BÖLÜM 14

1.5K 190 15
                                    

MİNİK BİR CEYLAN KALBİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MİNİK BİR CEYLAN KALBİ

BÖLÜM 14

Karayelin üzerinden inip, dizginlerin yardımıyla onu ağaca bağladım. Adela, pürüzsüz bakışlarını üzerime devirdi. Kendimi anlamsızca kötü hissediyordum, midemden aşağı kayan yanma hissi beni hoşnut etmiyordu. Neredeyse tam üç gündür düzgün bir şekilde beslenememiştim , ufak tepek olan insan eti parçaları fayda etmiyordu. Karayel'in dizginlerini bağlarken ellerimin titrediğini fark ettim. Bu titremenin tek nedeni açlık duygusuydu.
Nezaketten dolayı Adela'ya yaklaştım ve ellerimi ona doğru uzatarak "Haydi, gel." Dedim. Adela, parmaklarını parmaklarımla buluşturdu. İçimde tatifi olmayan duygular boy gösterirken onu Beyaz Rüzgarın üzerinden indirdim. Esen rüzgar, Adela'nın kokusunu genzime doldurmuştu. Bu koku başımı döndürüyordu. İrademi kontrol altına almaya çalışırken bi hayli zorlandım.
Ellerimiz bir süre daha birbirini keşfederken
"Teşekkür ederim." Dedi Adela. Yalnızca gülümsedim. Nehir kenarına doğru yürüdüğümüzde yeşil alan bizi karşılıyordu. Lux şehrinde yeşil rengini barındıran tek yer bu nehir kenarıydı. Uzun ağaçlar vardı ve esen rüzgar içerisinde kasvetli kan kokusunu barındırmıyordu.
Adela, elbisesini yakalayıp hafifçe yukarı kaldırdı ve çimenlerin üzerine basarak  nehre doğru koşmaya başladı. Adela, ilk kez tıpkı bir çocuk gibi görünüyordu. Sanki günlerdir onu ve çocukluğunu ölü bir yamyamın evine hapsetmistim. Oysaki o , yaşayan bir şeyleri görmeyi seviyordu. Kendi etrafında defalarca dönerek mavi gökyüzüne baktı. Sarı saçları etrafında savrulup dururken , onun ne kadar narin ve kırılgan biri olduğunu fark ettim.
"Burayı çok beğendim Perix. Burası çok güzel. Burası harika. Nefes aldığımı hissediyorum." Dedi sesi mutlulukla doluydu.
" Beğenmene sevindim." Dedim. Adelaya cevap verirken boğazıma kocaman bir yumru oturu vermişti. On yaşayacağı hayattan alıkoyuyordum. Benim yanımda daha ne kadar kalabilirdi ? Benim yanımda ne kadar mutlu olabilirdi ki? Onu masum olan bütün duygulardan mahrum ediyordum. Durum şuydu, Adela pislik bir yamyamın evinde nefes alamazdı. Hayatta kalamazdı. Bu imkansızdı. Derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.
Ardından şeytanca düşünceler zihnime yerleşip fısıldadı.
Öldür onu...
Nehire at, onu kendi ellerinle boğ. Böylece daha az acı çekerek ölür.
"Hayır." Diye bağırdım. Adela, omzunun üzerinden bana bakarak " Efendim?" Dedi.
"Bir şey yok." Dedim. Bu asıllı bir yalandı. Adela, adımlarını bana doğru yöneltti ve ellerini yüzüme yasladı. Parmakları elmacık kemiklerimden yukarıya doğru kayıp, saçlarımın arasında izinsizce gezindi.
"Sen iyi misin Perix?" Dedi gözlerimin içine bakarak. Adela, doğru cevaplar almak istediği zamanlarda hep gözlerimin içine bakıyordu.
" Evet. Sadece biraz yorgunum." Dedim. Cevabım kısaydı , gözlerimi kaçırmaya çalıştım, bedenimi geri çektim ve Adela'dan uzak durmaya çalıştım ancak Adela, canına susamış gibi, yüzümü avuçlarının arasına aldı ve bana yaklaştı. Parmakları bu kez göz altı torbalarımda bulunan mor halkalar üzerinde geziniyordu.
"Gözlerin." Dedi tıslayarak. Sesi yumuşacıktı. Gözlerimi sımsıkı kapattım ve derin nefes aldım.
" Gözlerin mavi renge dönüşüyor." Dedi. Jilet gibi sivri olan dişlerimi birbirine sürttüm.
"Bu bir gösterge." Dedim . Kelimeler ağzımdan güçlükle çıkıyordu.
"Neyin göstergesi Perix? " dedi on yaşında ki kız.
