Medya:onur
Lütfen yorum yazın.
Sizi seviyorum❤❤
Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki beni ÖLDÜRMEK istiyor gibiydi...
İlk defa yağız abiyi bu kadar sinirli görüyordum. Olaylardan bahsetmediğim için mi bu kadar sinirliydi? Masadan kalkacakken vazgeçip yağız abiyi izlemeye başladım. O bana oldukça sinirli bakıyordu. Ben ise neden bana bu kadar sinirli diye düşünüp göz ucuyla ona bakıyordum. En sonunda sakinleşmiş olucak ki başını bakşa yöne çevirdi.
Yağız abi oldukça kolay sinirlenen bir insan. Bu yüzden kavgalardan adı hiç eksik olmaz. Ama köyde yağız abiyi sevmeyen fazla insan bulamazsınız. Kurnazlığı sayesinde insanları kendine sevdiren garip bir kişiliği var. Ama onun en etkileyici yanı toplumun yanında bir insan öldürse bile onu ben öldürmedim diye herkesi kandırabilir. Bu dediğim bazılarınıza şaka gibi geliyor olabilir, ama birkaç buna benzer olaylar ile karşılaştım. Bu dediklerim oldukça ürkütücü geliyor olsa da bana asla böyle davranmayacağını bildiğim için sorun yok.
Herkes yemeklerini yemiş sohbet etmeye başlamıştı bile. Konuştukları konu ise çok basitti, havadan, sudan konuşuyorlardı. Tabii böyle konuşmaları beni fazlasıyla geriyordu. Konu her an bana dönecek gibiydi. " Ellerinize sağlık." Diyerek masadan kalmaya çalıştım. Yoksa burada sıkıntıdan bayılacaktım.
"Evleniyormuşsunuz, affedersin doğrusu nişanlanıyor musunuz, olacaktı. Sonuçta senin evlenmen için yaşın daha küçüktü öyle değil mi?" Dedi yağız abi gülerek.
Şok içinde ona baktım.Birden Salih abinin gözü yağız abiye kayarak "Evet 1 ay sonra nişanımız olacak." Dedi. Yağız abi bunu sindirememiş olacak ki "Ama berk daha küçük değil mi." Diyerek Salih abiyi öldürmek istiyor gibi baktı. "Düğünü berk 18 yaşına basana kadar yapayı düşünmüyoruz." Bütün ev halkı susmuş sadece onları dinliyorlardı.
"Peki berkin fikrini sordunuz mu?" Salih abinin gözü birkaç saniye bana bakıp yağız abiye döndü. "Buna gerek yok. Benim istemem yeterli ." Dedi.
Salih abinin böyle demesi yüzünden gözlerim dolmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamadan masadan kalktım. Annem ve babama sinir ve hayal kırıklığı ile birkaç saniye baktıktan sonra eve doğru koşmaya başladım. "Berk buraya gel." Babamın bana bağırmaya başladı. Salih öylece oturmuş hareketsizce yağız ile bakışıyordu. Ben ise ağlayarak eve doğru adımladım. Odama girip kapıyı kilitledim böylece babam odaya giremezdi...
1 ay sonra.
Bugün Salih ile nişanlanıyordum. 1 ay boyunca avludaki kimseyle konuşmamıştım. Konuşmak bir kenara yüzlerine bile bakmamıştım. Ama bu günün geleceğini biliyordum. Bugün herkeste bir telaş vardı. Niye nişanı bu kadar çok abartıyorlardı ki sadece bir yüzük takmaycakmıydık?
Salihi gün boyu görmemiştim. Sanırım onunda birkaç işi vardır. Ben ise avludan kaçmış arda ve yunus ile mekânda takılıyordum.
Yunus ve arda durmadan içiyordu. Sabahın bir vaktinde hemde, banada sürekli teklif ediyorlardı ama ben kabul etmiyordum.
