde, her ikisinin de hırçın bakışlarına karşılık olarak.
"Bantlarınızı açacağım ama aksi bir hamle yapmayacaksınız. Senin erkek arkadaşın, senin de oğlun evimde. Duvarlarda sandığınızın aksine ses yalıtımı yok, sizi duyabilirler." 
Bay Jung bakışlarını kaçırdı, yaşlandıkça kırışan çehresine tezat gözlerindeki öfke hiç olmadığı kadar dinçti.
"Sizi burada ağırlamaya ben de bayılmıyorum. Olması gereken bu, koşullar pek lehinize olmasa bile olanla yetinmeyi öğrenmeniz için bir fırsat." 
İlk önce Bay Jung'un ardından Eunji'nin bandını hiddetle çekti. 

"Bu yaptığın yasa dışı. Buradan çıktığımda ilk işim karakola gitmek olacak ve sen nezarethanede sabahlarken ilk ziyaretçin ben olacağım." 
Bay Jung'un öfkeli söylemine karşılık Roseanne şakağını ovaladı, düşünmek için kendine hatrı sayılır bir süre tanıdı.

"Jaehyun seni unuttu, benimleyken daha mutlu. Oğlunun ayağını kaydırıp geçmişte farkında olmadan yalancı tanık rolüyle kazandırdığı davanın her detayını elde etmem tek bir hamleme bakar, sicili kabarık babasının sütten çıkmış ak kaşık olmadığını öğrendiğinde sence ilk tepkisi ne olur?" 
Roseanne'in meydan okuyan tavrına karşılık Bay Jung'un ifadesi yüzünde dondu, arkadan bağlı bileklerindeki halat ipini çözmeye çabalarken Eunji yutkundu.

"Jungkook'a ne yaptın? Bizden ne gizliyorsun? Kimsin sen?"
Eunji Roseanne'den geri dönüt alamayınca Bay Jung ona tiksinir gibi baktı.
"Kaçığın teki olduğu kesin. Böyleleri nasıl başıboş gezebiliyor anlamıyorum." 
Eunji usanmışlıkla kaçırdığı bakışlarını ölümünün burada olacağına kanaat getirdiği odada fütursuzca gezdirdi.
"Bizi neden burada tutuyorsun?"
Bu sorunun mantık çerçevesi dahilinde bir açıklaması olmadığını çoktan kabullenen Bay Jung burun kıvırdı, oğlundan kaçarken oğlunun değer verdiği kadının tuzağına düşmek ne acıydı.
"Sen," dedi Roseanne, Eunji'yi kastetmiş bulunarak. 
"Jungkook'u tuzağına düşürmek istedin, o iyi niyeti yüzünden kötü amelleri uğruna bir başkasının hayatını karartmayı göze alabileceğini göremedi."
Eunji alayla soludu, günlerdir oksijensiz bu odada algıları kapanmış gibi idrak etmekte güçlük çekiyordu. Ayrıca günlerdir mahrum kaldığı maddeyi almadığı takdirde nöbetlerin çıkagelmesi de olağandı.

"Kafanda her ne kuruyorsun bilmiyorum ama bu yaşlı amca ve ben burada bir gün daha kalırsak öleceğiz. Bununla yaşayabilir misin?" 
Bay Jung başını sallayarak ona hak vermekle yetindi.

"Seni ilk gördüğümde göz altların mosmordu ve algıların zayıftı. Odaklanmakta ve mimiklerini zaptetmekte zorlanıyor gibiydin. En son bir tanıdığım senin gibi yanlış bir karar aldığında onu kimse bataklığından çıkaramadı." 
Eunji panikle yanağını dişledi, nefesi daralmış gibi yanındaki Bay Jung'a baktı. 
"Jungkook'u da bu illete bulaştırmak istedin, onu bağımlı yapınca eline ne geçecekti? Daha fazla uyuşturucu alabilmek için daha büyük bir meblağ mı?" 
Roseanne aşağılayıcı tavrından vazgeçmedi ama ona acıdığı da su götürmez bir gerçekti.
Tedavi olmalıydı.

about my new assistant: mr. jeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin