10.BÖLÜM

5.1K 193 20
                                    

KALBİM SENİNLE 10.BÖLÜM

“ Senden bir çocuk istemiyorum Christian. Hatta senden hiç bir şey istemiyorum. Aslında biraz düşündümde istiyorum. İkimizde birbirimizin hayatından çıkabiliriz ha nasıl fikir? Bana sorarsan şu ana kadar öne sürdüğüm en mantıklı fikirlerden biri.”

Christian gözlerini kısarak ona baktı. Sanki teklifini düşünüyor gibiydi. Cassandra buna sevinse de içten içe bir rahatsızlık hissetti. Onun hayatından tamamen çıkacağı düşüncesi az da olsa canını acıtmıştı.

“Buna izin veremem. Tamam sana çok kötü bir koca olmuş olabilirim. Bundan sonrada değişebileceğimi düşünmüyorum. Ama en azından bazı yanlışlarımı düzeltmeme izin ver. Bana sadece bir veliaht ver. Ondan sonra sana krallıktaki en önemli insanların bile sahip olamayacağı bir ihtişam sunarım.”

Cassandra savaşı kaybetmiş komutan edasıyla başını eğdi. Neden bu adam ona her seferinde karşı geliyordu. Bir kez olsun söylediği bir şeyi kabul etseydi ne olurdu ?

“Yapamam” diye mırıldandı.

Christian yine sert haline bürünerek kararlı bir şekilde Cassandra’ya baktı.

“Burda senin isteklerin değil benimkiler önemli. Sana daha önceden de söylemiştim Cassandra. Ben ne istersem o olur. Benim dışımda kimsenin istekleri önemli değildir.”

Bu sözlerin üzerine Cassandra tekrardan sinirlendi. Böyle bir adamla evlendiği için her gün Tanrı’ya lanet ediyordu. Nede olsa onu görmezden gelen bir Tanrı’ya sevgi duyacak kadar saf biri değildi.

“Neden bir kez olsun benim fikrimi ya da isteklerimi önemsemiyorsun ? Senin için o kadar mı değersizim ? “ diye sordu. Aslında Christian için fazlasıyla önemsiz biri olduğunu biliyordu. Yine de bunu ondan duymak istiyordu. Tabi duymak istediği şey düşündüklerinin tam aksiydi.

Christian oturduğu yerden kalkarak ona yaklaştı. Cassandra onun attığı her adımda heyecan bütün bedenini esir alırken derin derin nefesler aldı. Terlemiş avuç içlerini  eteğine silerken seslice yutkundu. Sakinliğini korumak onu her ne kadar zorlasa da metanetli davranmaya devam ederek hiç bir şekilde kendini ele vermiyordu.

Christian ellerini Cassandra’nın omuzlarına yerleştirdikten sonra kulağına doğru eğildi. Cassandra onun sıcak nefesini boynunda hissederken kendinden geçti. Ellerinin sıcaklığı bütün vücudunu sarıp sarmalarken otokontrolünü hala kaybetmemiş olması onun için büyük bir başarıydı.

“Üzülmek istemiyorsan bana böyle sorular sorma Cassandra.” Diye fısıldadı kulağına.

Cassandra yutkunduktan sonra cevap vermek için ağzını açtı fakat hemen ardından vazgeçti.

Evet Christian hayatında ilk kez bir konuda hiç olmadığı kadar haklıydı. Üzülmek istemiyorsa ona bu tarz sorular sormamalıydı. Artık Christian’ı eskisi kadar sevmiyor olabilirdi ama  bunu kendine itiraf etmekte her ne kadar zorlansada ona karşıda kayıtsız değildi. Sadece yakınlığı onu fazlasıyla heyecanlandırıyor kendini daldan dala atlayan bir kuş gibi hissediyordu.

“Peki üzülmek istemiyorsam size ne tarz sorular sormalıyım lordum?” diyerek onunla tehlikeli bir oyuna girişti. Biraz daha şansını zorlamak istiyordu. Christian’ın onu yeniden sinir etmesini beklerken aldığı cevap tamda düşüncelerini destekler nitelikteydi.

“Bana soru sormazsan  üzülmek zorunda kalmazsın Cassandra.”

“Sen hayatımda tanıdığım en çekilmez ve nefret edilesi insansın.” Diyerek bütün kinini kustu Christian’ın ona aldırmayacağını bile bile.

KALBİM SENİNLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin