Aşağı uzandığında yatak odasının kapısı açıktı ve odayı biri işgal ediyormuş gibi görünüyordu; Dün gece yalnız değilse bu düşünce onu korkutmuş muydu?
Yatak odasının karşısındaki banyodan gelen yüksek bir ses duydu, süpürgesini sıkıca tuttu, kapı aç...
"Bu son ve söz verdiğim gibi ona ulaştığım için çok mutluyum! Bu bölüm +18 olarak derecelendirilmiştir ve duygu, tutku ve arzuyla doludur. Hepinizin bildiği gibi, her iki karakter de bu alanda uzmandır. Benim Jeren'im masum veya deneyimsiz bir kız değil; aksine, cinsel ihtiyaçlarından ve tatmininden sorumlu olan kendine güvenen bir kadındır. Partnerini nasıl memnun edeceğini tam olarak bilir.
Nedim de kadınların arzularını çok iyi bilen bir adamdır. Şimdi, Jeren ile aralarındaki sevişme gerçekten inanılmaz. Keyfini çıkarın!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra daha fazlasını söylemedi ama gözleri ona her şeyi anlatıyordu. Tek bir akıcı hareketle aralarındaki boşluğu kapattı ve dudaklarını kendi dudaklarıyla yakaladı. Dudakları buluştuğu anda, sanki bir baraj yıkılmış gibiydi. Öpücüğü yumuşak ya da yavaş değildi; acil, çaresiz ve aylardır biriken özlemle doluydu. Dudakları sıkıca onun dudaklarına bastırdı, sıcak ve hafif sert, tüm vücudunda titremelere yol açtı. Bunun yoğunluğu dizlerini zayıflattı.
Jeren ağzına doğru soluk soluğa kaldı, nefesi onunkiyle karışırken, dili dışarı fırladı, dudaklarına hafifçe sürtündü, içeri girmeye çalıştı. Dudaklarını içgüdüsel olarak ayırdı, içeri girmesine izin verdi ve dilleri buluştuğu anda, yumuşak bir inleme sesi kaçtı, hatta kendisini bile şaşırttı. Onun tadı sarhoş ediciydi; tanıdık ama yeni, başını döndüren bir sıcaklık ve arzu karışımı.
Kalbi çılgınca çarpıyordu, onu saran duygu dalgasıyla bunalmıştı. Ona tutundu, eğer bırakırsa kırılgan anın paramparça olacağından ve onu bir kez daha boş bırakacağından korkuyordu.
Nedim boğazından alçak bir inleme sesi çıkardı, dili kasıtlı, kışkırtıcı hareketlerle onun dilini okşarken ses aralarında titreşiyordu. Öpücük derinleşti, daha ateşli hale geldi, dilleri kalp atışlarını artıran söylenmemiş bir ritimle dans ediyordu. Elleri belini daha sıkı kavradı, onu kendisine doğru çekti, vücudu o kadar yakın bastırılmıştı ki teninden yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu. Onun özlediği şey buydu—o.
Dudakları, vücudu, gözleri, teninin yumuşaklığı, kahkaha sesi, konuşma biçimleri, birbirlerini anlama biçimleri—onunla ilgili her şey. Düşüyormuş gibi hissetti, kendini onda kaybediyordu, duramıyordu ya da durmak bile istemiyordu.
Jeren'in elleri saçlarında yumruk olmuştu, yoğunluğuna uyum sağlarken hafifçe çekiştiriyordu, dudakları senkronize bir şekilde hareket ediyor, geçen her saniye daha da çılgına dönüyordu. Nefesi onun ağzına değdiğinde sıcaktı, zorlu nefes alışlarının sesi ve öpüşmelerinin yumuşak, ıslak sesleri odayı dolduruyordu. Vücudundaki her sinir ateş gibiydi, dokunuşuna, dudaklarının onunkini okşama biçimine, dilinin ağzını keşfetme biçimine, sanki onu yeniden ezberliyormuş gibi tepki veriyordu.
Öpüşmeleri dağınık, vahşi ve ham duygularla doluydu. Vücudundaki gerginliği hissedebiliyordu, parmaklarının kalçalarına sanki bırakmaktan korkuyormuş gibi saplanmasını. Ellerinin dolaştığı yerlerde teni karıncalanıyordu, içinden zevk dalgaları geçiyordu. Etraflarındaki dünya silindi, sadece dudaklarının onunkindeki hissi, onun tadı, damarlarında dolaşan tutku ve rahatlamanın sarhoş edici karışımı kaldı.
