İNSANCIK
" Adın ne?" Dedi küçük kız. Sesinde huzur gizliydi sanki.
Konuşma yeteneğimi kaybetmiştim. Harfler ağzımdan zorlukla çıkıp ses tonuma karışmıştı.
"Adım şey... P.. Per.. Adım Perix." Dedim. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından;
" Benim adımı merak etmiyor musun Perix? "
Kendimi sorguladım. Minik kızın adını merak ediyor muydum? Sorumun cevabı "Evet."
" İsmin ne?"
" Adela." Dedi minik kız ve ardından elini bana doğru uzattı.
" Tanıştığıma memnun oldum Perix." Minik kız hareket ettikçe cezbedici kokusu odaya yayılıyordu. Gözlerim kaymaya başlamıştı. Hastalıklı bir düşünceye sahip olduğumu fark ettiğimde , her şey için çok geçti. Minik kızın parmaklarına dokundum. İçim titriyordu. Bir insanla el sıkışmıştım. Bu bir yamyam için büyük birşeydi. Parmak uçlarım karıncalandı. Adela'nın elleri o kadar sıcaktı ki bedenim sanki ateşe dokunmuş hissine kapılmıştı.
Kendi gibi minik parmakları vardı. Gözleri maviydi. Dağınık sarı saçları vardı. Ses tonu ve diksiyonu kibardı. O sadece masum bir insandı. Gözlerine bakıp yutkunduğum sırada onun hala hayatta kalabilmesinin bir mucize olduğuna karar verdim. çünkü benim yanımda hiçbir insan bir dakikadan fazla sağ kalamazdı. Ben insanları vahşice yerdim. Ama Adela'yı yememiştim. Peki, onu diğer kurbanlardan farklı kılan neydi?
Nasıl olurda bir yamyam karşısında sağ kalabilirdi?
Kafam soru işaretleriyle dolup taşarken hırıltı sesleri kapının ardından yükselmeye başladı. Geriye kalan diğer yamyamlar benim gibi evleri kontrol ediyor ve kendine yiyecek arıyordu. Adela'nın göz bebekleri saniyeler içerisinde büyüdü. Kuçağındaki ayıcığa çaresizce sarılıp duvar dibine çöktüğünde onun korkusuz tavırlarının sadece bana özel olduğunu anladım. Bu durum ona daha çok bağlanmama neden oldu.
Tedirgin bir şekilde evin giriş kapısına baktım. Kapının arkasında bir çok yamyam vardı. Bende en az Adela kadar korkuyordum,çünkü o yaşamalıydı. Elimdeki çuvalı açtım.
" Çabuk. Çuvalın içine gir." Avımı başka bir avcıya kaptırmak istemiyordum.
Adela hızlı hareketlerle çuvalın içerisine girmeye çalıştı. Kucağındaki ayıcık yere düşmüştü.
" Lütfen Perix. Ayıcığımı bana ver." Dedi Adela riyakar ses tonuyla.
Ayıcığı yerden alıp çuvalın içerisine attım ve kapı tekmelenmeye başlandı. Çuvalı sıkıca bağladım.
Kapı kırılıp yere düştüğünde toz bulutu havaya karıştı. İçeri giren kişi yamyamların elebaşı Dani'ydi. Bana sinsice bakan Dani'nin yanında bir yığın aç ve kana susamış yamyam bulunuyordu.
"Burada ne yapıyorsun Perix?" Dedi Dani. Oldukça şaşkın görünüyordu. Sıradan bir cevap verircesine ;
" Avlanıyorum." Dedim ve çuvalı işaret ettim. Dani ve diğer yamyamlar güldü. Avlanmak bizim için sıradandı.
"Demek avlanıyorsun? Çuvalı açta o güzel avlarına bir bakalım ha ne dersin?" Derken Dani'nin ses tonu alaycı bir şekilde çıkıyordu. Ancak ben ne yapacağımı bilmiyordum. Çuvala açtığım anda Adela'nin canlı ten kokusu bütün odaya yayılacaktı ve burada bulunan tüm yamyamlar onu yemek isteyecekti. Çuvalı alıp kaçmayı düşündüm ancak bu Daniyi daha çok kışkırtacaktı, ayrıca sayıları çok fazlaydı, bu yüzden beni bir şekilde yakalayıp Adela'yı yiyebilirlerdi.
Derin nefes alıp ,
"Pekala, " dedim. Ve çuvalı açmak için parmaklarına emrettim. Parmaklarım çuvalın iplerini açıyormuş gibi davranırken kendi kendime söylendim.
"Stawen'ın yediği insanların bağırsak ve parmaklarını topladım. İdrar kesesi bile var. Biliyorsun Dani ben organlara bayılırım. Hele idrar kesesi yemek çok lezizdir."
Dani şaşkınlıkla,
"İdrar kesesi mi topladın? Ne yani o lanet çuvalda idrar kesesi mi var? Ah, lanet olsun Perix o aptal çuvalı sakın açma! Daha lezzetli şekilde beslenmelisin."
Diğer yamyamlar bana tiksinç bakışlar atarken ben halimden oldukça memnundum.
Planım işe yaramıştı ve Dani çuvala bakmak istememişti.
"Pekala, daha lezzetli şeyler bulmak için avlanmaya devam edeyim o zaman." Dedim. En son ne zaman birilerini korumak için yalan söylemiştim? Hatırlamıyordum." Pekala. Seni rahat bırakalım. İyi avlanmalar." Dedi Dani.
"Teşekkürler." Dedim ve çuvalı kaldırıp sırtıma koydum. Dani diğer yamyamları da alıp evi terk etmek için hazırlandı. Dani tam kapıdan çıkıyordu ki Adela öksürmeye başladı. Hay aksi!
Dani çuvalda idrar meselesinin değil de bir insanın olduğunu fark ederse onu hiç zaman kaybetmeden cesede dönüştürürdü.
İstemsizce öksürmeye başladım. Öksürük sesini kamufile etmenin tek yolu buydu.
" Neyin var senin yoksa hasta mısın? Sadece insanlar hasta olur. Yamyamlar hasta olmaz."
Dedi Dani, sesi öfke ve şaşkınlık duygularını taşıyordu.
"Hayır." Diyerek inledim.
" Burası biraz tozlu sadece hem öksürmeyeli uzun zaman oldu. Öksürmeninde tadına bakmak gerek." Dedim. Bir kız çocuğunun yaşaması için tüm gücümle saçmalıyordum. Dani hunharca güldü.
" Seni sersem yamyam. " dedi Dani ve kahkahalar atarak evin küçük odasını terk etti.
" Hayatta kalmak istiyorsan ; sesini kimse duymamalı." Dedim çuvaldaki kıza. Oda da en ufak bir ses yoktu. Ufak evi terk edip sınıra doğru ilerledim. Yamyamlarla dolu bir yere insan götürmek ne kadar mantıklıydı? Bu delilikti. Hemde büyük bir delilik. İçimdeki ses durmadan
" Seni aptal Perix. Ne yaptığını sanıyorsun? O bir insancık, sense yamyamsın. Ye,onu. Ye, onu. Ye, onu .." diyordu.
İçimdeki sese sus emrini verip yamyam kasabasına doğru ilerledim. İlk kez, bir insanı öldürmek istememiştim. Oysaki yüzlerce insanı parçalara ayırıp onları yemiş bir caniydim ben. Bu anormal bir durumdu ve oldukça tehlikeliydi. Yamyamlar yaşayan birinin kokusunu aldıklarında asla o kişiyi sağ bırakmazdı. Aklımla hareket etmediğim kesindi , bir kalbimde yoktu. Neremle hareket ettiğimi bilmiyordum. Yamyam bedenim dengesizdi.
Ancak hiçbir şey çuvalım da bir insanla evime gidiyor olduğum gerçeğini değiştiremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAMYAM (Askıda)
Fantasy©Tüm hakları saklıdır... Yaşlı adamın birine ithafen... Perix, Lux şehrinde yaşayan ve insan etiyle beslenen bir yamyamdır. Hayatta kalmak için tüm ailesini yemiştir ve yapayalnız bir hayat sürmektedir.Tüm yiyeceği tükenir ve ölmemek için avlanmaya...