Herkese merhaba 😃
Bol bol yorum yapmayı ve küçük yıldıza basmayı unutmayın.
***
Amine sabaha kadar uyuyamıştı. Emir'de uyuyamamıştı Hanife ile Murat eve dönmüş ama onlarda uyuyamamamıştı. Amine bunu nasıl yapardı? Murat ve Emir Nuriye halaya olan öfkelerine yenik düşmelerinden korkuyordu Hanife ile Amine. Amine her şeyi söylediğime pişmandı. Evin huzurunu bozacaktı. Murat öfkeli bir şekilde konağa giriş yaptı bağırıp çağırıyordu."Hala nerdesin? Çabuk buraya gel"
Nuriye hala korkmuştu sesi evi inletiyordu. Eymen babasının öfkesinden korkup ağlamaya başlamıştı. Nuriye hala apar topar aşağı indi.
"Ne oldu oğlum ne bu bağrı çağrış evi başımıza yıkacaksın"
"Hala sen Amine'ye ne dedin? Senin yüzünden kızcağız ne hale geldi. Kaç yaşında kadınsın utanmadın mı?"
Murat öfke kusuyordu. Nuriye hala da hiç bir suçu üstüne almıyordu
"Ben ne yapmışım? kız kendi canına kendisi kıymış oğlum"
"Hala masum kadın rolünü oynama burada tek bir suçlu var o da sensin ne yaptığını biliyorum neler söylediğini. Söylediğin bu sözler yanına kar mı kalacak sanıyordun?"
Nuriye hala böyle olacağını düşünmemişti yeğenlerinin ve Hanife'nin gözünden düşmüştü. Nuriye hala Amine'ye öfkeliydi. Murat öfkeyle bağırmaya devam etti.
"Hemen şuan eşyalarını topluyorsun uçak biletini çoktan aldım birazdan taksi çağıracağım seni havaalanına bırakacak"
Nuriye hala eşyalarını toplamak için odasına çıktı.
Murat Hanife'nin kucağında ağlayan oğlu Eymen'i kucağına aldı. Saçlarını okşadı anlından öptü.
"Korkma Eymen Hasan'ım korkma yavrum"
Murat bir kolunda Eymen'i taşırken öbür eline telefonu alıp taksiyi çağırdı. Nuriye hala elinde babulu ile merdivenlerden iniyordu.
"Terbiyesiz bu hareketini asla unutmayacağım Murat"
"Emin ol bende senin bu çirkin hareketini unutmayacağım taksi kapıda parasını ödedim"
Nuriye hala kapıdan dışarı çıkıp taksiye bindi. Murat biraz sakinleşmişti. Emir'i arayıp haber verdi.
"Emir halam bu gece evine dönüyor"
Emir'in öfkeli olduğu sesinden belliydi
"Tamam abi bizde taburcu olacağız eve geleceğiz abi size zahmet dağınıklığı toplar mısınız yerdeki kan birikintileri felan kötü olur şimdi eve gelince"
"Haklısın biz Hanife ile halkederiz hadi görüşürüz kendinize ve yeğenime iyi bakın. Lan bu arada bir çocuğun cinsiyetini öğrenemediz ya"
"Erkek oğlumuz olacak"
"Ya belliydi de neden daha önce söylemediniz? Çok sevindim hayırlı olsun"
"Sağol abi bizde daha geçen sabah öğrendik ama biliyorsun olanları kafa mı kaldı"
"Haklısın hadi görüşürüz Allaha emanet olun"
"Sizde"
Hanife ile Murat Eymen'i uyuttuktan sonra evi toplamaya başladılar yerdeki kan birikintilerini sildiler 1,5 saat içinde ev eski haline dönmüştü.
Sabah olduğunda Amine ile Emir hastaneden çıktılar doktor onları dikkat etmeleri konusunda akşamdan uyardı. Evrakları imzalayıp hastaneden çıkış yaptılar. Emir Amine'yi kucaklamıştı bu Amine'yi açıkçası çok utandırmıştı.
"Emir ne yapıyorsun? Yürürüm ben arabaya kadar"
"Olmaz"
Emir Amine'nin tüm ısrarlarına rağmen onu arabaya kadar kucağında taşımıştı. Arabaya binip konağa doğru yol aldılar. Yolda ilerlerken.
"Çabuk dur"
"Ne? Ne oldu bebeğe mi bir şey oldu"
Amine suçlu bir şekilde Emir'in suratına bön bön baktı
"Karpuz"
"Ne karpuzu"
"Ben galiba aşeriyorum Emir. Bana karpuz alır mısın"
"Tamam olur nerde gördün yol kenarında felan bir arabada mı satıyorlardı"
"Hayır bir anda gözümde canlandı"
"Tamam ben söz sana en güzel karpuzu bulacağım"
Amine başını salladı biraz mahçup olmuştu biraz da utanmıştı. Emir Amine'nin utandığını anlamıştı. Bir şeyler anlatıyordu
"Biliyor musun? Annemde abime hamileyken karpuz aşermiş"
Kendi kendine öz eleştiri yapmıştı Emir niye kızcağıza böyle şeyler anlatıyordu ki? Hayır bunları anlatmadında sorun yoktu ama anlatmanında bir manası yoktu.
"Şey... yanlış anlama öyle laf olsun diye dediydim"
"Yok ne kusuru ne güzel işte sohbet ediyoruz"
***
Kusura bakmayın bu bölüm diğerlerine göre kısaydı bakalım gelecek bölümlerde neker olacak kendinize iyi bakın