Kapı Komşum

30. Bölüm 《☆☆☆》Karavan

Yanımda sevdiğim adam pür dikkat araba kullanırken ben oturduğum koltuğun önündeki kısma dizlerimi dayamış,  elimdeki kaptan annemin bizim için koyduğu dolmalardan kocamın ağzına tıkmakla meşguldüm. Bütün gece o kadar çok yorulmuştum ki sabah tek lokma yemeye halim kalmamıştı. Tekin benden resmen onca ayın acısını çıkarırcasına saatlerce bedenimin üzerinden inmemişti. Şuan tüm kemiklerim yaşadığım yoğun seksin etkisi ile sızlasa da hiç şikayetim yoktu açıkçası. Çünkü en az onun kadar ben de özlemiştim sevdiğim adamı ve gece boyu bana yaptıkları hoşuma gitmişti. Tanrım adam resmen bir seks tanrısı gibiydi. Bedenimi benden iyi tanıyor ve resmen parmağımı oynatmaya halim yokken bile tek bir hareketi ile beni sanki kocaman bir ateş çukurunun içerisine çekiyordu.

Düşüncelerimin saptığı yön ile yerimde huzursuzca kıpırdandım. Şimdi bile üzerine atlamak geliyordu içimden. Kısa bir sürede bu kadar azgın bir kadın haline nasıl gelmiştim bir türlü anlayamıyordum.

"Ağrın mı var güzelim?" Tekin'in bu sorusu ile bakışlarımı ona çevirdim. Bakışları öyle merhamet doluydu ki içimde kabaran sevgi ile elimdeki dolmalardan bir tane daha attım ağzına. Evet her Türk kadını gibi ben de erkeğimi kendi ellerim ile beslemekten keyif alıyordum.

"Çok değil." Kısık çıkan sesim ile kocamın alaycı gülümsemesine sebep oldum. Tamam en az onun kadar ben de zevk alıyordum sevişmelerimizden ama böyle açıkça sorunca da utanmama engel olamıyordum.

"Çok hırpaladım seni değil mi?" Sesi oldukça duygusal çıkıyordu. Sanırım o da benim gibi yakın olduğumuzda kendine engel olamıyordu. "Özür dilerim küçüğüm. Gerçekten kendime engel olamadım. Söz konusu sen olduğunda arzudan gözüm dönüyor. İlk geceden o kadar üzerine gelmem hataydı." Ara ara bana baksa da tüm dikkati yolda olduğu için ne düşündüğünü bakışlarından net olarak göremiyordum ama sesinin tonu gerçekten mahçup çıkıyordu.

"Senin kadar ben de istedim Tekin. Özür dileyecek bir durum yok ki. Hem o kadar da yanmıyor canım. Sadece oturunca biraz ağrım oluyor. " Başımı çevirip benim gibi yorgun olan çehresini süzdüm. Onu öyle çok seviyordum ki sırf beni doya doya sevdiği için kendini suçlu hissetmesini istemiyordum.

"Bu gece dinlenmen için elimden geldiğince kendime hakim olmaya çalışacağım merak etme. Gideceğimiz yere bir gidelim, sonrasında biraz uyu istersen. Gözlerin kızarmış uykusuzluktan." Kendi de en az benim kadar uykusuz olduğu halde yine ilk beni düşünüyordu. Bütün gece pek uyumamıştık. Ufak tefek şekerlemeler dışında neredeyse sabah gün doğana kadar devam etmişti sevişmelerimiz. Tekin hayatıma girene kadar bu kadar azgın olduğumu bir an bile düşünmemiştim. Adam resmen dna'm ile oynamıştı. Daha onu ilk gördüğüm an içimdeki tuhaf hareketlenmelerin sebebini o zamanlar öfke olarak adlandırmış olsam da şimdi hiç bir zaman ona öfke duymadığımı anlıyordum. Tekin benim kadın olduğumu hissettiren tek adamdı. Bana bir bakışı bile içimin kasılmasına sebep oluyordu.

Sabahın erken saatinde uyuyamayacağımızı anlayınca önce Demet Ablaların kayınvalidesinin oturduğu Çankaya Yıldız'daki evlerine, Tekin'in eniştesinin arabasını bırakmaya gitmiştik. Sonra da annemlere uğrayıp kahvaltı yaptıktan sonra eşyalarımızı alıp yola koyulmuştuk. Henüz havalar tam ısınmadığı için deniz kenarında bir yere gitmek yerine ne zamandır görmek istediğim Bolu'daki YediGöller Tabiat Parkı'nda kamp yapmaya karar vermiştik birlikte. Ben Tekin ile birgün sohbet ederken oradan bahsedince o da ablasıgilin karavanını ayarlamıştı. Bu hayalimde tabi ki karavan da vardı. Karavan ile her istediğimiz yere gitme fikri nedense lüks otel odasına tıkılıp kalmaktan daha cazip geliyordu bana. Hem istediğimiz gibi rotamızı çizebilir hem de başbaşa kalmamız daha mümkün olurdu bana göre böyle. Öyle çok ayrı kalmıştım ki sevdiğim adamdan, her anımı kimse bizi rahatsız etmeden onunla geçirmek istiyordum. Tabi bizim bu fikrimiz bizimkileri de savaşa hazırlanıyormuşcasına harekete geçirdi. Annemler evde ne var ne yok hepsini yüklediler karavana. Düğün için yaptıkları yemekler Tekin'in süprizi ile yenilmediği için onlardan fazla fazla koydular. Karavanda küçük bir buzdolabı olduğu için çok fazla masraf yapmamak için ben de hiç itiraz etmemiştim doğrusu buna. Sonuçta ne alırsam kalacağımız dört beş gün için bizim için bir avantajdı.