5.7

55 6 10
                                    

Herkes yavaşça içeri girerken Ji-yong kendisine sakin kalması gerektiğini hatırlatıyordu sadece. Hepsi birden köşede küçük bir masaya yerleşirken onları ilk gören Seungri olmuş ve şu an ki eşini yavaşça dürterek o köşeyi göstermişti.

''Davetiyesiz giremezler, bu nasıl olabilir?'' dedi T.O.P kaşlarını çatarak ama Seungri derin bir nefes almıştı.

''Grup arkadaşlarıyız falan demişlerdir'' dedi genç adam.

''Rezillik falan çıkmasa bari''

''Sanmıyorum'' dedi Seungri gülümseyerek.

''Çıkacak olsa kapıda da çıkardı''

''O zaman neden buradalar sence?'' ama Seungri o an için Ji-yong'la göz göze gelince cevap vermemişti. Kendisi derin bir nefes alırken Ji-yong'un gülümsemesi çok şey anlatıyordu aslında.

''Basit'' dedi Seungri tekrar eşine doğru dönerken.

''Huzurumuzu kaçırmak istiyorlar''

''Ne yazık ki başardılar'' dedi T.O.P'de derin bir nefes alırken.''

''Bir şey yapacak mıyız?'' T.O.P'de gözünü sonunda o küçük masadan çekerek ona doğru dönmüştü.

''Deli gibi eğleneceğiz. İstediklerini onlara vermeyeceğiz'' dedikten sonra yine küçük masaya doğru dönmüştü.

''Ama Hyo-chan Nur'u özlemişim'' dediğinde Seungri de gülümsemişti.

''O senin kızın, bu çok normal'' dediğinde T.O.P'de gülümsemişti. 

''Gecenin sonunu bekleyelim, er ya da geç zaten bu olacak. Madem geldiler, aradan çıkartmış oluruz''


*


Saat neredeyse gece yarısı olduğu sırada, tamamen herkes gitmişken bizimkiler hala masada oturuyorlardı ama Hyorin çocukları uyutmak için arabaya gitmişti. Seungri ve T.O.P birbirlerine baktıktan sonra derin birer nefes alarak el ele tutuşmuşlar ve o küçük masaya doğru yürümüşlerdi.

''Eğlenceli bir geceydi'' dedi Taeyang açıkça onlara doğru bakarken.

''Teşekkürler'' dedi T.O.P de ne demesi gerektiğini pek bilmeden.

''Teşekkür ederiz de'' dedi Seungri de inatla Ji-yong'a doğru bakmazken. Ji-yong'ta zaten karşısında oturan Daewi'nin gözlerinin içine bakıyordu sadece.

''Sizi buraya getiren ne oldu?'' onun bu cümlesiyle herkes Ji-yong'a doğru dönerken Ji-yong önünde duran şarap kadehini kafasına dikerek tek seferde bitirmişti.

''Aslına bakacak olursanız'' dedi ve sonunda onlara doğru döndü.

''Kaçıp gitmenin o kadar da kolay olmadığını hatırlatmak istemiştim ama'' dedikten sonra gülümsemişti Ji-yong.

''Fark ettim ki ikiniz de buna değmezsiniz'' dedi ve sustu. Kimseden çıt çıkmazken herkes birbirine bakıyordu sadece ama o sırada James ortama girmişti.

''Şey, otelin restoran kısmını kapatıyoruz'' dedi genç adam, neler olduğunu hiç bilmemesine rağmen ortamda ki elektrik resmen havada hissediliyordu çünkü. 

''Kalkıyoruz zaten'' dedi Sam gülümseye çalışarak ama T.O.P derin bir nefes almıştı.

''James, üst kata oda ayarlayın-'' dedi ama Ji-yong hemen araya dalmıştı.

''Pardon da sana burada kalacağımızı düşündüren ne?''

''Canımı sıkma'' dedi T.O.P sadece, tam James'e doğru dönmüştü ki Ji-yong'un sesi tekrar duyuldu.

''Canın sıkılsa ne olur sanki?'' dedi Ji-yong.

''Kimse burada kalmıyor'' T.O.P gözlerini kapatıp açtıktan sonra açıkça kaşlarını çatarak Ji-yong'a doğru dönmüştü.

''BANA. BAK. GERİZEKALI! DELİ. GİBİ. SARHOŞSUN! RESTORANTIN. OTOPARKINDA. İKİ. ARABA. VAR. VE. BİRİ. ZATEN. BİZİM. GERİ. KOREYE. ŞU. AN. ZATEN. DÖNEMEZSİN. SESİNİ. KES. SADECE. YUKARIYA. ÇIK!'' diye birden yükselip tane tane konuşunca herkes neredeyse nefes almaya bile korkar bir duruma gelmişti. Ardından James'e doğru dönmüştü tekrar.

''Kaç boş oda var?''

''Üç çift kişilik üç tane de tek kişilik var'' dedi James, az önce kendisi de çok korkmuştu.

''Şimdi; Kira ve Melody, beraber uyur musunuz?'' iki genç birbirlerine bakarak kafalarını sallamışlardı.

''Siz bir oda da kalın, Tae ve Hyorin de bir odada kalır'' dedikten sonra Sam'e doğru dönmüştü.

''Dae ile kalman lazım'' Sam sadece omuzlarını silkmişti çünkü James'in şu saatten sonra kendini tekrar aramasını asla istemiyordu.

''Daewi, Ji-yong ve Sonia tek kişiliklerde kalsın.'' 

''Ben ödemem'' dedi Ji-yong açıkça ama T.O.P sadece gözlerini devirmişti.

''Benim hesabıma yazarsınız'' James karşısında ki adamı onayladıktan sonra içeriye doğru yürümeye başlamıştı bile.

''Beni takip ederseniz yardımcı olabilirim'' demişti bir kaç adım attıktan sonra. Herkes yavaş yavaş ayaklanırken Ji-yong hem Hyorin'in hem de Sam'in önünde duran dokunulmamış şarap kadehlerini eline almış ve o şekilde ayağa kalkmıştı. Herkes onun bu gece fazla içtiğini düşünürken o sadece ayağa kalktıktan sonra Seungri ve T.O.P'in arkasından dolanarak birden parmak uçlarına yükselmiş ve birini birinin diğerini de diğerinin başından aşağıya dökmüştü. Hemen ardından ise onlar daha neler olduğunu anlamadan koşarak uzaklaşmıştı ve orta parmaklarını kaldırmıştı.

''Tahammül edilebilir oldu en azından'' dedi Seungri derin bir nefes alarak, kafasından kırmızı damlalar damlarken ama o sırada T.O.P'in telefonu titremişti.


Taeyang;

Kızgın ama daha çok kırgınız size

Hepimiz

Ji-yong'un durumunu saymıyorum bile

Ama her şeye rağmen aileyiz

Ben unutmamıştım

Senin de unutmadığını görmek güzel

Otel masrafları için teşekkürler abi


T.O.P;

Keyfinize bakın

Dikkat IQ DüşüklüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin