22. Bölüm "Siyah Ve Beyaz"

61 2 0
                                    

Herkese merhaba 😃

Umarım iyisinizdir umarım neşeniz yerindedir.

Bölüm şarkısı Burcu Güneş'in "Gül Kokusu"

Keyifli okumalar
***
Emir yine sabahın ilk ışıklarıyla evden çıkmış iş aramaya başlamıştı. Emir ordan oraya koşarken telefonu çaldı arayan Mehmet'ti. Mehmet neredeyse iki gündür Emir'i arıyordu Emir ise Hanife'ye olan öfkesi nedeniyle Mehmet'in Murat'ın ve Bahar'ın telefonlarını ısrarla açmıyordu. Ama en sonunda dayanamadı iki günün sonunda Mehmet'in telefonunu açtı.

"Efendim Mehmet"

"Oğlum sen nerdesin ya... iki gündür sizi arıyoruz"

"Niye"

"Olanları öğrendik çok üzüldük Murat ve Hanife konağa geri döndü bize gelin"

"Mehmet ben aslında giderim artık bende gurur murur kalmadı ama ne sizin evinizde ne de o konakta ne benim çocuğuma ne de karıma huzur yok"

"Peki nerdesiniz"

"Mehmet bu güne kadar yapmış olduğun her şey iöin teşekkür ederim ama artık kendim başarmak istiyorum"

Emir, Mehmet'in cevabını beklemeden tekefonu Mehmet'in yüzüne kapattı. Gerçekten Emir ilk defa bir amaç uğruna bu kadar sıkı bir şekilde çalışıyordu. Emir en sonunda bir hastanede temizlik görevlisi olarak iş buldu. Yarın işe başlayacaktı. Askeri ücret alacaktı ama bu bile yeterliydi. İş anlaşması yaptıktan sonra mahkemeye soyismini değiştirmek için başvuru yaptı. Mehmet'in zorla anahtarını vermiş olduğu Toros'a bindi. Mehmet Emir'in yardım istemediğini biliyordu ama en azından kullanmadığı Toros'u kıllanmaya ikna etmişti.

Emir Toros'a bindi iş görüşmesine gittiği için takmış olduğu kravatı arka koltuğa fırlattı. Camları açtı yolda giderken içeri giren havayla saçları dağıldı. Derin bir nefes aldı. Radyo'dan Burcu Güneş'in "Gül Kokusu" şarkısı çalıyordu.

"Sen sevmeye yeltenmemişsin çocuk
Belki de kendine güvenmemişsin
Gönlün kurak yaşlarla büyümemişsin çocuk
Nefes almak yeter sanma yaşamayı öğrenmemişsin

Denedim deenedim diyorsun anlamıyorsun
Her sevginin sonu acı çekmek mi sanıyorsun
Sevenler gerçekten gider mi?
Gitmekle sevgi biter mi?
Gönül gül gibidir dikenler, gönül deler mi?

Gül kokusu kalır sana dokunanın elinde,
Sanma ki kalp yaşar yalanların himayesinde
Zulümler diken olur hercai hevesinde
Unutma dikenin güzelliği yanlız gül sayesinde..."

Emir şarkıyı kendi kendine mırıldanıyordu. En sonunda sesli bir şekilde kendisiyle konuştu.

"Unutma Emir şarkıdada dediği gibi Dikenin güzelliği gül sayesinde"

Bir insanı güzel yapan şey kusurlarıydı belki de zaten bizi güzel yapan şey bizde olmayan değil midir? Herkes beyaz olsa beyazın bir değeri kalır mıydı? Herkes siyah olsa siyahın bir değeri kalır mıydı? Zaten beyaz'ı en güzel gösteren renk siyah değil midir?

Emir markete girdi. Çok fazla parası yoktu ama evdede hiç bir şey yoktu. Yiğit Ege için bebek bezi aldı. Onun dışında Mercimek, makarna, yarım kilo havuç, yarım kilo patates, bir kilo soğan, yumurta  aldı. Aldıklarının ücretini ödedikten sonra evin yolunu tuttu. Amine onu kapıda karşıladı. Elindeki poşetleri aldı.

"Kahvaltı tarzı bir şeyler hazırlayacağım"

"Olur kafana göre takıl"

Amine ocakları olmadığı için her şeyi yanan sobanın üstünde pişiriyordu. Sobanın üstüne çay koydu. Yumurta yapmaya karar vermişti. Zaten şuan en hızlı yapabileceği şey buydu.

Amine yemek hazırlarken Emir, Yiğit Ege'yi ayağında sallıyordu. Emir, Yiğit Ege'yi bir yandan sallıyor bir yandanda masal anlatıyordu. Amine'de Emir'in anlattığı masalı köşeye oturup dinlemeye başladı.

"Zamanın birinde küçük bir köyde bir kız varmış. Bu kıza köydeki herkes elif kız dermiş bu elif kız çok yardımsevermiş herkese yardım edermiş bir o kadarda merhametliymiş. Günlerden bir gün elif kız kış vakti sabah erkenden uyanmış. Eli ayağı buz kesmiş. Isınmak için sobayı yakmak istemiş ama sobayı yakmak için  hiç odun kalmamış. Bu nedenle babası uyanmadan dışarı çıkıp odun toplamaya gitmeye karar vermiş. Dışarı çıkmış ormanın derinliklerine kadar inmiş en sonunda yorgun düşmüş ve bir ağacın dibine oturmuş ağacın yaprakları o kadar uzun ve büyükmüş ki elif kızı rüzgardan korumuş. Elif kız bir süre sona ağacın dibinde uyuya kalmış o sırada elif kızın daha önceden yardım ettiği bir at çıkagelmiş at kendi kendine aaaa bu bana yardım eden elif kız değilmi? Demiş at elif kızı sırtına almış yelelerinide üşümemesi için üstüne örtmüş at elif kızı uyandırmadan eve götürmüş. Uyandığında elif kız gözlerine inanamamış evinde yatağındaymış bu yaşadıklarını rüya sanmıştı... İşte böyle Yiğit Ege at vefa borcunu elif kıza böyle ödemiş."

Emir bu hikayeyi anlatana kadar yemeği yemişlerdi. Amine, Emir'e dönüp

"Mustafa Emir seni çok seviyorum"

"Genelde sevilen bir insanım"

Amine sesli bir şekilde nefes aldı.

"Bana bak Mustafa Emir kafanı kırarım senin"

"Tamam hayatım eğer birisi kafamı kıracaksa bu sen olmalısın zaten. Ne zaman kırıyorsun kafamı?"

Amine derin bşr nefes daha aldı. Emir ise Yiğit Ege'yi beşiğine yatırdı. Emir tekrardan yere oturunca Amine, Emir'in yanına yattı başını Emir'in dizine koydu. Emir bu gün Toros'ta dinlediği Burcu Güneş'in "Gül Kokusu" şarkısını Amine'ye de mırıldandı.

"Denedim denedim diyorsun anlamıyorsun
Her sevginin sonu acı çekmek mi sanıyorsun
Sevenler gerçekten gider mi?
Gitmekle sevgi bitermi?
Gönül gül gibidir dikenler gönül deler mi?"

Amine, Emir'in mırıldandığı şarkıyı dinlemiş ve son cümlesini tekrar etmişti.

"Gönül gül gibidir dikenler gönül deler mi?"

Bu sorunun bir cevabı yoktu belkide vardı...
***
Bu bölümde biraz günlük yaşantılarını yazdım.

Bu aralar gerçekten yazamıyorum hem okul hem sınav hemde yeni ameliyatlıyım henüz tam olarak iyileşmedim.

Bölüm sonu yorumlarınızı bekliyorum.

kendinize iyi bakın ceylanlar 🦌 🙋🏻‍♀️

Amine Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin