Herkese merhaba 😃
bu bölümün diğerlerinden biraz daha farklı olacağını söyleyebilirim
Ama şunu söylemeliyimki bu bölümü büyük bir üzüntüyle yazıyorum. Ben Müge Anlı'nın programını takip ediyorum. Ben bu bölümü yazarken günlerdir kayıp olan yörük kızı küçük Müslüme'nin ölüm haberi geldi. Üzüntümü tarif edemiyorum. Rabbim mekanını cennet eylesin. Nurlar içinde yat Müslüme...
Bu bölümü meleklere ithafen yazıyorum Müslüme, Leyla, Eylül, İkranur, Irmak, Senanur ve aklıma gelmeyen diğer melekler için...
İyi okumalar.
***
23. Bölüm "Nerede Benim Kuzum?"
(Bir ay sonra)Hayat artık biraz daha sakindi. Mehmet ve Bahar sürekli arayıp nasıl olduklarını bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını soruyordu. Murat aramak istiyordu ama Hanife'de Amine'ye söylediği sözler nedeniyle utancından kardeşini arayamıyordu. Emir hastanede temizlik görevlisi olarak çalışıyordu. Amine ise Yiğit Ege ile evde geçiriyordu günlerini arada bir Şerife teyzeye gidiyordu bazen Şerife teyze onlara gidiyordu.
Amine çevresinde iyi insanlar biriktirmesi gerektiğini biliyordu. Hanife'yi de iyi olanlardan sanmıştı ama kendisini kandırmıştı. Artık insanlara karşı güven problemi yaşıyordu. Yiğit Ege neredeyse üç aylık olmuştu.
Emir işe gitmişti. Amine ise Yiğit Ege ile beraber markete pazara gidecekti. Amine, Yiğit Ege'yi Şerife teyzenin verdiği bebek arabasına bindirdi. Yanına bir miktar para aldı. Evden markete gitmek üzere ayrıldı. Amine bir yandan yolda yürüyor bir yandanda Yiğit Ege ile konuşuyordu.
"Oğlum gidelimde sana mamalar alalım"
Yiğit Ege boş boş Amine'nin suratına bakıyor yüzünü buruşturuyordu "Allah'ım ben buraya nasıl düştüm" der gibi bir yüz ifadesi vardı.
Amine marketten dönüşte manava uğradı.
"Selamın aleyküm Selçuk amca portakal'ın yarım kilosu kaç lira"
"Yarım kilosu 15 TL"
"Yok artık tarlasıyla berabermi satıyorsun"
"Hadi 12 TL olsun oda senin güzel hatrın için"
Amine sesli bir şekilde nefes verdi. Tam oradan ayrılacaktıki Yiğit Ege'nin bebek arabasında olmadığını farketti.
"Selçuk amca şakamı yapıyorsun"
"Yav Amine portakalın yarım kilosu 15 bir kilosu 30 TL"
"Onu demiyorum abi"
"Ne diyorsun"
"Yiğit Ege yok"
"Nasıl yok?"
"Basbaya yok şaka yapmıyorsun değilmi Selçuk amca korkuyorum"
Amine'nin yüreğine inecekti şuan düşündüğü tek şey bunun bir şaka olduğuydu.
"Kızım böyle şeylerin şakasımı olur"
Amine büyük bir çığlık atıp yere düştü. Nasıl olurdu nasıl kaybederdi el kadar bebeğini? Her şey yok olmuştu sesler insanlar her şey. Amine'nin kendine gelmesi biraz zaman almıştı. Kendine geldiğinde insanlar etrafına toplanmıştı. Amine zor bela çantasına uzanıp telefonunu çıkardı. Emir'i arayacaktı ama ona ne söyleyecekti? Derin bir nefes aldı Emir'i aradı telefon bir kaç kez çaldıktan sonra açıldı.
"Alo"
Amine, Emir'in sesini duyunca zar zor durdurabildiği göz yaşları tekrardan gözlerinde süzüldü titreyen sesiyle
