Ölüm düğünü.

19.8K 564 337
                                    

Medya:berk

Başlama tarihiniz.👉

Nefes alamıyorum. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Sadece tek yaptığım ağlamaktı, ıslak gözlerimle etrafta oynayan insanları seyrediyordum.

"Berk" annemin sesini duyunca yavaş bir şekilde ona döndü gözlerim. "Annem asma o güzel yüzünü biraz gülümse, bugün senin en mutlu günün, sen bugün " Bostan oğlu " aşiretinin en büyük ağanın eşi olacaksın" bugün sen artık Salih ağanın eşi olacaksın".

Annemin artık ağlamamı istedi için böyle dediğini biliyordum, muhtemelen birkaç kişinin dikkatini çekmişti hıçkırıklarım.

Anneme sadece baktım. Annem bakışlarımdan anlıyordu ne kadar çaresiz olduğumu. Anne'mde biliyordu o iğrenç adama eş olmak istemediğimi ama ben de biliyordum ki bu düğüne kimsenin engel olmayacağını daha doğrusu olamayacağını.

Derin bir nefes alarak anneme baktım "merak etme beni artık, fazlada yanıma gelme kimse şüphelenmesin". Annemin giderken dediği tek kelime "tamam" olmuştu.

Annemin hiçbir şey yapamayacağını elbette biliyordum ama en azından benim için keşke biraz uğraşaydı. Keşke sen benim oğlumsun ben izin vermeden sen kimseyle evlenemesin deseydi. Bunları yapacak cesareti olmasa bile düğünden önce yanıma gelip sadece bir kere bana sarılsaydı.

Ne annemden ne de babamdan asla tam anlamıyla sevgi alamadım. Bunları düşününce tekrar ağızımdan bir hıçkırdık koptu.

"Ağlamayı kes ve gülümse."

Salih!!!
O burdaydı.

Onun sesini duymak bile vücudumun her yerini titremesine sebep olmuştu, korkuyorum.
Ama korkmam benim çoktan öldüğüm gerçeğini değiştirmiyordu.

" senden nefret ediyorum." Dedim. Büyük bir sinirle.

"Bu şimdilik böyle, gelecekte sadece beni arzulayacaksın."

Bunları söylerken o kadar emin konuşuyordu'ki sanki gelecek'teki olayların her birini biliyormuş gibiydi. Ama ben ömrümün sonuna kadar bu adamdan nefret edecektim.

Bana yaşattığı şeyleri unutmayacağıma yemin ettim.

Salih benim amcamın oğlu.

Akraba evlilikleri hoş karşılanmasa'da büyük bir aşiretten geliyorsan bu durumu kimse sorgulamıyor. Sorgulama yetkiler olsaydı bile kimse salihe karşı gelemezdi.

Salihi daha fazla görmek istemediğim için ayağa kalktım. Hemen bakışlarını bana çevirip "nereye gidiyorsun" diye sordu. Bu durum beni daha çok sinirlendirse'de ona söylemeden gidemezdim. cevap vermesem, düğünün ortasında bile olay çıkartırdı.

"Lavaboya" dedim. Kafasıyla onaylayıp
"Tamam" dedi. Onun iznini almadan hareket edemezdim. O beni ele geçirmişti. Daha önceden'de bana takıntılıydı ama bu kadar sahiplenici değildi.

Susadığımı fark ettim. Adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Elime bir bardak alıp sonuna kadar su doldurdum.

"Gelin hanıma mutluluklar dilerim."

Bardak birden elimden düştü. Bu iğrenç sesi nerede duysam tanırım.

Bu sesin sahibi yağız'dı. Benim kendimden nefret etmemin en büyük nedeni.

"Neden buradasın."

"Seni görmeye geldim... seni özledim."

Yağız bu dünyada en nefret ettim kişi. Hayatımın mahvolmasını sağlayan kişi.

İntihara kalkışmamın nedeni..

5 YIL ÖNCE...

TAKINTILI -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin