Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
:
"Burada bizi sikerler."
"Beni değil, seni sikerler."
"Sana kafa uydurup geldik, bir şey olursa alırım ayağımın altına. Dediği lafa bak."
"Of, hyung. Çok boş konuştun biliyor musun? Sen burada otura kal, ben içecekleri alıp geleceğim."
Kafamı olumlu bir şekilde salladım, gidene kadar onu izledim. Bir süreden sonra gözlerim, delice dans eden bedenlere sapmıştı. Cidden, nasıl bu kadar enerjiyi toplayıp, bu şekilde dans edebiliyorlardı? Ben ise burada ölü gibi süzülüyor, masaya koyduğum elime bakınıyordum.
Yanisi sarı bilekliğimle oynuyordum. Acaba ne zaman kopacaktı ya da rengi solup gidecekti. Taehyung'un bu bilekliğin ne olduğunu dahi bilmemesi her aklıma geldiğinde beni heyecanlandırıyordu fakat işin sonu nasıl olurdu bilmiyordum doğrusu.
Oflaya puflaya bunları bir kenara bırakıp elinde içeceklere gelen Jungkook'a takıldı gözlerim.
"İçecekler geldii!"
Masaya koyduğu içecekleri düzelterek oturması için kenara doğru kaydım. Düşüncelerimi bir kenara bırakmış bir bedene geri döndüm.
Oturmasıyla birlikte de çok geçmeden sorular yönelttim.
"Ee, burada tanıdıkların var mıdır Jungkook? Gelirken, birilerinden bahsetmiştin."
"Herhalde var, biraz sonra geleceklerini söylediler. Onları da gelmişken göreyim dedim, seni tanıştıracağım."
"Ah, anladım. Tanıştırırsın o ha-"
"Ee, geldiler bile."
Gözüyle, gülümseyerek o tarafı işaret ettiğinde benimde gözüm o tarafa doğru takıldı. İki erkek, bize doğru hızlı adımlarla yürüyordu. El salladıktan sonra yanımıza geldiklerinde ikisinin birden gözü bana doğru döndü.
Bu bakışmalar yüzünden kolumla birlikte Jungkook'u dürttüm, o ise direkt olarak lafa girişti.
"Bu Jimin, en yakın arkadaşım kendisi. Sarı saçlı Chan, pembe saçlı olan ise Namjoon. Kendileri içki arkadaşım olurlar."
İkisi birden memnun olduklarını söylediklerinde ben de başımı öne doğru eğerek, aynı şeyleri söyledim.
Bu sayede içinden çıkamayacağımız derin sohbetlerin içerisine girdik.
Ne olacağını bile bilmeden hem de, özelliklede arkası kesilmeyen içecek siparişleriyle birlikte.
İçicilerin arasında, acemi kalan bir bedendim. Zaman geçtikçe ne olacağını, nasıl biri olacağımı dahi düşünmeden de onlara katılmak zorundaydım.
-
Taehyung Jimin, bara gitmiştiniz. Nasılsınız? Bir sorun falan yok değil mi?
