Çok fazla görünmez okuyucu var. Oy vermeyi unutmayın lütfen✨
₪
"Kaçalım mı? Buna ihtiyacım var."
Suratıma kararsızca bakarken gözlerimi devirdim ve elinden tutup hızla merdivenlerden inmeye başladım. Suratıma bakmaktan başka birşey yapmıyordu çünkü.
"Hey! Ne yapıyorsun?"
Arkamı döndüm ve ani hareketimle burun buruna geldik. O şaşırırken ben gülümsedim. Gözlerim istemsizce kiraz renkli dudaklarına kayıyordu. Az önce ağlamış olduğum gerçeği onu görünce yerini tatlı bir heyecana bırakmıştı.
O gözlerine hakim ol lalisa!
"Imm sadece ufak bir kaçamak"
Geri hızlı hızlı yürümeye devam ettim. Uslu uslu elimi tutup benim onu sürüklememe izin verdi. Olağan üstü hızlı atan kalbimi görmezden gelmeye çalışıyordum. Ve midemde uçuşan kelebekleri kovmaya çalışıyordum. Ancak olmuyordu.
ELİNİ TUTUYORDUM!?!?!?!
Bu kalbime iyi gelmiyordu kesinlikle.
O mükemmel elleri zaafım olabilirdi. Onun en çok ellerini ve dudaklarını seviyordum. Ha birde herkesten gizlediği o mükemmel kaslarını... Mükemmelerdi...
Bunu nerden bildiğimi sormayın.
Okuldan çıkarken çantamdan Ryujin'in araba anahtarını çıkardım ve Jeongguk'a döndüm. Bana aptal aptal bakıyordu. Umarım dersten atıldığı için ağlayan o aptal kızlardan biri değilimdir gözünde.
"Ne ile gideceğiz? En önemlisi nereye gidiyoruz? Biri bizi görürse yanarız biliyorsun değil mi? Ayrıca senin araban mı va-"
"Jeongguk bir nefes al. Gelmek zorunda değilsin. Ama geliceksin çünkü eğer gidersen vicdanın susmaz. Ayrıca gitmek istesende bırakmam."
Anahtarla uzakta olan arabaya yürüdüm oda peşimden geliyordu. Bu adamın yanaklarını ısırmak istiyordum.
Arabayı açıp binerken ben sürücü koltuğuna oturdum ve oda yanıma. Camlar filtreliydi aslında birşeyler yapabilirdi-
"Öhm! Öhm!"
Saçmalama Lalisa. Sen böyle şeyler düşünen bir kız değilsin.
Kendi düşüncelerimi kendim bölüyordum. Harika. Kendimi silkip arabayı çalıştırdım ve herkesden sakladığım o cennete sürmeye başladım. Her gittiğimde sessiz sakin olurdu orası. Rastgele bulmuştum ve ufak bir yerdi. Ama harikaydı. Oraya genelde çok üzüldüğümde içimi dökmek için gelirdim. Şimdi ise hayalimi yapıyordum. Uzun bir süredir aşık olduğum adamı götürüyordum oraya. Hayallerimde belki ikimizde sevgili oluyor olabilirdik ama fark etmezdi. Şuan yanımda olması bile değerliydi.
"Lalisa neye sırıtıyorsun?"
Sırıtıyormuydum? Tamam pekala kendimi ağırdan falan satmayacaktım. Dürüstlük önemlidir nasıl olsa.
"Aklımda olduğun her zaman sırıtıyorum desem?"
Ona kısa bir süreliğine baktığım da hemen yanaklarının kızardığını gördüm. Geniş bir şekilde güldüm. Koca bir bebekti. Ve ben bu bebeği istiyordum.
"Jungkook! Utanıyorsun!"
"Hayır hiçte bile! Sadece üşüdüm!"
"Hmm demek üşüdün. Seni ısıtabilirim."
Sırıttım ve ona baktım. O ise gözlerini kaçırıyordu benden. Hemen klimayı açtım ve yönünü ona çevirdim. Araba zaten sıcaktı üşümesi imkansızdı. Yani yalan söylüyordu ve bunu ben biliyordum. Oda bildiğimi biliyordu. Sıcaktan pişecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Be Your
FanfictionBaekhyun: Nasıl yani şimdi okulun gözde harika mükemmel kusursuz bacakları ve tapılası bir yüzü olan lalisa bizim çöpçü jungkooka mı aşıkmış?!?!?!?! Jungkook: Saol ya cidden Texting×düzyazı (çoğunluk düzyazı) Lalisa&jungkook 2021|©thelalis 190122 : ...