İyi okumalar~~-----------------------------------------------------
Üniversite Sınavından Önceki Gece 🌃
"Tabağındaki her şeyi bitir. Yatmadan önce de sana birkaç tane vitamin vereceğim, unutma. Zihnin açılsın, sınavını rahat rahat yap. Çok geç yatma bu akşam. Daha fazla da ders çalışma."
Annemin tabağıma doldurduğu şeyler yerken bir yandan da yarın için olan nasihatlerini dinliyordum. Sınav yarındı,evet. Bunu düşünmek bile neredeyse kalp krizi geçirmeme neden oluyordu. O günün geldiğine inanamıyordum, gerçek değilmiş gibi geliyordu. Hayatım boyunca o gün gelmeyecek ve ben hep ders çalışacakmışım gibi hissediyordum. Yarın sabah kalkıp sınava gideceğimi bilmek beni inanılmaz geriyordu. Annemin bana olan güveni de tabi.
Anneme gülümseyerek baktım. "Tamam, merak etme. Hiçbir şeye bakmadan yatacağım bu akşam."
Benden daha heyecanlı olan annem elini uzatıp yüzümü sevdi.
"Harika bir sonuç alacaksın. Ben sana inanıyorum aşkım."
Kendime hiç inanmamama rağmen gülümseyip başımı salladım. Çaktırmadan karşımda oturan babama baktım. Eve geldiğinden beri hiçbir şey söylemişti. Bugün annemin aksine onun nasihatlerini dinlerim sanmıştım ama sessizdi. Kabız olmuş gibi gözüküyordu. Yalnızca yemeğini yiyip bizi dinliyordu.
Bir sessizlik oldu, hiç beklemediğim bir anda hiç beklemediğim sözleri duydum.
"Bende," dedi babam. Ben başımı kaldırıp ona bakınca boğazını temizledi. "Bende sana inanıyorum,oğlum."
Şaşkınlıkla anneme baktığımda annemin tabağına bakarak gülümsediğini gördüm. Tekrar babama baktım. O ise tam olarak gözlerime bakamıyordu.
"Çalıştığını, çabaladığını biliyorum. Her şeye rağmen yine de olmazsa, sorun değil." Bu sefer tamamen gözlerime baktı. "Hiçbir şey senden önemli değil."
Boğazım tıkandı ve yutkunamadım. Bunlar bazılarının çok aşina olduğu cümleler olabilirdi ama benim için anlamı çok fazlaydı. Yalnızca yetersizliğimi yüzüme vuran ve takdir etmek nedir bilmeyen babamdan bunları duymayı hayal dahi etmezdim. Onun için benden daha önemli bir sürü şey olabilirdi; arabası, eşcinsel olduğumu öğrendiğinde lekenmesinden korktuğu itibarı, hatta akşamları izlediği televizyon programı. Daha bir sürü şey sayabilirdim, çünkü benim önüme bir sürü şey koymuştu. Hiçbir zaman onun için önemli biri olduğumu düşünmemiştim, bunu hissettirmemişti ki. Şuanda bile çok mutlu hissedemiyordum kendimi. Hatta ondan biraz da nefret ediyordum. Bana hep böyle şeyler söyleyip destek olabilirdi. Mutlu bir ailede yetişebilirdim. Beni sevebilirdi. Yapmak için çabalamamıştı bile. Şuanda bunları söylemesinin tabiki de anlamı vardı ama bir tarafım hala ona çok kızıyordu. Yapabildiği halde yapmadığı için.
Dolan gözlerimi görmesine izin verdim. Gülümsedim. "Teşekkür ederim." dediğimde sesim titredi. Aynı şekilde babamın da gözlerinin titrediğini gördüm. Masadan kalkarken "Afiyet olsun." dedi ve mutfaktan çıktı. Annem saçımı sevdiğinde ona baktım.
"Dün haberlerde gördü. Bir çocuk sınav stresinden dolayı intihar etmiş." Ardından yutkunup saçımdaki elini yanağıma indirdi.
"Hiç abartmıyorum, ödü koptu. Dün gece uyuyamadı. Aklında hep sen vardın. Böyle bir şey asla yapmayacağını düşünüyordu. İlk kez sana çok yüklenmiş olabileceğini düşündü."Şaşkınlıkla anneme baktım. Gülümsedi ve yanağımı sevmeye devam etti.
"Seni kaybetmekten çok korkuyor, Donghyuck. Hatta en çok seni kaybetmekten korkuyor. Onun dediği laflara aldırma. Ne olursa olsun bırakmaz seni. Eve bir erkek getirip sevgilim diye tanıştırsan bile."
![](https://img.wattpad.com/cover/276903503-288-k773692.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hearts don't break around here // markhyuck
Fanfiction"Bunu bitirmek istiyorum artık." dedim ağlayarak. Mark dehşetle bana baktı. "Başka birini sevmek, seni unutmak istiyorum." ________________________________ Lee Donghyuck platoniklikten vazgeçip birileriyle takılıyordu. Mark Lee ise bundan memnun de...