Kızıl Kuş

Midenin az aşağısında

yükselen safra tadında

acı bir tat

sihirle kaplanmış

tırnakları boğazını deşiyor

acı

bıraktığı alışkanlığı

uyuşturucu etkisi

mutluluk

bırakıyor damaklarında

damarları beyaza boyanmış

irislerinin akı

akıyor

bebekleri

tavana huşu içinde bakıyor

beyaz tavan

dumandan sislenmiş

buruşuk et parçalarını

çekiştiriyor

ince çizgi halinde

kilometrelerce

beyaz şeritler

beyaz

herşey

beyaz

siyahı sislerden

arındırıyor

beyaz

iblisin masum yanı

beyaz

tüller toz içinde

çığlıklar beyaz

ilk öpücüğü beyaz

ve beyaz

bulutlar

yağmurla adım atıyor

siyahlığa

bürünmüş

beyazın kirli elleri

yumuşak hatlarına

kombinezi beyaz

perukları saçılmış

dairenin ince sınırlarına,

ve acı

gelmeyi bekliyor

çağırılmak için

tıklatıyor ellerini

çıkan gürültü

çiğnedikçe güzelleşiyor tadı,

ay beyaz

ellerinde güneşin canı,

yıldızlar şahit

yalancılar

ses çıkarmayanlar

ellerinde güneşin canı

"Bana biraz kendinden bahset."Alçin'in alnı kırıştı. 

Etrafında olup biten,hareket eden,hiç birşey olmamasına rağmen gözleri fırıldak gibi çevresinde dolaşmaya başladı.

"Beni tanıyorsun."Dudakları çizgi halini almıştı.

"Çarşafları neden kırmızı istedin Alçin?"

Hayır.hayır.hayır. Çok soru vardı,çok çok çok.

"Beyazdan hoşlanmıyorum." Gözleri esrarengiz bir şekilde parladı Kerim'in. Oturduğu demir sandelyeden öne doğru eğildi.

"Orası şüphesiz. Peki neden mavi,sarı yada siyah değilde kırmızı?"

"Yeter kes şunu! Kes,kes,kes!"Alçin kurtuluş yolu arar gibi gözlerini kapayıp dizlerini böğrüne çekti,alnını dizlerine yasladı.

"Sen nasıl istersen. Anlatmak istediğin herhangi birşey yada sormak istediğin bişey var mı?"

"Deniz."dedi Alçin mırıltıyla."Neden artık beni ziyaret etmiyor."Kafasını kaldırıp baktığında Kerim'in burnunu sıkıp bıraktığını ve ona soru sorarcasına baktığını farketti. 

"Deniz?"

"Her gece beni ziyaret ediyordu,izinsiz mi geliyordu yoksa?"

Kerim Alçin'in endişeli sesini duyunca hemen savunmaya geçti."Hayır,hayır. Elbette Deniz,izni vardı tabikii. Deniz nasıl biri Alçin?"Alçin gülümsedi.

"Beni anlıyor,bana karşı çok iyi davranıyor."Doktora sinir bozucu bir bakış fırlattı."Beni sorgulamıyor.""Ondan hoşlanıyorum."dedi mutlulukla."Ama Eran'ı seviyorum,bu yüzden Denizi arkadaşım olarak düşünmeye çabaladım,artık gelmiyor.

"Doktor düşünceli bir şekilde daha yeni kestiğinin belli olduğu sakallarını sıvazladı."Sana verdiğim kitabı okudun mu?"

Alçin hevesle doktora döndü. "Kerim merak ettiğim can alıcı nokta şu;bazı cümleler o kadar kızsal düşüncelerle yazılmışken,bir iki sayfa geçiyorum ve sanki bir erkeğin elinden çıkmış bir metin buluyorum. Cümleleri çok hüzünlü,korkutucu. Yazarı kim biliyor musun? Kitabın üstünde yazmıyordu."

Kerim arkasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi."Hayır bilmiyorum, kitabın sahibine sorarım. Pekala Alçin annenden bahsetmeye ne dersin?" Tam o sırada çarpışan kemik sesleri ardından yükselen çığlıklar birbirini kovaladı. Çenesi kilitlenmiş bir Alçin Kerim'in üstünde bedeni dehşet verici şekilde titrer bir halde yatıyordu.