KAZA

9.2K 407 59
                                    

Medya:Yağız

Merhaba canlarım.

Diğer yazarlara göre bölümleri daha kısa yazdığımı farkettim. Bu yüzden bölümleri daha uzun yapmaya karar verdim.

Bu bölüm sabah 3,e kadar 50 okuma olursa yarın yeni bölümü paylaşıcam.

Yorum yapmayı unutmayın.

Derin abla bana dehşet saçan gözlerle bakıyordu.

"Berk". Birden elim titremeye başladı, ne yapacağımı şaşırdığım için, hızlı bir biçimde koşmaya başladım. "Berk" derin abla da hızlı bir şekilde arkamdan koşuyordu. Okulun kapından dışarı çıkıp olabildiğince uzaklara gitmeye başladım ama derin abla peşimi bırakmıyordu. En az 15 dk boyunca koştuk.

"Berk dur." Durmam gerekiyordu, onun bana olanları anlatması gerekiyordu, bunu biliyorum. Ama yaşadığım şoktan dolayı düzgün düşünemiyorum ve maalesef bu durum ayaklarıma da yansıyordu.

Şu an nereye gittiğimizi bilmiyordum, muhtemelen ikimiz de kaybolmuştuk. . Birden ayağım taş takıldı, yere sert bir şekilde düştüm. Ayağa kalkmaya çalıştım ama bacağımdan inanılmaz bir acı geldi.

Bu acıya katlanamadığım için ağlamaya başladım. Derin ablada bana yetişmişti ama gözünde korku değil endişe vardı.

"Berk iyi misin." Endişe içinde titriyordu. "Acıyor... Bacağım çok acıyor." Şu an tek hissettiğim şey acıydı. "Sanırım bacağın kırıldı, bana tutun." Derin abladan destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım ama tekrar düştüm. "Çok acıyor." Bu sefer acı daha çok katlanmıştı.

"Bu iş böyle olmayacak." Bu sefer önümde ters bir şekilde diz çöktü. "Sırtıma atla." Şu an ne o ne de ben düzgün bir şekilde düşünemiyorduk. Hızlı bir şekilde dediğini yaptım. Boynunu sıkıca tutum, o ise benim bacaklarımı tutmaya başladı. "Acıyor." Diye tekrar ağlamaya başladım. "Tamam. tamam, bir şey yok." Diye beni sakinleştirmeye çalıştı. Bu sefer canım daha az acıyordu. Derin abla zoraki bir şekilde beni taşımaya başladı.

Ben 60 kiloyum. Derin ablada ortalama 65 kilo. Ama ona rağmen beni zoraki bir şekilde taşıyor. "merak etme iyi olacaksın." Daha 20 dk öncesine kadar onun hakında belki de hayatını tehlikeye atacak bir bilgi öğrenmeme rağmen o şu an benim için endişeleniyor. "Özür dilerim." Ağlamamaya çalışarak konuşmaya başladım. "Az önce sen tehlikeye atacak bir bilgi öğrenmeme rağmen sen benim için çabalıyorsun."

"Berk bunun şimdi sırası değil, bu konuyu daha sonra konuşacağız. Şimdilik seni hastaneye götürmemiz gerek." Zoraki bir şekilde yürüyordu..

Nerdeyse yarım saattir yürüyorduk. Bunun nedeni derin abla artık çok yorulmuş, nefes nefese beni taşımaya çalışıyordu. Ama beni asla bırakmıyordu. Artık okulla yaklaşmıştık, ben kaybolduğumuzu düşünmüştüm ama derin abla yolu hatırlıyormuş. Buralara oldukça hâkim birisi anlaşılan.

Bize doğru bir araba hızla yaklaşıyordu. Arabanın içinden onur abi çıktı, bize şok içinde bakıyordu. "Ne oldu." Dedi. Şu anda ne benim ne de derin ablanın ona olanları anlatabilecek hali vardı. Onur abi bunu anlamış olacak ki hızlı bir şekilde beni derin ablanın sırtından aldı. Ve arabaya yerleştirdi. Derin abla beni sağ sağlam onur abiye vermenin sevinciyle, derin bir nefes aldı. Ve birden bayıldı. "Derin abla." Diye bağırmaya başladım. Ama benim de enerjim tükenmiş olacak ki, yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı...

Gözlerimi açtığım zaman hastanede olduğumu anladım. Bacağımda bir alçı vardı, kolumda ise serum. Etrafıma göz gezdirdiğimde yan tarafımda derin ablayı hayla baygın bir şekilde yattığını gördüm. Birden içeri doktor girdi, bana bakıp gülümsedi. Demek uyandın ha, Doktor bana bakıp bir şeyler anlatıyordu ama onu dinlemiyordum. "Derin ablanın durumu nasıl?" "Derin hanımın şimdilik durumu iyi ama biraz dinlenmesi gerekiyor." Bunu duymam yeterliydi. Sonra birden aklıma onur abi geldi. Muhtemelen evdeki herkese haber vermişti.

TAKINTILI -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin