pasta kokusu

843 72 14
                                    

Lalisa'dan

"Lalisa kasaya bakarsan sevinirim!"
Hızla kasaya koştum. "Bakıyorum abi!" Hemen gelen müşterilerin isteklerini verdim ve güler bir yüz takındım. "İyi günler dilerim efendim." Karşımda ki yaşlı kadın da gülümsedi. "Sana da iyi günler güzel kızım." Bende gülümsedim ve tezgahın üzerinde ki parayı alıp kasaya koydum. Bugün hafta sonuydu ve ben namjoon abimin yanına pastaneye yardım etmek için gelmiştim. Burası bize annemizden ve babamızdan kalan bir yerdi. Burayla abimler ilgilenirdi. Genellikle namjoon ve hoseok bakardı. Ve arada yoongi.

Taehyung yatmaktan başka birşey yapamadığı için ayda bir falan gelirdi. 

Arkadaki kapıdan her yeri un olmuş namjoon çıktı. "Lalisa hiç çilek kalmamış. Pasta yapmam için çilek alman gerekiyor." Önlüğü çıkardım hemen. "Alayım tabii abi." Cebinden para verdiğinde montumu giyip çantamı aldım ve hemen iki sokak aşağıdaki markete girdim. Baya bir çilek alırken kasa da epey sıra olması gözlerimi devirmeme neden olmuştu.

Beklemeyi hiç sevmezdim.

Jungkook'dan

Boynumda ki atkıya daha çok sindim ve yürümeye devam ettim. Sehun'un evinde toplanacaktık. Sehun bizi zorlamış hatta kabul etmeyince de bizi tehdit etmişti gelmemiz için.

Normal bir şekilde yolda yürürken burnuma harika bir koku gelmesiyle kaşlarımı çattım. Etrafıma baktığımda  bir pastane vardı ve içinde envayi çeşit tatlı vardı. Poğaçalara simitlere baktıkça canınız çekiyordu ve benim çoktan ağzımın suyu akmıştı.

Ama asıl ilgi çekici olan şey ortaya konulmuş iki katlı güzeller güzeli pastaydı. Öylesine lezzetli gözüküyordu ki taze çilek ve çikolata kokusu burnuma kadar gelmişti. Tam içeri girecek iken elinde poşetle pastaneye giren lalisa'yı gördüm. Gözlerim açılırken saklanma gereği duydum.

Lalisa poşetleri kasanın arkasında ki kasaya bıraktıktan sonra hemen önlüğünü takıp müşterilerle ilgilenmeye başladı. Yüzünde koca gülümsemesi ile çok güzeldi.

Aptal aptal sırıtırken kendimi silkeledim ve saklandığım yerden çıktım. Çıktım ancak yerdeki koca çöpe takılarak yere düştüm. Sikeyim!

Gözlerimi yumdum. Salak! Tanrım rezilliğin böylesi!

Gözlerimi açıp ayağa kalktığım da gördüğüm şey lalisa'ydı. Bana bakıyordu şaşkınca.

Hızla önlüğünü çıkarıp pastaneden çıktı. Yanıma gelmeye başlarken ufak bir küfür mırıldandım.

"Jungkook? Ne yapıyorsun burda?" Merak ve sinir ile çıkan sesi yutkunmamı sağladı. Uzun bir süre cevap vermediğim için gözlerini devirdi. Onu bu kadar ciddi görmek beni geriyordu. -ki sadece "jungkook" demesinden bile ne kadar ciddi ve sert olduğunu anlayabilirdiniz.- benim hala enayi gibi susmam karşısında gözlerini yumdu.

"Senin yanına gelen de suç. Ne halin varsa gör." Yanımdan gidecek iken bileğinden tuttum. "Özür dilerim" bana döndü ve elimi bileğinden itti. "Neden diliyorsun? Ne de olsa gerçek yüzümü gördün. Kötüyüm ya ben hani." Gözlerimi yumdum. Kendimi çok kötü hissediyordum ona karşı. Gözlerim gözleri hariç her yere bakarken oldukça suçlu hissediyordum kendimi ona karşı. "İnan bana böyle daha iyi jungkook" değildi. Bana göre değildi. Kendimi her geçen saniye boyunca suçlu gibi hissediyordum. "Arkadaş kalalım lalisa. Böyle olmak istemiyorum seninle." Gözlerinde ki kırgınlığı gördüm.

"Ben seninle arkadaş olmayı istemiyorum."

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Lalisa iyi biriydi. Ben onu kırmıştım. Fazla kırmıştım hatta. Pişmanım ama şuan pişmanlığım işime yaramıyordu. 

Titreyen sesiyle konuştu.

"Ben seninle sevgili olmak istiyorum çünkü Jeon."

Sesinin titremesi kalbime dokunurken hızla bileğinden çektim ve sımsıkı sardım onu. Kollarımı ona sararken yüzümü saçlarının içine gömdüm ve derin bir nefes aldım. Hıçkırıklarını duyuyordum. Ağlıyordu. Benim kollarımda benim yüzümden ağlıyordu.

"Özür dilerim lalisa."

Onun da elleri belimi sararken derin bir nefes aldım. Gözlerimi yumdum ve onu daha çok sardım. Kokusu... Hayatım boyunca bu kadar güzel bir koku görmemiştim. Hiçbir şeye değişmezdim"Özür dilerim." Bunu fısıldarken duyduğunu anlıyordum. O yüzünü boynuma gömerken derin nefesler aldığını hissetmek tuhaftı. Ama güzeldi.

"Lalisa nerdesin yoongi geldi seni arıyo-"

Bir anda kollarımdan ayrılmasıyla afalladım. Tedirgin ve baktığı yere baktığımda iki kişi gördüm.

Siktir!

Bunlar lalisa'nın abisiydi!

Biri en büyük ve anlayışlı olanıyken diğeri her an üzerinize atlayabilicek gibi olan bir kediye benziyordu. Tabii içeriden çıkan üçlüyü saymıyordum

Kedi gibi olan gözlerini irileştirerek bana baktığında ecel terlerini dökmeye başlamıştım. "Jungkook kaç. Hemen kaç" lalisa tedirgin ve konuştuğunda daha çok soğuk soğuk terlemeye başladım. "N-ne"

"Senin yaptıkların dediğin herşeyi biliyorlar koş!"

Üzerime koşmaya başlamasıyla bende aynı hızda koştum. En son gördüğüm şey ise lalisa'nın panikle peşimizden koşmasıydı. Tabii diğer dört abisinden bahsetmiyordum.

Onlar da koşuyordu çünkü!

Let Me Be YourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin