Aşağı uzandığında yatak odasının kapısı açıktı ve odayı biri işgal ediyormuş gibi görünüyordu; Dün gece yalnız değilse bu düşünce onu korkutmuş muydu?
Yatak odasının karşısındaki banyodan gelen yüksek bir ses duydu, süpürgesini sıkıca tuttu, kapı aç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nedim erken uyandı; donmuştu, dışarıda yoğun kar yağıyordu ve hava durumu haberlerinde birkaç gün içinde bir kar fırtınası olmasını bekliyorlardı; ev soğuk ve sessizdi, ısınmak için sıcak bir duş aldı ve siyah kazağını, gri eşofmanını ve çoraplarını giydi,
"Gün geçtikçe daha da soğuyor; buradaki ısıtma sistemini kontrol etmem gerekiyor," dedi kendi kendine.
Mutfağa girdiğinde boştu, kahve makinesinde kahve yoktu; kahve yaptı ve ofis yönüne baktı. Karanlıktı, perdeler kapalıydı ve kapı kısmen açıktı. Orada değildi.
'Nereye gitti?' Bu onun için alışılmadık bir durum" diye yemek alanını kontrol etti, bu yüzden dizüstü bilgisayarı kapandı.'Hmmm, belki hala uyuyordur?'
Sonra oturma odasına gitti, alçak bir ağlama ve inilti duydu, sonra onu gördü, pijaması ve büyük beden hırkası, kanepede cenin pozisyonunda kıvrılmış. "İyi misin?" biraz endişeli bir şekilde sordu; kedisi başının yanında uyuyordu.
"Sence iyi miyim? Burada ölüyorum," diye daha çok sızlanıyor. Geldi ve ona bakarak önünde durdu; saçları yüzündeydi ve çok acı çekiyormuş gibi görünüyordu.
"adetin geldi mi?" O sordu.
Başını iki yana salladı ve ona şaşkınca baktı. "Nasıl bildin?"
Nedim ona 'Şaka mı yapıyor' der gibi kaşını kaldırdı.
Ceren daha çok inleyerek başını eğdi." Öleceğim" diye haykırdı. kramplar her dakika daha da kötüleşiyordu.'
"Kimse regl olduğu için ölmez."
"Ama acıdan öleceğim" Daha çok ağladı.
Gözlerini devirdi." Biraz ağrı kesici al," diye yüzünü yastıklara sakladı.
"Yapamam; duracak, sonra daha çok acıtacak," diye içini çekti ve mutfağa gitti, kendine kahve doldurdu, sonra bir fincan daha aldı. 5 dakika sonra geldi.
"Al bunu," dedi ona bir fincan; saçlarının altından ona baktı.
"Bu ne ?" elindeki dumanı tüten bardağa baktı.
"Zencefil çayı; ağrıyı ve kan akışını giderir" diyerek oturdu ve aldı.
"Bütün bunları nereden biliyorsun?" Nedim başını salladı.
"Sana bir kız kardeşim olduğunu söyledim, adetin ne kadar sürüyor ve ağrın ne kadar sürüyor?" bir yudum aldı; vücudunu hemen ısıttı.
Ceren varlığına şükretti." 4 gün. Çoğunlukla ilk iki gün. Damla için mi yapıyorsun bunu?" saçlarını yüzünden çekip kanepeye daha çok uyum sağladı.
"Evet," onun karşı tarafına oturdu.
"Kıç kardeşim neden bunların hiçbirini yapmıyor? İki ablası varken" diyerek çayını içmeye devam etti.