"Açlığımızın ... "
Adela, kirpiklerini kırpıştırarak baktı. Adımları yeşil olan cimen üzerinde geri geri gidiyordu. Artık nefesini yüzümde hissetmiyordum, bu durum kendimi kötü hissetmeme neden oluyordu. Adela benden uzaklaştıkça , ben ölüme yaklaşıyordum.
" Yamyamların gözleri acıktıkları zaman mavi renge dönüşür, beslenmezlerse tüm enerjileri biter ve ölüm uykusuna yatarlar." Diyerek içinde bulunduğum zor durumu açıklamaya çalıştım. Yasaklı sözcükler dudaklarımın arasındam bir ok gibi fırladı.
"Seni öldürmemek için direniyorum Adela... özür dilerim. Çok özür dilerim."
Benden uzak durmaya çalışan küçük kıza yaklaşarak,
"Artık benden korkuyorsun." Dedim. Yamyam olan bedenim incinmişti. Adela'nın benden korkması bütün dengemi alt üst ediyordu. Hayatım bütün anlamını Adelanin tek bir hamlesi üzerine kaybetmiştim.
"Senden korkmuyorum,bana zarar verecek olmandan korkmuyorum, sana bir şey olmasından korkuyorum. Ölüm uykusuna yatarsan ben burada ne yaparım Perix? Sen olmadan olamam." Dedi Adela , sesi titriyordu, yüzü aniden beyazlamıştı ve bakışları donuklaşmıştı.
"Yapacağın şey çok basit. Beyaz Rüzgarı al ve buradan uzaklaş,ailenin yanına git, orada güvende olacağına eminim." Dedim. Adela'nın dudakları titriyordu. Söz dinlemeyen saçından bir tutam alıp kulağının arkasına sıkıştırdı.
"Hayır, hayır gidemem! Gitmek istemiyorum. Mutlaka bir yolu olmalı."
"Karnını doyurmanın mutlaka bir yolu olmanı."
"Düşünmeliyiz."
Adela, ürkek sesiyle ard arda panik dolu cümleleri sıraladı. Benim yok olup gitme olasılığım Adela'yı üzüyordu.
"Bende gitmeni istemiyorum fakat beni dinle Adela. Bu döngü çok basit. Yamyamlar acıkırlarsa insan eti yerler ve hayatta kalırlar.Hayatta kalmanın başka bir yolu yok Adela. Beni anlıyor musun? Lütfen git. Sana zarar verirsem kendimi asla affetmek. Ben... ben, tüketiyorum." Dedim . Kollarını sıkıca yakalamıştım ve tıpkı onum yaptığı gibi göz bebeklerinin içine bakarak konuşmuştum.
"Annem ve babam." Dedi Adela. Bir an için Adela'nın ailesinin yanına geri dönmek isteyeceğini düşündüm. Nefes alıp vermekte zorlanan Adela " Laboratuvarda Yamyamlar üzerine araştırmalar yapıyorlar bunu sana söylemiştim hatırlıyor musun? "
"Hatırlıyorum."
"Bir denek üzerinde yaptıkları son deneylerde başarılı sonuçlar aldılar. Denek'in adı Rob. " Kaçamak bakışlar atarak düşündüm ve ardından Adela' yı merakla dinledim. Rob , laboratuvara getirildiği ilk dönemde insan eti ile beslenilmesine müsade ediliyordu. Rob, kadavraları yiyerek hayatta kalıyordu ancak bir süre sonra ona verebileceğimiz kadavra kalmamıştı. Annem ona çeşitli ölü hayvanların ciğ etini sundu. Ölü bir güvercini reddetti, ölü bir tavşanı reddetti, yılanı, kurbağayı, sığırı... Rob'un yiyecek olarak kabuk ettiği tek şey ölü bir ceylanın kalbiydi. "
Kendinden emin bir ses tonuyla konuşuyordu Adela. Fakat söylediklerine inanmam büyük bir çılgınlık olurdu. Rob'u tanımıyordum. Ben genç bir yamyam değildim belki de. Bilmiyordum, basit bir ceylan kalbiyle beslenip hayatta kalmamız bir mucize olurdu.
"Denemeye değer Perix." Dedi Adela, tekrar yüzümü avuçlarının arasına alarak. Adela'nın dokunuşunu bana güç veriyordu.
"Pekala. Deneyelim." Dedim 0. Adela'nın üst dudağı yukarı doğru kıvrıldı,ardından gülümsedi. Etrafa bakındım, nehir bir ceylana rastlamak için uygun bir yerdi. Hayvanların susuzluğunu gidere bilmesi için tek nehir buydu...  aslında bu son çareydi.

YAMYAM (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin