Sör John ertesi gün olmasa da bir kaç gün sonra kaleye akşam yemeğine gelmişti. Kathleen Sör John'u uzun zamandır görmeyen biri gibi yaşlı adamın hayatında olup biten her şeyi öğrenmek istemişti. Aynı şekilde o da Sör John'a evliliği de dâhil olmak üzere neler olduğunu anlatmıştı. Yemeğin ilerleyen saatlerinde Mihaela da onlara katılmış üçü birlikte keyifli bir akşam geçirmişlerdi. Edward bu üçlünün arasına girerek ortamı bozmak istememişti. Uzakta durarak karısının mutlulukla ışıldayan yüzünü izlemek yeterli gelmişti genç adama. Kathleen Sör John'un kalede biraz daha kalmasını istese de kabul etmeyeceğini bildiği için ısrar etmemişti.
Mihaela ile Sör John giderken arkalarından üzgünce bakmıştı ama onlarla birlikte gidemezdi. Sör John'dan gitmeden tekrar görüşeceklerine dair güvence almış olmak gecenin sonunda Kathleen için küçük bir başarıydı. Şimdi ise yattığı yerden konuştuklarını düşünerek hafifçe gülümsüyordu.
Edward tam olarak bu gülümsemenin üzerine odaya girmişti. Elinde ki havlu ile yüzünü kurularken karısının gülümseyen yüzüyle karşılaşınca o da gülümsemişti.
-"Bu gülümsemenin sebebi ben olmak istiyorum." diyen Edward havluyu şöminenin önündeki koltuklardan birine fırlatarak yatağa yaklaştı.
Dirseklerinin üzerinde doğrulan Kathleen ona doğru yürüyen kocasına baktı.
-"Yüzümü güldüren her zaman sensin."
-"O halde beni düşünerek gülümsediğini varsayabiliriz."
Yatağa girerken yandan bir bakışla genç kadına baktı. Tekrar uzanan Kathleen Edward'a doğru dönerek ellerini yanağının altına sıkıştırdı.
-"Seni düşünmeden tek bir saniyem geçmiyor ama bu akşam düşüncelerim çok farklı."
-"Örneğin, birazdan sana neler yapacağım gibi düşünceler mi?"
-"Ne kadarda edepsizce!"
-"Ama bu edepsiz halime bayılıyorsun." diyen Edward karısına sokularak beline sarılmış ve onu kendine çekmişti.
Kathleen ise beline sarılan kollarla daha geniş gülümsemiş ve;
-"Senin her haline bayılıyorum." diyerek genç adamı öpmüştü.
Fakat öpücüğünü çok uzatmadan geri çekilmişti çünkü bu küçük öpücüklerin sonunun nereye gittiğini çok iyi öğrenmişti.
Peki bundan şikayetçi miydi?
Asla!
Yine de bu akşam kocasının kollarının arasında sadece uzanmak istiyordu. Edward'ın düşen yüzünü görünce küçük bir kahkaha attı.
-"Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibisin."
-"Seni güldürebildiysem ne mutlu bana."
-"Edward! Yapma lütfen, bugün beni bahçede sıkıştıran sen değilmişsin gibi surat asıyorsun." diyen Kathleen kendisinden uzaklaşan kocasına yaklaştı.
Edward ise Kathleen'den biraz uzaklaşmış olsa da ona doğru yaklaşan kadından asla uzak kalamıyordu. Kolları yine ona doğru uzanırken her ne kadar surat assa da onu çok seviyordu. Karısının beline sarılırken bugün bahçede yaptıklarını düşündü ve yüzüne yayılan keyifli gülümsemeye engel olamadı.
-"Ah, bakıyorum da hatırladın."
-"Elbette, nasıl unutabilirim ki! Çıkardığın sesler hala kulaklarımda."
Kathleen, yanakları hızla kızarırken Edward'ın göğsüne hafifçe vurdu.
-"Beni utandırmayı keser misin?" demiş ve genç adamın kollarının arasından kurtulabilmek için debelenmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ SEN
Fiksi SejarahKabul edilmediği bir yerde yaşayan Kathleen Anderson ölümün ucundan döndüğünde artık görünmeden yaşayamayacağının farkına varır zorda olsa. Edward MacKenzie ise hiç tanımadığı bu kadını koruması altına alırken hayatında neler değişeceğinin henüz far...