"yeter artık lalisa! Şu sıralar çok sorumsuz ve çocukça davranıyorsun! Kendini toplaman lazım! Hem de hemen!"
Namjoon'u başım önüme eğik dinlerken kızarmıştım. Haklıydı. Kendimi toplamalıydım. "Namjoon yeter çok üstüne gidiyorsun." Hoseok konuştuğunda gözümden yaş aktı bir tane. Ancak kafam eğik olduğu için gördüklerini sanmıyordum. Tüm abilerim başımda beni azarlıyorlardı. Çünkü bütün öğretmenlerim benim hakkım da şikayetçiydi. "Tanrı aşkına hoseok böyle önemli bir zamandayken sorumsuzca davranması çocukça." Yoongi konuştuğun da hıçkırmamak için zor duruyordum. Hatalıydım ve birşey deme hakkına pek de sahip değildim ama biraz kırılmıştım işte.
"Cezalısın Lalisa. Bundan sonra evden çıkmamanı istiyorum. Derslerini fazla boşladın!" Kafamı hızla kaldırdım. Ceza? Saçmalıyordu.
Ayağa kalktım. "Abi yaptıklarım için çok özür dilerim. Ne dersen haklısın ama ceza için fazla büyük değil miyim sence de?"
"Yaptıklarına bakarsak çok da büyük sayılmazsın lalisa" jimin ilk defa konuştuğun da alaylıca güldüm. Ne yapmıştım? Tanrı aşkına o kadar büyük bir suç işlediğimi düşünmüyordum.
"Yaptıklarım? Ne yapmışım jimin? İnsan mı öldürdüm? Okulda birisiyle kavga mı ettim saçma bir nedenden dolayı? Sadece kendimi kötü hissedip derste uyudum..." Artık göz yaşlarımı durduramıyordum. Ufak bir neden için fazla üstüme geliyorlardı. "Son zamanlar da biraz kötü hissettiğim için derslerimi boşladım. Söz veriyorum toparlayacağım ama ne olur bu kadar üzerime gelmeyin. Ne zaman gördünüz ki şu ana kadar böyle birşey yaptığımı? Sürekli yaptığım bir şey değil lütfen bana zaman verin... Sizden biraz zaman ve biraz anlayış bekliyorum..."
Taehyung'un beni savunmak için konuşucağını anladığım da ufak bir tebessüm ettim. "Lalisa haklı namjoon. Üzerine gitme ve biraz zaman verin." Yanıma geldi ve kolunu omuzuna atıp saçlarımdan öptü ve beni odama çıkardı. "Takma kafana güzelim. Biliyorsun namjoon'u sürekli abartıyor." Kafamı salladım. Odama girdiğimizde yatağıma uzandım ve oda yanıma geldi. Ona sarılıp ıslanmış kirpiklerimi yumdum. O ise saçlarımı okşayıp arada öpüyordu. Kısa süre sonra kapı tekrar açıldı ve hoseok girdi. "Aşk olsun bensiz mi?" Güldüğümde hızla yatağa atladı ve yanıma gelip sıkıca sarıldı. Gözlerimi yumdum. "Üzülme namjoon bu birazdan gelir ve barışırsınız ama huysuz jimin için net konuşmayacağım." Hepimiz güldüğümüzde az da olsa moralim yerine gelmişti.
"Onun için net olma zaten." Taehyung konuştuğunda ima ettiği şeyi anlamıştım. Gözlerim dolduğunda titrek sesimle konuştum. "Eski jimin'i çok özlüyorum. Gülünce kısılan gözlerini çok özledim." Hoseok iç çekti."bende..." Taehyung gözlerini devirdi. "Kendini yıpratmamasını ona kaç kere söyleyeceğiz? Biz onun için bu kadar çabalarken bizi elinin tersiyle itmesi onun hatası. Neyse kapatın bu konuyu." Sırtımı yatak başlığına dayadım ve kafamı hoseok'un omuzuna koydum. "Lalisa?" Hoseok konuştuğunda gülümsedim. "Hoseok?"
"Şu jungkook.." gözlerimi açtım ve hızla sıçradım öne doğru. "Ne olmuş?"
Güldü. "Sakin ol sadece ona karşı birşeyler hissettiğinden şüpheleniyorum." Taehyung gülmeye başladığında dirseğimle onu dürttüm. "Yanılmamışım." Ellerimi iki yana salladım. "Hoseok bak kimse duymasın. Tamam mı? Bak yoongi duyarsa bu herkes duyar demek olur." Taehyung kahkahalarının ardından konuştuğun da hoseok da gülmeye başladı. "Tanrım benim kardeşim aşık mı olmuş! Ne ara büyündün de aşık oldun tanrım?! Daha dün popişini bezliyordum!" İsyan ettiğinde taehyung hâlâ kahkaha atıyordu.
