Herkese merhaba yazım hatıları için şimdiden özür dilerim bazen bir harf klavyede yanlış çıkıyor. Bu nedenle biraz üzgünüm ama neyse bölümümüze geçelim. Çok beklemeden bol yorum yapın lütfen
***Amine o gece uyuyamamıştı hem korkudan hem huzursuzluğundan hem sabah bir adamla Allah katında karı koca olacağını bilmesi onu uyutmuyordu.
Akın'ın her şeyi bilmesi gerektiğini düşündü ama telefonu yoktu yanında. Emir uyuyordu onun telefonunu almayı düşündü telefonu eline aldı açmaya çalışırken şifre olduğunu gördü. Zaten uyuyamadığı için aşağı inmeyi düşündü. Telefonu yerine koydu telefonu ve kapıya doğru yürüdü. Kapyı açıp yavaşça koridorda yürüyüp merdivenlerden aşağı indi. Eymen uyumadığı için Hanife salonda oturuyordu. Hanife ile Amine göz geze geldi. Hanife karşısındaki koltuğu işaret etti gözleriyle. Amine karşıdaki koltuğa oturdu
"Amine Murat bu gece sakindi ama yarın bir öfke bombası olacak eğer seni kıracak bir şey söylerse şimdiden özür dilerim"
"Biliyorum yaptığımız şey affedilir değil ne söyleseniz halısınız"
Amine'de kendini bu yalana çok kaptırmıştı. Emir'in bu gece söylediği yalanlarla bağlantılı yalanlar söyleyebiliyordu. Amine bu küçük beyin adını merak ediyordu ve sormaya fırsat bulamamıştı
"Maşallah ismi ne küçük beyin?"
"Eymen Hasan ama sadece Eymen diyoruz"
"Anladım size nasıl hitap etmeliyim"
"Yaşın kaç?"
"23"
"Hanife abla diyebilirsin"
"Tamam Hanife abla. Senden bir ricam olacak"
"Yapabileceğim bir şeyse seve seve yaparım buyur"
"Ya ben bir ablamı arasam korkudan ölmüştür o"
"Tamam dur ben sana benim telefonu getireyim odadan sen o arada Eymen'e göz kulak ol"
"Tamam Hanife abla teşekkür ederim"
Amine ablasını arayacağını söyledi ama asıl niyeti Akın'ı arayıp hamile olduğunu onun bebeğini taşıdığını söylemekti. Eymen derdini anlatabilecek kadar konuşabiliyordu Amine ona sorular soruyor ama Eymen utangaç davranıyordu ne de olsa Eymen 2 yaşındaki bir bebekti. Hanife'nin sesi duyuldu.
"Buyur canım"
"Abla ben yukarda konuşsam sana ayıp olur mu?"
"Yok ne ayıbı sen git rahat rahat konuş"
Amine yukarıya doğru hızla çıktı tuvalette girip klozet kapağını kapatıp üstüne oturdu. Rehber e girip Akın'ın numarasını çevirdi. Telefon 3 kere çaldıktan sonra açıldı.
"Kiminle görüşüyorum"
"Alo Akın benim Amine"
"Amine neredesin sen haftalardır"
"Akın dinle beni hamileyim"
"Ne?"
"Duydun işte hamileyim senin çocuğunu taşıyorum"
"Banane hamileysen sen hanilesin ben mi hamileyim"
"Akın sen ne saçmalıyorsun hamileyim diyorum senin bebeğini taşıyorum diyorum beni anlamıyor musun?"
"Asıl sen beni anlamıyor musun? Benim umrumda bile değilsin ben amacıma ulaştım senden zevkimi aldım. Bundan sonra umrumda değilsin"
Amine tekefonu kapattı gözyaşlarına boğuldu bir yandan da öfkesinden kuduruyordu Akın'ın gerçek niyetini kullanmak onun için ağır olmuştu. Ama her şeyin farkına varmıştı. Elini yüzünü yıkadı kendini toparladı telefonu eline alıp aşağı indi. Hanife onu gülen be meraklı gözlerle bekliyordu.