İyi okumalar~~
_____________________Elimdeki kahvelere dikkat ederek kapıyı ittim. İçeri girdiğimde yüksek müzikle beraber dans eden Sungchan ve arkadaşlarını gördüm. Duvar kenarından giderek çantamı ve ceketimi bıraktığım köşeye doğru ilerledim. Yere oturduğumda Sungchan bir anlığına başını bana çevirip gülümsedi. Gülümsedim ve ona elimdeki kahveleri gösterdim.
Neredeyse 2 haftadır Sungchan ile beraber dans pratiğine geliyordum. İlk kez buluştuğumuzda beni bu pratik odasına getirmişti ve arkadaşlarıyla tanışmıştık. Sonrasında binadaki müzik odasına gitmiştik, Sungchan her türlü enstrümanı çalabiliyordu. Bana o gün resmen bir gösteri yapmıştı. O gün onunla o kadar eğlenmiştik ki bunu tekrarlamak istemiştik. O günden beri neredeyse her gün onunla birlikte geliyor ve o dans pratiği yaparken onu izliyordum. Hobi olarak dans eden birine göre çok iyiydi, arada bana da bir şeyler öğretmesi için onu darlıyordum.Buradan edindiği arkadaşlarıyla da çok iyi anlaşmıştım. Bu nedenle buraya sık geliyordum ve çok eğleniyordum. Son iki haftadır biraz daha iyi hissediyordum. Bazı değişiklikler bana iyi gelmişti, oysa ki bunlar hep değiştirmekten korktuğum şeylerdi. Daha az düşünüyor, geceleri daha çabuk uykuya dalabiliyordum. Uzun zamandır bunları yaşamamıştım. Kısıldığım o kapandan biraz olsun kurtulabilmiştim. Akışına bırakmayı öğreniyordum.
Ben mutlu mutlu şarkıya eşlik ederken bir yandan telefonuma bakıyordum. Sohbet grubumuzdan birçok mesaj vardı. Haftaya başlayacak olan ara tatilde bir günlüğüne Jeno'nun ailesinin yazlık evine gitmeyi planlamışlardı. Ufak bir ara vermek istiyorlardı ve bayadır kalabalık olarak buluşmuyorduk. Jaemin, Xiaojun ve Sungchan'ı çağırmamızın nasıl olacağını sormuştu. Sungchan'ın yanında olduğumu, ona soracağımı yazdıktan sonra telefonumu kilitleyip bana doğru gelen Sungchan'a baktım. Eline bir su aldı ve o da yanıma yere oturdu.
"Ara tatilde günübirlik bir kaçamak yapmaya ne dersin?" dedim sırıtarak. O suyunu içerken kaşlarını kaldırıp bana baktı.
"Tatil mi? Ne tatili?"
"Bizim çocuklar Jenoların yazlık olarak kullandıkları bir evde toplanmak istiyorlar. Xiaojun ve sen de gel istiyoruz." Bana bakıp bir süre düşündü.
"Hepsi tanıdığım insanlar mı?" diye sordu.
"Evet, yalnızca Yangyang ile tanışmadın." Yerimde doğrulurken heyecanlandım. "Seni Yangyang ile tanıştırmam lazım. Çok seveceksin onu."
Benim hevesli hevesli konuşmama güldü. "Sen seviyorsan severim tabi." dedi. Gülümseyerek gözlerine baktım ve etkilenmiş bir şekilde kaşlarımı kaldırdım. "Kim bu Yangyang?" dedi.
Sinsice gülümsedim. "4 yıllık suç ortağım." Ardından kırkırdayarak ekledim. "Aynı zamanda eski sevgilim."
Sungchan da gülerek kaşlarını kaldırdı. "Eski sevgilin mi?" Başımı salladım.
"İşin eğlenceli kısmı bu zaten." dedim.
Jaehyun hyung ve Johnny hyung karşımıza oturup getirdiğim kahvelerden aldılar. Taeil hyung ve Jungwoo hyung gitmeleri gerektiğini söylediler. Onları el sallayarak gönderdikten sonra dördümüz oturup sohbet ettik. Hepsine yeni yeni alışıyordum. Sıcakkanlı insanlardı, beni aralarına hemen kabul etmişlerdi.
Artık gitmemiz gerektiğinde Johnny hyung bana hep yanında taşıdığı şekerlerden verdi. Geldiğim ilk günden beri bana minik minik şekerler veriyordu. Jaehyun hyung göz kırparak "Sevdi seni." demişti. "Herkese o şekerlerden vermez ."
Binadan çıktığımızda hava kararmıştı. Hava iyice soğuduğundan titreyerek yürüyordum. Sungchan ise yanımda sanki soğuk ona işlemiyormuş gibiydi. Montuma iyice sokulup "Senin kanın soğuk mu?" dedim. "Hiç üşüyor gibi değilsin."
![](https://img.wattpad.com/cover/276903503-288-k773692.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hearts don't break around here // markhyuck
Fanfiction"Bunu bitirmek istiyorum artık." dedim ağlayarak. Mark dehşetle bana baktı. "Başka birini sevmek, seni unutmak istiyorum." ________________________________ Lee Donghyuck platoniklikten vazgeçip birileriyle takılıyordu. Mark Lee ise bundan memnun de...