"Ya hoseok! Bağırma duyacaklar!" Ona bağırdığım da kapıda bize bakan yoongi ve namjoon'u görmüştüm. Sıçtım. İki ayı ise hâlâ anırıyordu. "Neyi duyacağız lalisa? Ne saklıyorsun yine?" Hoseok kahkahalarının arasından konuştuğun da elimle yüzümü kapattım.
Taehyung senin ağzına sıçacağım.
"L-lalisa aşık o-olmuş!" Anırmaya devam ettiğinde yoongi öne atıldı ve gözleri iriyken bağırdı. "NE?! LALİSA NE SAÇMALIYOR BU?!" elimle yüzümü daha çok kapattığım da telaşla içeriye jimin girmişti. "Ne?! Lalisa kime aşık olmuş?!" Namjoon kaşlarını çatarak bana baktığında ellerimi yüzümden çektim ve şirince gülümsedim. Taehyung yere yatmış yere vurarak gülüyordu hâlâ. "Doğru mu bu lalisa?" Derin bir nefes aldığımda cevap verdim. "Doğru." Namjoon'un gözleri açıldığında bir an gözleri çıkacak diye korkmuştum. Hoseok! Aishh!
"LAN HANGİ İTE AŞIK OLDUN LALİSA?!" yoongi heyecanla konuştuğun da dudaklarımı birbirine bastırdım. Hoseok ise tekrar konuştu. Ona ne kadar sus artık gibi baksamda umursamadı. "Şu lalisayı minik c-cennette gördüğümüz ço-çocuk varya ona!"
Abilerime ikinci bir şok gelirken jimin odaya tam olarak giriş yaptı. "NE?! JEON JUNGKOOK'A MI AŞIKSIN LALİSA?!" kafamı salladığım da taehyung yerden kalktı ve yatağa attı kendini. Namjoon ise gözlerini yumup yatağa geldi ve kendini oda yatağa attı. Jimin ve yoongi de gelirken ikisi de hâlâ şaşkın dı. Alt dudağımı ısırdım. Güzel bir sorgu beni bekliyordu. Ve namjoon başladı. "Ne zamandan beri?" Omuz silktim. İllaki bir gün olacaktı. "iki sene" hoseok gülmeyi kesip bağırdı. Taehyung hariç herkes şaşkındı. Onlara söylemediğim için darıldıklarını anlıyordum. "NE?!? İKİ SENE Mİ?!"
Yoongi atladı. "İnsan bir bize de söyler!" Yoongi küsercesine kafasını çevirdiğinde dudak büzdüm."özür dilerim. Cesaret edemedim." Jimin hâlâ şoktayken konuştu. "Ne yani sen bu götü boklu Jeon'a iki seneden beri aşık mısın?" Kafamı salladım ve öne eğdim. Namjoon o beni yerle bir eden soruyu sordu. "Karşılıklı mı?" Gülümsedim burukça. O kadar çok isterdim ki...
"Değil. Ve sanırım başkasından hoşlanıyor." Yoongi sinirle ayağa kalktı. "Ben onu sikerim" jimin onu kolundan tuttu ve yatağa geri oturttu. "Kimi sikiyorsun Tanrı aşkına? Çocuk senin iki katın?" Yoongi gözlerini devirdi. Namjoon tekrar sordu. "Kimler biliyor?" Taehyung elini kaldırdı. "Ben" onun elini indirdim. "Senden başkaları da var kahpe. Ryujin ve yeji de biliyor." Hoseok konuştu. "Bende kimler eksik diyordum." Güldüm. "Peki o biliyor mu sevdiğini?" Derin bir nefes verdim. Arkamı yaslandım. Pür dikkat beni dinliyorlardı. "Evet. Biliyor." Jimin ağzını 'o' şeklinde açıp başka tarafa bakmaya başladı.
Namjoon beni kendine çekti ve saçlarımdan öpüp okşamaya başladı. Yoongi de sarıldığında taehyung da hemen atıldı ve en sonda hoseok atıldı. Jimin öylece bize bakarken taehyung onu kolundan çekip yanıma aldı. "Salak mısın sen? Ne o öyle yavru civciv gibi bakıyorsun? Gelsene." Hepimiz güldüğünde jimin de güldü.
Hepsini teker teker o kadar seviyordum ki... Hiçbir şekilde anlatamazdım. "Özür dileriz lalisa. Fazla üzerine geldik." Gülümsedim. "Önemli değil. Bende daha fazla dikkat edeceğim." Ayrıldık
Taehyung konuştu. "Ben acıktım"
Hızla ona bağırdım. "Sen aç kal taehyung!" Güldüklerinde dudaklarını büzdü. "Seninle hesaplaşacağız"
Gözlerini kıstı.
"Öyle olsun"
"Olsun"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