"Ulan berk sen bile nişanlanıyorsun ben kendime bir sevgili dahi bulamadım." Çok dertli bir şey söylemiş gibi gözleri dolmuştu yunusun. Arda ona bakarak gülmeye başladı.
"Merak etme ben burdayım. Kendini ne zaman yalınız hissedersen beni sikebilirsin."
Arda dediği şeyden ötürü kahkaha atmaya başlamıştı. Yunus ona şaşkın bir şekilde bakıyordu ben ise kendi halime yanıyordun.
"Bununda zamanı gelicek." Yunus sesizce birşey fısıldadı.
"O değilde gerçekten nişanlanıyorsun ha? Artık bizimlede takılmazsın."
"Sadece bu nişan ile gelecekteki kocam hazır olacak. Sizinle istediğim zaman takılacağım."
"Hadi lan ordan, sen artık bir yetişkin olacaksın. Sonuçta koskoca Salih ağa ile nişanlanıyorsun. Sen istesen bile artık senin buralarda takılmanı izin vermez." Dedi. Haklıydı aslında ben de biliyordum. Salih ile nişanlandıktan sonra almam gereken sorumluluklarım olacaktı elbet.Ama yunusun bana böyle demesine kendime yediremem. " onun iznini alacağımı kim söyledi. Onu insan yerine bile koymayacağım. Onu hav-" "BERK." Arkamdan korkunç bir ses geldi. Bu salihin sesiydi.
Bana oldukça öfkeli bir şekilde bakıyordu. Evden kaçmam'dan dolayımı, yoksa az önce dediklerimden dolayımı bana böyle sinirlenmişti acaba. Ya da ikisi birden. "Salih ab-" demeye kalmadan bileğimden tutup arabaya götürdü. Kapıyı açıp beni içeri fırlattı.
Kendisi de ön koltuğa geçip arabayı sürmeye başladı. Konak uzakta değildi. Ama o arabayı oldukça hızlı sürüyordu. Konağın önüne gelip, yeniden kolumdan tutu. Beni sert bir şekilde konağın ortasına savurarak, bağırmaya başladı "sen bu işin şaka olduğunu mu sanıyorsun." Dedi bağırarak. "Hayır." Dedim biraz titremiş sesimle. "O zaman defol git akşama hazırlan." Dedi bağırarak. Korkudan bir şey demden hızla evin içine girdim...
Sonunda nişan vakti gelmişti yüzükler takılmış kurdeleler kesilmişti. Nişanda dedem ve yağız abi dışında herkes vardı. Dedem kalp hastası. 1 ay içinde hatalığı kötüleşmişti. Bu yüzden hastanede yatıyordu. Normalde ondan habersiz hareket etmeyen biz. Şimdi ondan habersiz konakta nişan yapıyorduk. Yağız abiye gelecek olursak, onun neden burada olduğunu bilmiyorum. Onur abide onu aramaya gitmişti. Ben ise etrafta oynayan insanları boş boş seyrediyordum.
Bu durumdan bunaldım için kimse görmeden odama girdim. Üzerimdekileri çıkartım uyumak için yatağa girdim. Işığı kapatacağım sırada gözüme yüzük takıldı.
Benim için hiçbir şey anlam ifade etmeyen yüzüğe.
Merhaba arkadaşlar size önceki bölümde bu bölümün olaylı olacağını söylemiştim. Ama bekledim gibi olmadı. Çünkü olayların yaşanması için nişanın olması şartı. Bu dediğim size saçma gelebilir ama ilerleyen bölümlerde ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Ama size şöyle söyleyebilirim ki sonraki bölümde olaysız sahne yok.
Ve yorum yazmayı unutmayın. Sizler yorum yazmayınca kendimi boşa yazıyorum gibi hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI -GAY
RomanceKitap +18 dir taciz, tecavüz, uyuşturucu vb. Şeyler içerir. Hikayeyi erkeklerinde hamile kalabildiği, erkek erkeğe evlenebildikleri bir hikaye olacak yani bana ilerleyen bölümlerde, Yorumlara boş şeyler yazmayın.