15.Bölüm

2K 151 18
                                    

"Jungkook?" Jungkook hı diye bir ses çıkardı ve odaklandığı yerden bakışlarını kaldırmadı. "Saçlarıma bakmak yerine benimle mi ilgilensen?Hayır yani pişman olmaya başladım da!" Jungkook hızla sevgilisini kollarının arasına aldı. "Hayır Jimin lütfen pişman olma! Bu saçların kalsın." Jimin derin bir nefes aldı."Kalsın o zaman." Jungkook mutlulukla gülümsedi.

Keyifli vakit geçirirken Jimin esnemeye başladığında Jungkook onu kucağına aldı ve yatak odasına gitti. Jimin'in kıyafetini değiştirdikten sonra yatağa yatırdı ve uyumasını sağladı. Sonra Jimin'in telefonunu aldı ve bakınmaya başladı.

Jimin'in telefonuna bakmasında sorun yoktu.İkisi de böyle şeyleri önemsemez ve dert etmezdi. Zaten birbirlerinden sakladıkları bir şeyde yoktu.

İnstagrama girdiğinde önce takipçilerinde göz gezdirdi ve birkaç kişiyi takipten çıkardı.Tamam belki Jimin bunu yapmasına kızardı ama buna omuz silkmekle yetindi.Napabilirdi? Saçma insanların sevgilisini takip etmesi ne kadar mantıklıydı?

Sonra bugün çekildikleri bir fotoğrafı paylaşma kararı aldı ve kendi telefonundan fotoğrafı seçip Jimin'e attı. Fotoğrafı instagrama yüklediğinde gülümsedi ve telefonu kapattı.
----------------------
Son derse giderken Tae ile sınavlar hakkında konuşuyorlardı."Jimin!" Jimin arkasından gelen sesle Tae ile olan konuşmasını kesip arkasına baktı.

"Mark?"

Mark yanına geldiğinde önce birkaç saniye soluklandı."Aramızda bir sorun mu var?" "Hayır neden ki?" "Beni takipten çıkarmışsın." "Oh? Yanlışık olmuş. Ben geri takip ederim seni." "Ah sorun değil ben bir şey oldu sandım sadece." "Hayır bir sorun yok." "Tamam o zaman ben gideyim." Mark Jimin'in saçlarını karıştırdığında Jimin güldü ve yeniden yürümeye başladı.
-------------
"Jungkookie ben geldim!" Jimin içeriden gelen ağlama sesiyle kaşları çattı. Sorun ağlama sesinde değildi , sorun bir kadının ağlamasındaydı. Evde bir kadının-düzeltiyorum ağlayan bir kadının- olması neyin nesiydi.

Jimin hızla salona girdi ve bir köşeden bir köşeye yürüyen Jungkook'u ve ağlayan Danielayı gördü. "Jungkook?"

Jungkook Jimin'e baktığında gözlerinden çok öfkeli olduğu belli oluyordu. Jimin Jungkook'a yaklaştı ve sordu."Noldu Jungkook?Neden bu burada ve ağlıyor?" Şuan aklına türlü türlü senaryolar geliyordu ve olmasını kesinlikle istemiyordu. Eğer olursa kaldıramazdı. "Bir şey yok Jimin!" "Jungkook niye bağırıyorsun? Sakin ol. Sorun ne çözelim." "Her şeyi çözemezsin Jimin! En azından benim kafamı dağıtma ki çözeyim! " "Jungkook! Benimle düzgün konuş!"

"Hep benden bekle zaten!" "Jungkook şuan iyi değilsin sonra konuşalım."

Bu sırada Daniela ağlıyor gibi yapıp sırıtmayla izliyordu olanları.

Jimin çantasını aldı ve kapıyı çarparak çıktı evden. O an oradaki kadını bile unutmuştu. Onları beraber bırakmak ise umurunda bile değildi.

Ne olursa olsun şimdiye kadar her zaman Jungkook'u dinlemişti. Ona bu şekilde kızmamıştı. Aynısını Jungkooktan da beklerdi.

Dolu gözlerle bir süre nereye gittiğini bilmeden yürüdü ve sahile geldiğini farketti.O kadar düşüncelerine odaklanmıştı ki buraya geldiğini farketmemişti bile. Bir bank gördüğünde adımlarını oraya ilerletti. Banka oturup denize boş boş bakmaya başladı ve düşüncelerini susturmaya çalıştı.

"Dalgınsın." Jimin yanına oturan bedenle irkildi ve düşünce dünyasından çıktı. Yanına oturan kişiyi gördüğünde rahatladı."Öyleyim galiba." "Seni böyle görmeye alışık değilim." "Ah aslında çok da iyi giden şeyler olmadı Minho." "Ah anladım. Biraz üzülmüş olmalısın." "Üzülmek değil de kırılmak diyelim. Kırgın hissediyorum.Hemde çok fazla." Cümlesinin sonuna doğru fısıldadı.

TENDERNESS~Jikook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin