Aşağı uzandığında yatak odasının kapısı açıktı ve odayı biri işgal ediyormuş gibi görünüyordu; Dün gece yalnız değilse bu düşünce onu korkutmuş muydu?
Yatak odasının karşısındaki banyodan gelen yüksek bir ses duydu, süpürgesini sıkıca tuttu, kapı aç...
Bu dünyadaki en iyi ve en güzel şeyler görülemez, hatta duyulamaz, ancak kalp-Helen Keller ile hissedilmelidir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annesi telefonu kapattıktan sonra hala annesinin çığlıklarının kulağında çınladığını duyabiliyordu; bazen annesi o kadar çok olabilir ki,
'Peki ya onunla yalnız olsaydım? O ne yapacak? Ye beni? Tanrı!!'
Annesi Nedim'le yalnız olduğunu öğrenince kızdı,
' Bir genç kız ve genç bir erkek nasıl birlikte yalnız olabilir? Aralarında şeytan olabilir, Tanrı yasakladı, o zaman sahip olduğu en değerli şeyi kaybedecek!!'
Annesi öyle demedi, ama aynı anlamda bir şey, Annesi uzun süre bakire olmadığını bilse, onu kaybeder miydi?!'
Ceren bu düşünceye güldü:
'Bekaret ve saygılı bir kız olmanın nesi var? Yok canım ? bir kızlık zarı! Peki senin saflığını ve geçerliliğini ölçebilecek ince, etli bir doku olan kızlık zarı nedir?' İnce ve esnek olabilir, çok kalın olabilir veya kızdan kıza hiç olmayabilir; lütfen, bir kadını kendi bedeninden kafese sokmak toplum ve erkekler tarafından yapılmıştır, 'Allah aşkına! siktir et onları, siktir et toplumu. Bu onun vücudu; hatta isterse Birleşmiş ulusa bağışlayabilir mi?!'
Ama annesi hala eski bir geleneğe ve düşünceye bağlıydı ve şaşırtıcı bir şekilde o bir şehir kızıydı! Büyükannesi tüm bu saçmalıklara inanmayan bir köylüyken.
Büyükannesi, düğün gecesi babasına hamile olduğunu, evlenmeden önce dedesiyle aktif olduğunu, babaannesinin bahanesi, sıkılmış omuzları ve uzun bıyıkları ile dedesine karşı koyamadığıydı.
"Umarım büyük annen beni duymamıştır, yoksa şimdi kendi mezarında yuvarlanır Allah Yasak!" Ceren ölene kadar güldü ama bu sırrı kimse bilmiyor, Ceren'in babası bile. Büyükannesinin sır sahibiydi.
Annesiyle hala telefondayken, büyükannesinin arkadan ona izin verme, yoksa onun için hiçbir umut olmadığı için asla evlenmeyeceğini söylediğini duydu!
Sonra annesi, Büyükannesine dedi ki; Cenk'in küçük kardeşi Nedim, büyükannesi korkmaması gerektiğini çünkü Nedim'in Ceren'in cesaretinden nefret ettiğini, bu yüzden aralarında bir şey olmasına imkan olmadığını söyledi.
'Büyükanne bile birbirimizden nefret ettiğimizi biliyor!!'
Bunun üzerine babası, Nedim'in yanında olmasının daha iyi olacağı konusunda annesine güvence verdi; tenha bir yer ve yanında bir erkek var ve bölgenin en iyisi olduğunu ve Nedim'e şükretmeleri gerektiğini biliyor, iyi bir çocuk ve ona güveniyor.
'Babam onu ne zaman tanıdı?',
Sonunda annesi sakinleşti ve telefonu kapattı, ama bir erkekle kavga etmemesi konusunda onu uyardı ve kibar olmalı çünkü evlerinde kalmasına izin veriyorlar.
