Aşağı uzandığında yatak odasının kapısı açıktı ve odayı biri işgal ediyormuş gibi görünüyordu; Dün gece yalnız değilse bu düşünce onu korkutmuş muydu?
Yatak odasının karşısındaki banyodan gelen yüksek bir ses duydu, süpürgesini sıkıca tuttu, kapı aç...
Selam! Arkadaşlar bu bölüm duygusal olarak daha ağırdır. Nedim'in ailesi Ceren gibi eğlenceli ve normal değildir. Bölümleri baştan sona okuduğunuz gibi, daha fazla paketi ve sorunu var. Nedim ile babasının ilişkisini ve annesinin ilişkisini anlamaya odaklanacak ve farkı görecekti. Ve Cenk'in annesiyle ilişkisi nasıl gelişti?
Ayrıca Şeniz'i anlamak için de Şeniz'i çok seviyorum. Nedim bir numara, sonra Ceren ve Şeniz olduğu için Zalim İstanbul'da en sevdiğim karakterlerden biri. O yüzden lütfen burada onun karakteri hakkında yorum yapacaksanız, yorumunuzu diziye değil benim hikayeme göre yapın ya da sessiz olun.
PC: Yoğun Franch aksanıyla Çello okuyun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah dokuzda elinde piknik sepetiyle mutfakta yaşlı kadınla birlikte duran Nedim'e Nurten, "Peynirli börek, gözleme, salata ve bazı atıştırmalıklar, matarada ve sepette kırmızı çay var" dedi. sabah.
"Teşekkürler, Nourtan abla," diye gülümsedi.
"Hepsi bu mu küçük prens?" Nurten sordu. Ona her zaman evcil hayvanının adıyla hitap ederdi.
"Evet, sensiz ne yapabilirim? Norton," yaşlı kadının başını öpüyor. Hepsini o büyüttü ve üç kardeşin kalbinde özel bir yeri var.
Ona gülümsedi. "Gitmeden önce bir şeyler ye."
"Gerek yok abla, yolda çelloyla yerim."
"Bu kızdan gerçekten hoşlanıyorum. O senin için mükemmel," dedi fısıldayarak.
Nedim güldü. "Ama ben onun için mükemmel değilim"
"Öylesin. Senin gibi bir çocuğu kim reddeder ki? O deli olur!" dedi şaşkınlıkla; Nedim, üçünün en tatlısı ve sevecen olanıydı. Annesine iyi ve kız kardeşine bir arkadaş. O ve Cenk asla göz göze gelmediler, ama şimdi aralarında işler daha iyiye doğru değişti.
Sadece Agah ve Nedim'in ilişkisi hep çatlak kaldı; Nedim'in çocukken bile yaptığı hiçbir şeyi onaylamamıştır.
Daha çok kıkırdadı, "Çok, abla, çok" ve son reddedilişini hatırladı. İçini çekti ve sepeti mutfaktan çıkardı; diğer eşyaları oturma odasındaydı. Nedim, bugün yoğun programını düşünerek sırt çantasına kameralarını aldı; Babasının aşağı indiğini fark etmeden uzun bir yolculuk yapacaktı.
"Bugün çok erken mi?" Agah, küçük oğlunun dikkatini çekerek, Cenk reform müdahalesinden sonra aralarında kavgayı bırakmaları ve iyi geçinmeleri için bir ateşkes dönemi olduğunu söyledi.
"Evet, Çello ile İzmir'e gidiyorum," dedi Nedim, başını kaldırmadan sessizce.
Agah bir süre oğluna bakarak "Anlıyorum" demek istedi ve sonunda sadece bunu söyledi. Gazetesini aldı ve sabah kahvesini içerek yemek masasına oturdu.
