Yemekhane de otururken bizimkileri bekliyordum aynı zaman da. Hayır yani bir de birlikte gidelim diyorlar ama okula geç kalıyorlar! Aishh!
Sandalyede iyice yayılıp gözlerimi yumup sadece beş saat uyuduğum için kızarık olan gözlerimi dinlendirdim. Huzurlu bir şekilde ciddi anlamda uykuya dalıyordum.
"Jeongguk!"
Kafamı bana seslenen tanıdık sese çevirirken Lalisa'yı gördüm. Bana heyecanla el sallarken aynı zamanda yanıma koşuyordu. Yemekhane de fazla kişi olmaması işime gelmişti.
"Jeongguk nasılsın?"
Yanıma otururken gülümsedi ve çantasını masaya koydu. Kalbim... Ahh depar atıyordu!
"İyiyim lalisa."
Sırıttı ve arkasına yaslanıp gözlerini benim gibi gezdirdi yemek hane de. Biraz bozulmuş muydu? Ne yapmıştım ki yüzü düşmüştü? Cümlesini kurmasıyla aptallığıma içten içe kızdım.
"Sağ ol bende iyiyim"
Rosé bana salak derken baya haklıymış.
"Ah pardo-"
Bir anda bana döndü ve ciddi yüz ifadesiyle konuşmaya başladı. Yüz ifadesi gerilmemi sağladı.
"Seni rahatsız ediyorsam söyle lütfen. Kendi kendine birşeyler çabalayan o salak kızlardan olmak istemiyorum Jeongguk."
Gözlerimi yine salak gibi kırpıştırdım ve konuşurken kekelememe engel olamadım. Onun karşısında ciddi anlamda çok saçmalıyordum.
"Tabii ki de hayır Lalisa. Beni rahatsız etmiyorsun böyle düşünme lütfen."
Gülümsedi ve kafasını sallayıp kolumdan tuttu ve ayağa kalkıp merdivenlere yöneltti adımlarımızı. Koluma girmişti. Bu beni aynı anda gerip aynı zamanda da heyecanlandırmıştı.
Birlikte yürürken bir anda durdu. Aklına birşey gelmiş gibiydi.
"Birini beklemiyordun değil mi? Sana engel olmak istemem."
Gülümsedim. Gerçekten düşünceliydi. Ve bu çok tatlıydı.
"Birilerini bekliyordum ama onlar kendi derslerine girerler. Hem benim de dersim başlayacak birazdan."
Gülümsedi ve beni çekiştirip devam etti.
"Güzel"
Birlikte aynı sınıfa girdiğimizde ona baktım. O ise önüne bakıyordu.
"Aynı derste miyiz?"
"Evet. İki yıldan beri hep aynı derse giriyoruz."
Aferin Jeongguk iki seneden beri Lalisa ile aynı derste olduğunu bile bilmiyorsun!
Birlikte sıraya oturduk ve hocanın gelmesini bekledik. Sınıfa aniden dört kişinin dalmasıyla kapıya baktım. Rezil olacaktım tanrım! Baekhyun, bambam, yugyeom ve sehun... Aishh!
Baekhyun: "lan! Şerefsiz Jungkook niye beklemedin"
Yanıma oturup bana bağırmaya devam edecekleri sırada yanımda onlara anlamsız gözlerle bakan Lalisa'yı gördüler ve sesleri sona doğru kısıldı.
Sehun ve baekhyun önümüze geçip bambam ve yugyeom ise arkamıza geçti. Sehun arkasına döndü. Hayır tanrım... Ne olur bir rezillik çıkarmasın.
"Merhaba yenge sehun ben. Jungkook'un arkadaşlarıyız."
"Yenge mi?!"
Buna lalisa'nın takılması gerekirken ben takılmıştım. Lalisa ise sırıtıyordu.
"Henüz yengen değilim sehun merhaba Lalisa bende."
Sehun bana bakarak önüne döndüğünde gözlerimi yumdum ve geri açtım.
Hoca da girdiğinde ders başlamıştı.
Ders matematikti. Matematik hocamız bir kadındı. Bizden birkaç yaş büyüktü ve bütün okulla yattığı söyleniliyordu. Ancak bunlar bence bir "söylenti" değildi. Çünkü buna bizzat bende şahit olmuştum. Bunca dedikoduya rağmen hâlâ okulda nasıl öğretmenlik yapıyordu anlamış değildim.
Lalisa isyan edercesine yakındı.
"Anlamıyorum ben bu dersi. Birde sayılsalcıyım... Tanrım işim var benim. Kesinlikle Namjoon yüzünden. Sayılsal kolay diyerek beni kandırdı onun yüzünden beynimin yarışı eridi."
"Lalisa?"
Kafasını kaldırdı sıradan ve şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı.
"Pardon. Kendimi kaptırdım."
"Önemli değilde matematiği sevdiğini sanıyordum?"
"Ah hayır abilerim istedi sayısal okumamı. Bende onlar ısrar edince yaparım heralde dedim. Sanırım yanlış bir kararmış."
"Anlıyoru-"
Cümlemi bitiremeden bayan park bağırdı. İşte şimdi güzel sıçtın jungkook.
"Lalisa! Dersimde konuşmak ne haddine!?"
"Özür dilerim."
"Çık dışarı!"
"Bayan pa-"
"Dışarı çık dedim!"
Bayan park hala bağırırken lalisa'nın sinirlendiğini anlamak zor değildi. Yumruklarını sıkıyordu ve bakışları yerden yere vuracak gibiydi.
Sırıttı ve ayağa kalkmak yerine sırada arkasına yaslanıp kollarını birleştirdi. Yürek yemiş gibiydi... Sınıfın ağzı açık kalmıştı
"Çıkmıyorum"
Bayan park sinirlenmiş gibi gözüküyordu. Hayır hatta baya baya sinirlenmişti.
"Ne demek çıkmıyorum?! Hemen çık!"
Lalisa ayağa kalktı ve benim ağzım da açık kaldı. Bayan park'ın yanına gitti ve bayan park'ın kulağına birşey söyledi. Bayan park mosmor olurken Lalisa sınıftan çıktı.
Bende beklemeden çantamı alıp peşinden çıktım. Arkamda bağıran bayan park'ı umursamadım. Merdivenlerden inerken kızlar tuvaletinin önünden geçmiştik ve ben ağlama sesleri duydum. Lalisa'nın o tapılası sesine benziyordu. Hıçkırarak ağlıyordu ve ben girmekle girmemek arasında kalmıştım. Bir yandan daha yeni tanıdığım bir kızdı, bu kadar umursamaz doğru muydu bilmiyorum ama kesinlikle şuan bunu düşünemiyordum. Bir yandan ise bana aşık olan dünyalar tatlısı Lalisa vardı. Ve ben bunu içimden geçirdiğim an içeri girmek için hazırlandım.
İçeri doğru bir adım atmışken içerden gülümseyerek Lalisa çıktı. Bana bakarken gülümsüyordu ve gözleri bana en değerli şeymişim gibi bakıyordu. Bu anlaşılıyordu.
"Kaçalım mı? Buna ihtiyacım var."
Ve ben onun dediği ile donup kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Be Your
FanfictionBaekhyun: Nasıl yani şimdi okulun gözde harika mükemmel kusursuz bacakları ve tapılası bir yüzü olan lalisa bizim çöpçü jungkooka mı aşıkmış?!?!?!?! Jungkook: Saol ya cidden Texting×düzyazı (çoğunluk düzyazı) Lalisa&jungkook 2021|©thelalis 190122 : ...