Yeni Lider

31 38 24
                                    

Ölünün gözlerine bakarken vicdan azabı çekmem gerekiyordu değil mi? Ya da katil olmanın verdiği müthiş hüznü hissetmem? Oysaki ben hiçbir şey hissetmiyordum. Boşlukta gibiydim. Ellerimde Bluish kanı varken ellerim bana ait değillerdi sanki. Birini öldürmüştüm ama katil gibi hissetmiyordum. Sahi katiller nasıl hissederdi? Bir yaşam kendi ellerinde kaybolurken nasıl hissetmeliydin ki doğru şeyi hissetmiş olasın? Anlık dürtüyle mi öldürmüştüm? Yoksa öldürmek istediğim için mi? Belki de bunun cevabını hiçbir zaman bilemeyeceğim.

Kendimi rahatlamış, bütün işi bitirmişim, hiçbir sorunum yokmuş gibi hissediyordum. Daha yeni başlıyorduk oysaki. Kafamı odanın duvarına yaslamış ellerime bakıyordum. Hemen birkaç adım ilerimde olan cesedin kokusu tüm odayı dolduruyordu. Bu cesetten nasıl kurtulacaktım? Onu gömebilir miydim? Ölüm törenlerini hiç görmemiştim. Nasıl oluyordu burada acaba? Düşüncelerimin saçmalığına güldüm. Sanki ona cenaze hazırlayacaktım. Ondan acile kurtulmam gerekiyordu.

Ondan kurtulmayı düşünüyordum. Düşüncelerim beni dehşete düşürürken, neden bu kadar rahat olduğumu anlamaya çalışıyordum. Neden bir böcek öldürmüş gibi hissediyordum.

Bir canlıyı öldürmüştüm ama insanlığın, birçok canlının, Jaime'nin hatta en önemlisi de kendi hayatımı kurtarmıştım belki de. Bu ihtimal için değil bir Bluish, hepsini öldürebilirdim. Tüm ırkı yok edebilirdim. Her ne kadar insanlıktan nefret etsem de kendimi seviyordum. Jaime'yi seviyordum. Hiç vicdan azabı çekmiyordum. Bir uzaylı için bir gram bile üzülmüyordum. Diğerlerinin onu öldürdüğümü duyunca verecekleri tepkiyi düşündüm. Büyük ihtimalle beni hain ilan edecek ve liderliğimi kabul etmeyeceklerdi. Dünyadayken takip ettiğim politikacıları örnek alabilirdim kendime. Onlar olsaydı ne yapardı? Bu durumu nasıl kendi lehine çevirirdi.

Düşüncelere dalmış oturduğum yerde sessizce hareket etmeden dururken sistemden ses gelince dikkatimi ona verdim.

"Liderin insanoğlu Arden olması, tüm sistemler tarafından onaylandı." dedi.

Sessizce gülümserken liderliğin verdiği hazzı kısacık bir an yaşamak için gözlerimi kapattım. Öncelikle sistemden bu odanın görüntü kayıtlarını silmesini istedim. Onu öldürdüğümü kimse bilmemeliydi. Ayağa kalkarken etrafı nasıl temizleyeceğimi düşünmeye başladım. Cesedin yanına eğilirken onu inceledim. Kanı bir süredir akmıyordu. Bedenine baktım. Mavi rengi gittikçe soluyordu. Büyük ihtimalle vücudunda akacak kan kalmamıştı. Şimdi ondan kurtulmak için en ideal zamandı.

Sistemden ölüyü ne yapacağıma dair bana yardım etmesini istedim.

"Sistem, ölüler ne yapılıyor?"

"Ölüler ve atık maddeler kenc tesisleri üzerinden yıldızdan uzaya gönderiliyor. Bir karadelikte veya sıcak bir yıldızda yok olana kadar uzayda savruluyorlar. "

Aldığım bu güzel haberle sırıtırken, sisteme seslendim. Ondan kurtulacağımın rahatlığı bedenimi sakinleştirmişti.

"Herkese, meydanda toplanmasını söyle."

Herkes meydanda beni beklerken ben ortalıkta kimseye yakalanmadan cesedi yok edecektim. Harika bir plana benziyordu. Hem ayakaltından herkesi yok edecektim hem de Jaime katil olduğumu bilmeyecekti.

Yapılan anonsu dinlerken kısa bir süre bekledim. Ortalık biraz sakinleşmeliydi. Cesedi halledecektim tamam da kanı ve kokuyu ne yapacaktım? Düşün Arden, düşün.

Saniyeler sonra aklıma gelen harika fikirle sırıttım. Manken robota gidecektim. Evet, o temizliği hallederken ben de cesetten kurtulacaktım. Acele ve dikkatli hareket etmeliydim.

Odadan çıkıp boş koridorları hızlıca geçip bizim odaya gittim. Manken olan robottan bana yardım etmesini ve etrafı temizlemesini istedim. Her şeyi ayarlamıştım ama kan kokusu için ne yapmalıydık bilmiyordum.

HUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin