Yorgunlukla koltuğun üstündeki bir bacağımı kendime doğru çekip başımı dizime yasladım.
Üç hafta geçmişti ulan. Koskoca üç haftadır görmüyordum yüzünü. Ne evinden dışarı çıkıyordu ne de kahveye geliyordu.
Artık eksik hissetmeye başlamıştım. Sanki bir şeyin gelmesini bekliyordum ama o şeyin ne olduğunu bilmiyordum.
Ben de artık dükkanı açmamaya başlamıştım. Sokakta her zaman oturduğu sandalyenin boş olduğunu görmek canımı sıkıyordu.
Çocuklar artık şikayet etmeye başlamıştı. Ama daha yemek yerken yorulurken, bu halde dükkanı açamazdım.
Gururumu yenip kapısını da çalamıyordum. Ama biraz daha yüzünü göremezsem herhalde onu da yapacaktım.
Şu üç haftada düşünmek için bol zamanım olmuştu. Hem kendimi hem de ona karşı neler hissettiğimi düşünmüştüm.
Sonuç, onu seviyordum. Bunu farketmek ve kabullenmek çok uzun sürmüştü. Ama o yanımda olunca ne kadar huzurlu olduğum, sürekli onunla uğraşmak ve onun yanında olmak istediğimi düşününce kafama dank etmişti.
Sanki hayattan büyük bir osmanlı tokadı yemiş gibi hissediyordum. Keşke onu sevdiğimi farketmeseydim.
Çünkü sürekli olarak onu ve eğer ileride sevgili olursak nasıl bir çift olacağımızı düşünmeye başlamıştım.
Biliyorum fazla imkansızdı ama yinede bunu düşünmeyi engelleyemiyordum. Acaba birlikte aynı evde yaşar mıydık ?
Yemekleri hangimiz yapardı ?
Sokakta yürürken el ele tutuşur muyduk ?
Beni sevdiğini söyler miydi ?Hepsi o kadar imkansızdı ki yüreğimi acıtıyor, aldığım nefesi bana zehir ediyordu.
Derin bir nefes alıp bu hissin geçmesini bekledim. Geçmiyordu ulan! Sanki imkansızlığı yüzüme yüzüme vurana kadar da geçmeyecekti.
Ellerimle yüzümü ovuşturup dişlerimi sıktım. Daha fazla içimde tutabileceğimi sanmıyordum. Ben tuttukça dışarıya çıkmak için çabalıyor gibiydi. İnsanlar yüzüme bakınca anlayacaklar diye korkuyordum.
Söylemeliydim, gerekirse bu mahalleden de bu şehirden de taşınırdım ama söylemeliydim.
Ani bir hareketle ayağa kalkınca başım döndüğü için koltuğa tutundum. Sarsak adımlarla kapıya ilerleyip titreyen ellerimle açtım.
Zaten hemen karşımdaki dairede olduğu için şu an onun yaşadığı evin kapısına bakıyordum.
Kulaklarım uğulduyordu, kalbim sıkışıyordu. Söylemeliydim yoksa rahatlamayacaktım.
Tam kapısına doğru bir adım attığım sırada önümde bir silüet belirdi.
Kim olduğunu görmek için gözlerim kırpıştırmam ve birkaç saniye duraksamam gerekti.
Karşımdakinin yan komşunun kızı Ayşegül olduğunu fark ettiğimde nezaketen alışkanlıkla gülümsedim. Sahteydi ama nasıl olsa kimse farketmiyordu.
Ayşegül konuşmaya başladığında dinliyormuş gibi kafamı salladım. Gözüm sürekli onun kapısına gidiyordu. Sanki her an kapıdan çıkabilirmiş gibi.
Ayşegül bir elini gözümün önünde salladığında kendime gelip ona doğru döndüm.
"Ha, ne?"
"Daldın gittin yine Nihat, annem seni akşam yemeğe çağırıyor diyorum."
Bir elimi enseme atıp gözlerimi kaçırdım. Annesi Nebahat teyzeyi severdim ama akşam yemek yiyecek halde olacağımı düşünmüyordum.
Tam reddetmek için ağzımı açtığım sırada karşı kapı açıldı ve haftalardır yüzünü görmek için yanıp tutuştuğum adam dışarı çıktı.
Gözlerini önce ikimizin üzerinde gezdirip kaşlarını çattı. Yumruklarını sıktığını görünce sinirlendiğini anladım. Ama neden sinirlendiğini anlayamıyordum.
Tam ona doğru bir hamle yaptığımda ayşegül yine karşıma geçti.
"Valla bu akşam da gelmezsen annem sana fena darılacak Nihatçığım"
" Merak etme Ayşegül Nihatçığın seni hiç kırar mı?"
Alaylı ses tonu kulaklarıma dolduğunda bir an sadece sesinin ona ne kadar yakıştığını düşündüm.
Sesi her ne kadar alaylı çıksa da sinirlendiğini görebiliyordum.
Ayşegül ile konuştuğum için sinirlenmişti muhtemelen.Ayşegül'ün hala bir cevap beklediğini fark edince tereddütlü bir sesle akşam geleceğimi fakat çok fazla kalamayacağımı söyledim.
Asım'a baktığımda hiçbir şey demeden kafasını çevirip çıktığı kapıdan geri girdi.
Ama ben çoktan yüzündeki buruk ifadeyi görmüştüm.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Bölüm kısa biliyorum akşama bir tane daha AsAt gelecek merak etmeyin ;)
Birde bundan sonra diğer çiftlere odaklanmayı düşünüyorum çünkü Meriç×Eren çiftine yazacak pek birşey kalmadı. En fazla smut yazarım.
Hepinizi çok seviyorum görüşmek üzere 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Bey Gay +18
Short StoryEsmer bir ten, gömleğinden taşan kol kasları, hafif kısılmış ciddiyetle bakan ela gözler, kirli sakal, siyah ve kahve arası saçlar. Allahım galiba harbiden cennete geldim ben! Gözlerim bugün ikinci defa kararırken, bu sefer aldığım darbe kafama de...