İyi okumalar!
"Hyung neden öyle dedin ki şimdi ben gayet de olgun bir insanım?"
Jeongguk hafif kaşlarını çatıp dudaklarını büzmüştü. 19 yaşında olması evde muzlu süt koleksiyonu yapmasına engel değildi. Namjoon hyungu konuşmaya başladı;
-"Taehyung gelmiş ben kapıyı açmaya gidiyorum. Seokjin sen de dalga geçme Jeongguk ile yoksa poşet koleksiyonu yaptığını söylerim. Ups söyledim bile." Yüzünde hafif bir sırıtmayla Seokjine baktı.
Sonra koşarak kapıya doğru ilerledi. Otomatiğe bastı ve kapıda beklemeye başladı. Asansör sesiyle dikkatini oraya verdi Namjoon. Jeongguk'un evi 6. Kattaydı ama asansör 3. Katta kalmıştı. Yavaş yavaş ilerleyerek asansör düğmesine bastı. Daha sonra asansörden gelen ses ile hafifçe irkildi Namjoon.
Koşarak mutfağa doğru gitti. Koşmasına anlam veremeyen Seokjin ve Jeongguk pür dikkat ona bakmaya başlamıştı. Taehyung'u göremeyen Jeongguk hafifçe yerinde kıpırdayarak konuştu.
"-Hyung Taehyung nerede? Ve sen neden koşuyorsun? Alt kattaki iki küçük bizi kaç kere şikayet etti, tekrar mı etsinler?" Gözlerini devirerek ona baktı Namjoon.
"-Taehyung asansörde kaldı." Jeongguk gözlerini sonuna kadar açarak Namjoon'a baktı ve ardına bakmadan mutfaktan fırladı. Büyükleri onun bu hâline anlam veremezken onlar da peşinden gitti. Jeongguk hemen merdivenlerden inip 3. Kata ulaşmıştı. Kapıyı yumruklamaya başladı. İçeriden Taehyung'un hıçkırık sesleri geliyordu. Büyükler Taehyung'un ağlayışını duyduğu zaman panik olmuşlardı.
"-Taehyung iyi misin? Korkma tamam mı sakın korkma?" Jeongguk'un bağırışlarını duyan alt komşuları da 3. Kata inmişlerdi. Jimin ve Yoongi anlamaz gözlerle orada duran üçlüye bakıyordu.
"- Ne oluyor? Neden bağırıyorsunuz?" Sarı saçlarını kaşıyarak söylendi Jimin. Daha sonra jeongguk'un sert bakışlarıyla karşılaştı.
"- Ne mi oluyor? Taehyung asansörde kaldı." Sertçe konuşmuştu Jeongguk.
"-Tamam da neden yaygara koparıyorsun kalmış olabilir. Çağırız şimdi bir asansörcü gelir açar kapıyı." Gözlerini devirerek konuşmuştu Jimin.
Jeongguk onun bu hareketine daha da sinirlendi ve bir anda bağırdı. "ONUN KLASTROFOBİSİ VAR SENİ APTAL." Bu cümle herkesi şok etkisine uğratmıştı. Hyungları bile Taehyung'un fobisinin olduğunu bilmiyordu. Açıkçası Taehyung hakkında doğru düzgün bir şeyler bilmiyorlardı. Jimin anında telefonunu çıkarttı ve yardım için birilerini çağırdı. Bu sırada Jeongguk Taehyung ile konuşmaya başladı.
"-Taehyung ağlama bak yardım çağırdık şimdi. Çıkacaksın birazdan korkma tamam mı?" Taehyung'un ağlamaları artık iç çekiçlere dönüşmüştü. Ama hala bir cevap alamamıştık. Yaklaşık 20 dakika sonra asansörcü gelmişti, hızlıca asansör kapısını açtı ve yarım duvarın oradan Taehyung'u çıkarttı.
Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Kafasını kaldırmadan parmaklarıyla oynamaya başladı. En sonunda sessizce mırıldandı. "-Özür dilerim benim yüzümden dakikalardır buradasınız." Taehyung böyleydi işte sürekli kendisini yük olarak görürdü. Jeongguk sayesinde geçen yıl tanımışlardı. Aslında küçük olan onu 2 yıldır tanıyordu. Aynı üniversiteye gidiyorlardı. Jeongguk konservatuvar öğrencisiydi, Taehyung ise fotoğrafçılık bölümündeydi. Taehyung sır dolu bir insandı. Onu kabuğundan yavaş yavaş çıkarmaya başlamışlardı. Kendisi hakkında konuşmaz kendisini hep soyutlardı. Bu üçlüden başka hiçbir arkadaşı yoktu. Daha yeni yeni buluşmaya başlamışlardı. Kalabalık ortamlara girmeyi hiç sevmiyordu, bunun için çoğunlukla Jeongguk'un evinde buluşuyorlardı. En büyükleri olan konuşmaya başlamıştı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KLOSTROFOBİ | Taekook
Hayran KurguPapatyalar kadar güzel Jeongguk, Ve papatyalar kadar naif olan Taehyung.