18. Bölüm 《☆☆☆》 İhanet

13K 591 78
                                        

Ellerimi göğsümde birleştirmiş , üzerimde yağan lapa lapa kara aldırmadan inatçı nişanlımın çıkışını beklerken , aylardır onunla yaşadıklarım bir bir aklımdan geçiyordu. Dönüp onunla yaşadığım özel anlarıma baktığımda , iyi ki diyorum... İyi ki mahalleye taşınmış ve iyi ki onunla hayatımı birleştirme kararı almışım. Her çift gibi ufak tefek atışmalarımız olsa da , bugün her aynaya baktığımda gördüğüm adamdan memnunum.

Her ne kadar çalışmasından yana , aylar geçmesine rağmen uzlaşamasak da artık pes etmiş durumdayım. Çünkü ne benim ısrarlarım ne de onun inatçılığının bize kazandırdığı tek şey ayrı geçen zamanlardan başka bir şey değil.

Gerçi o uyuz patronuna karşı Zeliş bilmese de gizli bir tetikteyim ama şimdilik suskunluğumu koruyorum. Çünkü onun gözlerinde her hüzün gördüğümde , ben de onun gibi yara alıyorum.

Şuan için tek derdim. Abisinin düğününden sonra bizim düğünümüzün yaza kalması. Ben onunla her anımı birlikte geçirmek isterken , hayat şartlarının önümüze koyduğu duvarları aşamıyorum. Bana kalsa hemen nikahı basma taraftarı olsam da , kadınımı en güzel şekilde hayatıma almak için gün sayıyorum.

Abisinin düğününden sonra aileler bir araya gelmiş , bizim durumumuzu konuştuğunda tüm benliğimi saran umut ailesinin ısrarları sonucu darmaduman olduğunda , içimdeki hayal kırıklığını Zeliş'e yansıtmamaya çalışsam da malesef bu konuda başarısız olduğumu da biliyorum. Sanki öyle bir güç var ki bizi savurmak için bekleyen. Kendimi fırtınaya karşı sabırla dimdik durmaya çalışan bir yaprak gibi hissediyorum.

Üzerimdeki siyah kaşe montuma daha da sarınıp başımı kaldırdığımda , yeni yıla bembeyaz bir örtü ile girmenin keyfine yarım yamalak varıyorum. Çünkü ben onca planlamışken , babamın aylardır takındığı tavır yüzünden , nişanlımın ailesi ile yeni yılı kutlayamayacağım için üzgünüm.

Babamın bitmek bilmeyen ters halleri artık Mehmet Amcayı öyle bir noktaya getirmişti ki , bugün başka bir plan yaptıkları için onları suçlayamıyorum bile. Aylardır insanlara yaşattığı her şey benim de isyan etmemi engelliyor malesef. Çünkü bu konuda yerden göğe kadar haklı olduklarını biliyorum. En azından bir kaç saat de olsa nişanlım ile vakit geçireceğim için şükrediyorum.

O anda gülümseyerek bana gelen küçüğüme baktığımda , tüm olumsuzlukların yok olması ile hareketlenip ellerini iki yanında kaldırmış yağan karın keyfini tıpkı benim gibi başını kaldırarak karşılayan nişanlıma odakladım grilerimi. Bu haliyle öyle masum ve öyle içten gözüküyor ki , gülümsemeden edemedim. Ayağındaki çizmelerinin çıkardığı sesleri dinlemek bile bana melodi gibi gelirken , kollarımı açıp onu karşıladım.

"Mutlu yıllar sevgilim. " Küçün bedeni ile kendini kollarıma attığında artık alışkanlık haline gelen hareketimi sergiledim. Yüzümü boynuna dayayıp o güzel kokusunu içime çektiğimde , kıkırdaması ile en büyük ödülümü de almış oldum.

"Birlikte nice güzel yıllara küçüğüm. " Sevimli bir yüz ifadesi ile bana baktığında , onun bu hali ile hayat doldum. Her ne kadar birlikte yeni yıla girememenin huzursuzluğunu yaşasak da o anda sadece ikimizin keyfine vardım. Onunla bir aradayken tüm kötü düşüncelerin aklımdan silinmesi yine baş gösterdiğinde , yeniden onu kollarıma çektim. Bembeyaz kar taneleri üzerimize yağarken , tek düşündüğüm kollarımım arasında bana sımsıkı sarılan güzelim.

"Hadi üşüme gel. Araba az ileride. Millet çarşıya pazara akın etmiş. Yollar inanılmaz kalabalık. " Ben onun elini tuttuğumda , hızla diğer kolunu benim kolumun altına alınca sevgiyle bana dönen derin mavilerine baktım. Ağır adımlarla yüz metre ileride bir otoparka bıraktığım arabaya ilerlerken , gözlerim etrafta telaşla yürüyen ve geniş camlara sahip mağazaların süslü görüntülerine kaydı.

Kapı Komşum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin