BENİM KARANLIK SEVGİLİM 🔞

Aslan Dövmeli Kız

1 Ay Sonra

Saatimin alarmını duyunca mutlu oluyorum yaklaşık bir aydır. Her şey çok yolunda ve güzel geçiyor günlerim. İlaçlarımı almayı bıraktım ve tam olarak iyileştim artık. Ceyda'nın en zor zamanımda bana uzanan yardım eli içine düştüğüm bataktan çıkardı beni ve yeniden hayata döndürdü. Her sabah mutlu uyanıyor, duşumu alıyor, anneciğimin elleriyle hazırladığı kahvaltımı yapıyor, kedimiz Whisper'i doyurup onunla birazcık oynayıp işime gidiyorum...

Eski işimde hiç bu kadar mutlu olamamıştım, bazen sorguluyorum şu an iki misli fazla kazanıyorum acaba para mı mutlu ediyor diye, yok hayır, bunun parayla ilgisi yoktu, yani mutluluğum kağıt parçalarıyla ölçülemeyecek kadar kıymetliydi. Zaten üstüne para ver deseler vermeye hazırdım, o derece keyifli saatler geçiriyorduk Ceyda ile. Saat 08:30'dan akşam 17:00'a kadar birlikteyiz sevdiğim kadınla. Şu son bir ayda gördüm ki kız müthiş enerjik, yaşam dolu ve acayip hareketli bir insan, ayak uydurmakta zorlandım desem yeri gerçekten. Pilates eğitmenliği yapıyor malum sabah erkenden ders verdiği yere hemen sonrasında  o deniz börülcesini yiyip kokteylini içtiği mekânlara  gidiyoruz, ve tabii bazen kovulduğum yere de. Oradayken arabada bekliyorum genelde ya da arabanın önünde. Birkaç kere tesadüfen bu benim eski dallama patronumla karşılaştık hatta, bayağı kilo almış iyice semirmiş hayvan herif. Neyse devam edeyim. Ardından holdinge babasının yanına uğruyor orada da biraz kalıp çalıştıktan sonra öğle yemeğini yiyoruz birlikte, sonrasında dans kursuna gidiyoruz, bitti mi sanıyorsunuz nerde, biter mi, hatun yorulmak bilmiyor. Öğleden sonraları mutlaka haftanın her günü gönüllü çalıştığı işlere gidiyoruz, bu bazen Toplum Gönüllüleri vakfı oluyor, bazen Lösev, bazen de Tema Vakfı. Cuma günleri de öğleden sonra mutlaka değişik yerlerdeki yetiştirme yurtlarına hediyeler götürüp çocukları sevindiriyoruz. Gün içinde bu kadar koşuşturmanın arasında kaç kişiyle beraber olduğunu anlatsam inanmazsınız. Kalabalık bir ekibi var ve arabanın içinde sürekli bir telefon konuşması ya da konferans toplantısı yapıyor. Tam bir alışveriş çılgını, bazen kollarım kopuyor inanın kutuları taşımaktan ama dedim ya asla şikayetçi değilim, aksine çok mutluyum onunla olmaktan. 

Bazen onu dikkatle izliyorum, bu kadar hayat dolu bir insanın bana anlatılan kötü şeylerle alakasının olamayacağını bir kez daha anlıyorum. Kim der ki bu kız gizli bir örgüte üye olsun da, o örgütün emirlerini yerine getirsin de eski sevgililerini öldürsün falan filan, akıllara zarar bir durum. Bunları düşündükçe Ceylin ve Cenk'e olan öfkem daha da artıyor, öyle ki bazen villa da Ceylin ile karşılaşıyoruz, ona öyle bir bakıyorum ki  kafasını çevirmek ya da yere bakmak zorunda kalıyor...

Bir ay böyle geçti işte, Ceyda ile dopdolu hareketli ve aksiyonlu. Bir gün bana  babasının benimle konuşmak istediğini söylediğinde ne yalan söyleyeyim korktum, yanılmıyorsam işe girişimin on dördüncü günüydü. Yanlış bir şey mi yaptım acaba diye epey bir telaşlanmıştım ama sonrasında bunların yersiz olduğunu anladım. 

14 gün önce Haldun Bey'in Çalışma Odası

"Oğuz, hoş geldin"

"Hoş buldum efendim, teşekkür ederim"

"Bir şey içer misin ?"

"Hayır teşekkür ederim efendim"

"Oğuz seni buraya niye çağırdığımı merak ediyorsundur, aslına bakarsan seninle o ilk konuştuğumuz gün burada fazla kalmayacağını düşünmüştüm. Ama sonra gördüm ve izledim ki sen gerçekten çok çalışkan ve disiplinli birisin. Yani önceki şoförlere kıyasla kızımın bu temposuna kısa zamanda ayak uydurup bu kadar iyi idare etmen gerçekten takdir edilesi, önceki şoför dört gün bile dayanamamıştı"